İki takımın da ligdeki durumları farklı... Beşiktaş sıkıntılı süreci atlattı, seriye bağladı. Konyaspor ise ligde olumsuz bir tablonun içinde, çıkış arıyor. İlk yarıdaki oyuna bakacak olursak, ev sahibi takımın daha baskılı olduğunu söyleyebiliriz. Beşiktaş, rakibin bu baskısını kontrollü oynayarak düşürmeye çalıştı, hepsi o kadar! Bunu niye söylüyoruz? Eğer topla çıkışlarda üçüncü bölgede çoğunluğu yakalamıyorsanız, oyunu sahanızda kabul etmek zorundasınız. Kartal’ın ilk yarıdaki fotoğrafı böyleydi!
Koskoca 45 dakikalık bölümde ileride yalnızlık çeken Burak Yılmaz, bir kez topla buluştu, o da topu müsait pozisyonda kafayla dışarı gönderdi! Miloseviç’in 3. dakikada attığı golün ofsayt gerekçesiyle iptal edilmesi doğruydu. Tamam, ofsayt eyvallah, ancak Beşiktaş’ın daha üçüncü dakikada rakibine böyle bir pozisyon vermesi, tamamen konsantrasyon eksikliğinden kaynaklandı. Tabii ki, Konya’nın da Miya’nın yakaladığı net pozisyonunu da golle sonuçlandırmadığını da anımsatalım. Bu yarının futbol adına en güzel yanı ikili mücadeleler dersek abartmış olmayız.
***
Kartal, Denizlispor karşısında N’Koudou’nun tek golüyle üç puana kanat çırptı. Peki N’Koudou niye yedek? Bunu ben değil, kamuoyu söylüyor. Evet, ben de merak ediyorum, niye on bir de başlamaz diye? Hiçbir teknik adam bindiği dalı kesmez! Acaba N’Koudou fiziksel olarak doksan dakikalık olamaz mı, olur?
Neyse, dönelim maça... Kartal, sabrının ve de kontrollü oyunun karşılığını 71’de golcüsü Burak Yılmaz’la aldı... Evet, Burak Yılmaz, kolayı kaçırıyor, zoru atıyor, eee golcülük böyle bir sanattır. Örnek mi, sen git, çaprazdan şahane bir gol at, 81’de kaleci ile karşı karşıya, atamadı... Ne yani ipe mi çekelim? Ne kadar kızarsanız kızın, Burak Yılmaz zor maçların adamıdır, golcüdür, kaçırsa da kızmayacaksınız!
İşin özeti, Kartal zirveye gözünü dikmiş, uçuşunu devam ettiriyor, vitesi otomatiğe taktı. Tek gol de olsa, farketmez, bir hafta N’Koudou, bir hafta Burak Yılmaz. Konya’ya gelince, o kaderiyle başbaşa, iyi oynuyor, sadece karşılığını alamıyor.