Futbolda iyiysen varsın... Hafif yalpalamaya başlıyorsanız, tepkilere de hazırlıklı olmalısınız. Haaa doğru bir yöntem mi, bence değil... Hele de maç oynanırken, tuttuğunuz takımın oyuncusunu protesto etmenin doğruluğunu kimse savunamaz.
Kimden söz ediyoruz; Beşiktaş’ın tecrübeli futbolcusu Oğuzhan Özyakup... Geçmişteki performansının bir hayli uzağında... Özellikle Vodafone Stadı’nda sürekli baskı altında... Tecrübeli, ne var ki duygusallığına fren koyamıyor, etkileniyor. Dememiz o ki sevgili taraftarlar; Oğuzhan’ı kazanmanın yolu asla bu değildir. Tepkinizi koyun ama ağacı da kökünden sökmeyin. Kalkıp Sivasspor yenilgisinin faturasını da tek başına kaptana çıkarmayalım.
Tek suçlu asla Oğuzhan değildir. Tepkiler onu daha dibe çekiyor. Oğuzhan kalitesi ve kalibresi ortada, tek eksiği moral-motivasyondur. Siz siz olun, bu arkadaşla bağlarınızı koparmayın, kötü olsa A Milli Takım’a çağrılır mı? Neticede futbolcular robot değil, bu oyunda zaman zaman performans kayıpları yaşanır, doğaldır. Nokta...
İyi günde, kötü günde...
Taraftar, müşteridir, müşteri de her zaman haklıdır. Görüyoruz ki, Beşiktaş’ta oyuncuların yanı sıra başkan ve yönetim de eleştirilerin odak noktasında...
Kimsenin avukatı değiliz ama gerçekleri de görmemezlikten gelemeyiz. Ancaaak, Başkan Fikret Orman’a tepki koyarken, biraz elinizi vicdanınıza koyun... Stadı yıktı, o süreçte takım hep yarışmanın içinde oldu, Kartal’ın üst üstte iki kez şampiyonluğa kanat çırptığını nasıl göz ardı edebiliriz ki, haksızlık olmaz mı?
Elbette hata yok değil... Ama biraz kredisi olmalı başkanın. O gün göklere çıkardığınız başkanı bugün yok saymak, asla doğru bir yöntem değildir.
Alın size bir örnek, Fenerbahçe... Ligde durumu malum... Taraftar bu olumsuz tabloya karşın, takıma sahip çıkmaya devam ediyorlar, alkışı da hak ediyorlar. Hani “iyi günde, kötü günde” diye bir laf vardır, bilmem anlatabildik mi?
Etli pilav vakası!
Bu oyun profesyonellerin işidir. Kurallarına göre yaşayacak, çalışacak, yedek de olsa hazır olacak, küsmek gibi bir lüksü olmayacak!
Nereye varmak istiyoruz, Tolgay Aslan’a... Efendim arkadaş, zaten TL’ye geçmeme konusunda bir milim taviz vermiyor. Kendi penceresinden haklı olabilir. Ancak ortada bir karar var, ona da herkes uyacak.
Bu işin bir yanı, diğer tarafı ise etli pilav vakası! Devre arasında etli pilav ya da başka bir yiyecek yiyeni ne gördüm ne de duydum! Güneş bu fotoğrafa tepki gösterdi, haklıydı.
Ne diyor arkadaş: “Hocam zaten beni hiç oynatmıyorsun ki”... Hoppala, gerekçeye bak, gerekçeye! Nerede kaldı senin profesyonelliğin? Para konusunda maşallahın var profesyonelsin ama oyuna gelince amatörsün arkadaş, amatörsün!
Şartlar ne olursa olsun Beşiktaş bir asrı geçen kurumdur. Oranın da kuralları var. Kimse o kurumun üstünde değildir, bilesin!
Tecrübe tamam da!
Beşiktaş’ta işler yolunda gitmiyor, maalesef... Kartal’ın kadrosu göz kamaştırıyor ama bu özellik oyuna ve skora yansımıyor. Yani kalitesiyle tabela asla örtüşmüyor.
Nedenlerini sıralarsak, sayfamız yetmez ama bu oyunda parasal sıkıntıları görmemezlikten gelemeyiz. Yerlilerin sırtını sıvazlar, alacağını ileri tarihe atabilirsiniz. Ancak iş yabancılara gelince orada duracaksınız, alacaklarına atmaca gibidirler, paralarını gününde isterler, haklılar. Tersinde, FIFA’nın yolunu tutarlar.
Neticede her oyuncunun bir yaşam şekli var, ekonomisini buna göre ayarlar. Gecikme oldu mu onların da yaşam düzeni sekteye uğrar.
Dememiz o ki, para krizi, adı ne olursa olsun, konsantrasyonu bir tık aşağı çeker. Eeee buna bir de Kartal’ın yaş ortalamasının yüksek olduğunu eklersek, bu tablo asla sürpriz değildir benim penceremden!
Takımı toparlayacak teknik patron Şenol Güneş’tir. Bilgi-birikimi fazlasıyla var. Dorukhan ve Güven gibi gençleri, -altyapıda yetenekli oyuncu varsa ki var- ufak ufak bu takıma monte etmesi şarttır. Tecrübe tamam ama saha içinde mücadele yaşla ilintilidir.
Erken kıyım
Süper Lig’de 12. haftayı geride bıraktık. Yine alışık olduğumuz teknik adam kıyımı erken başladı.
Futbolda istikrarın başarının temel taşı olduğunu yine unuttuk maalesef! Rıza Çalımbay, Mesut Bakkal, Tamer Tuna, Cocu, Kemal Özdeş, Mehmet Altıparmak, İbrahim Üzülmez ve Saffet Susiç, şimdilik dinlenmeye çekildiler zorunlu olarak! Bizde sabır ve kredi yoktur. Neyse ki bir tesellimiz var, Süper Lig’de tek yabancı Koeman kaldı. Sezonu çıkarır mı, çıkarmaz mı bilmiyoruz. Onun da kaderi saha sonuçlarına bağlı!