Günlük yaşamımızda sıkça kullandığımız bir deyim var, “Her şerde bir hayır vardır” diye.... Gökhan Töre, Adriano, Babel, Pepe ve Lens yok, Medel ise ısınırken sakatlandı... Neredeyse Beşiktaş’ın yarısı, olacak iş mi? Bu tip sakatlıklar, yedek ve genç oyuncular için müthiş bir şanstır... Nitekim Dorukhan ve Güven’in yanı sıra Mustafa Pektemek, ilk onbirde sahaya çıktılar, valla asları aratmadılar, müthiş bir mücadele ortaya koydular, oyunu domine ettiler, ilk yarıyı üç farkla önde kapatılar. Bu genç kardeşlerimize Gökhan Gönül’ün yerine oyuna giren Fatih Aksoy’u da eklemezsek, ayıp ederiz.
Kaldı ki lige geri dönen Ankaragücü aldığı saha sonuçları ve oynadığı futbolla herkesin beğenisini kazan bir ekip. Ancak bazen evdeki hesap, çarşıya uymuyor! Federasyonun Kayseri’ye maçı alması futbolcu sağlığı açısından çok doğru, Ankara Osmanlı Stadı’nın zemini malum. Ne var ki, Ankaragücü Kayseri’de beklemediği gençlerden takviyeli güçlü bir Beşiktaş’ı karşısında buldu. Bir de sarı-lacivertli futbolcuların gerginliğine de anlam vermedim, ayaklarından çok çeneleri çalıştı! Sanırım, tribünlerin gazına geldiler! Özellikle El Kabir, işine konsantre olamadı, sürekli Mete Kalkavan’la muhabbete girdi!
İki gençten Dorukhan ve Güven’den söz etmek istiyorum... İkisi de çok yetenekli, Güneş’in güvenini asla boşa çıkarmadılar, bravo...Dedik ya, zorunlu rotasyon bazen çok işe yarıyor, tıpkı dünkü gibi, Kartal Dorukhan ve Güven’i kazandı. Adem Jlaliç orta sahayı iyi kontrol etti, tekniğini öne çıkardı, üçüncü bölge ile müthiş bir bağlantı kurdu. Üst direkte patlayan bir frikik atışı var ki, müthiş idi. Kaldı ki, duran toplardaki başarısı biliniyor, ancak kullanmak adına ona sıra gelmiyor! Attığı gole bakın, ne demek istediğimiz anlaşılır. Farkı ikiye çıkaran Mustafa Pektemek, asla yedek kalmayı haketmiyor, ilgililere duyurulur! Güven’in attığı üçüncü gol, akıl doluydu, devam kardeş.
Gelelim Ankaragücülü taraftarlara...Size taraftar demeye dilim varmıyor, bu ne kindir arkadaşlar! Takımınıza destek vereceğinize, attığınız yabancı maddeler yüzünden hem oyunu soğuttuğunuz, hem futbolcularınızı demorilize ettiniz, farkındamısınız? Yalçın kardeşimiz sizi uyarmaktan, görevini yapamadı, çok ayıp! Ceza kapıda, bilesiniz!
İşte VAR’ın varlığı... İlk yarıda Vida’nın attığı kafa golü ofsaytta takıldı, 60’da Bifouma’nın golü de VAR’a takıldı, çünkü öncesinde Güven’e yapılan faul söz konusuydu. Mete Kalkavan, uyarıları dinledi, gitti en azından bir kez de kendisi izledi VAR’a uydu, bravo.
Güneş’in Oğuzhan ve Larin hamlelerine anlam veremedik... Bırak Güven oyunda kalsın, en azından genç mücadele ediyor, rakibi bozuyor. Nitekim 86’da El Kabir şık bir vuruşla farkı ikiye indirdi, iki dakika sonra Oğuzhan Kartal’ı 4-1 öne geçirdi.Keşke, Güneş hoca kötü giden haftalarda şu genç kardeşlerimizi takıma monte edebilseydi, acaba geç mi kalındı?