Bu oyunda futbol kalitesi buna derim arkadaş... Beşiktaş zirveye ‘tutunma’, Trabzonspor ise liderlik avantajını sürdürme peşindeydi. Bu maça biraz da psikolojik açıdan bakmak gerekir... Demem o ki, Beşiktaş’ın kaybedeceği hiçbir şey yok, ama Trabzonspor’un hedeflerinin ne olduğunu cümle-alem biliyor.
Kartal’ın galibiyet adına varını-yoğunu ortaya koyması, müthiş bir mücadeleyi de beraberinde getirdi.
İstatistiklerin her yönü Kartal’dan yana... Topla oynama, üretme, gol kaçırma, ne sayarsanız sayın, Kartal lehine. Yani, istatistikler dünkü skor tabelasının tam tersi! Maç boyunca kaleci Uğurcan’ın kurtardıklarına bakın ne demek istediğimiz anlaşılır. Kaldı ki Beşiktaş, üretimde harika, gelin görün ki, tabelaya gol olarak yansımıyorsa neye yarar? Kartal, gol kaçırma rekoru kırdı dün, bu huyu adeta kronikleşmiş arkadaş!
Bu maç öncesi Sörloth’un Trabzonspor’un en etkili gol silahı olduğu yazdık, söyledik, ama tek Vida’ya anlatamadık! İki kere unuttu, adam iki gol attı! Neyse ki Kartal, bu erken golden olumsuz etkilenmedi, oyundan düşmedi, öyle bir baskı kurdu ki (son on dakika hariç) Trabzonspor nefes alacak vakit bulamadı! Nitekim önce Boateng, sonra Vida, Kartal’ı öne geçirdi. Yalnız Boateng’in attığı goldeki zorluk derecesini de es geçemeyiz. Kartal adına gol kaçıranların adını yazmayacağız, çünkü yerimiz yetmez! Benzetme yerindeyse, ‘bunlar da kaçar mı?’, kaçar arkadaş kaçar, Beşiktaş bunu hep yapıyor, saç baş yolduruyor!
Yazık oldu, onca emeğe, onca üretime. Kartal fark yapacağı maçta bir puanla yetinmek zorunda kaldı. Olsun, en azından Sergen Yalçın’ın dokunuşları, bize futbol adına keyifli bir Beşiktaş izlettiriyor. Kartal zirveye tutunma şansını dün son dakikada mucizelere bıraktı!
Trabzonspor ise yatsın, kalksın kalecisi Uğurcan’a ve de Sörloth’a dua etsin. Kartal’ın pençesinden bir puanı kaptı, çok önemli bir virajı kaybetmeden geçti.