Büyük takım olmak, sıkıntılı sezonlar geçirmenize asla engel değildir!
Biraz rotayı eski yıllara çevirelim; futbolumuzun lokomotif takımlarından Beşiktaş ve Galatasaray’ın ‘düşme’ potasına girdiğini ve son maçlarda ligde kaldığını tarih yazıyor, biz değil! İki takımın en sıkıntılı sezonu ise 1979-80 idi... Beşiktaş, İnönü Stadı’nda Zonguldakspor’u zar zor yendi, 85’de golü Ercan attı, Kartal rahat bir nefes aldı.
Galatasaray da aynı korkulu rüyayı yaşadı, sahasında Rizespor’u yenmeyi başardı, lige tutundu. İki takımın puanı 29, düşen Göztepe’nin puanı ise 27 idi.
Nereye varmak istiyoruz; Fenerbahçe’nin şu anki konumu, geçmişi anımsatıyor bizlere! Futbol sürprizler oyunudur. Ne zaman, ne olacağınızı önceden kestiremezsiniz! Süper Lig’in 15. haftasında Fenerbahçe’nin kırmızı hatta düşebileceği kimin aklından geçerdi?
Kocaman başarılıydı
Başkan Ali Koç ve arkadaşları, Aziz Yıldırım’dan bayrağı teslim aldılar, Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için kolları sıvadılar. Heyecanlı olmaları doğaldı. Çünkü büyük hedeflerle iş başına geldiler.
Ne var ki, bu oyunda adımlarını dikkatli atacaksınız, hele hele transferde kılı kırk yaracaksınız! İlk iş olarak Aykut Kocaman ile yolları ayırdılar, o gün de yazdık, bugün de... Kocaman, asla başarısız değildi. Lig ikinciliği bunun en büyük göstergesidir.
Elbette başarı şampiyonlukla paraleldir, tamam. Kocaman ve ekibi en azından Kanarya’yı Devler Ligi’ne taşıdı. Onca yerli ve yabancı transfere karşın sonuç hayal kırıklığı!
Başkan Koç, ilk etapta teknik adam değişimine gitti, Comolli’yi getirdi, yanında da Cocu... Taraftar, yeniden tribünlere döndü, yeni yönetim ve takıma müthiş destek verdi. Adeta onları sarıp-sarmaladılar, taaa ki Akhisar maçına kadar!
Farklı mağlubiyet bu oyunun parçasıdır, şaşırmayın. ‘Hep destek, tam destek’ parolasıyla yola çıkan taraftarların tribünde birbirlerine girmeleri, gelecek adına SOS veriyor. Onların da sabrı kalmamış, kötü tabloya! Şunu biliyoruz ki, taraftar bu sezonu ‘yok’ sayıyor, Başkan Ali Koç ve arkadaşlarına sınırsız destek veriyor. Doğru bir yöntem, bravo. Ama Kanarya’nın kötü futboluna, bulunduğu konuma isyan ediyor, bunda da haklılar.
Yerliye dönüş!
Yönetim kanadı, yeniden yerli hocaya döndü, yani Ersun Yanal’a... Aklın yolu birdir, birdir de, geç kalınmış bir karar! Ersun Yanal’ın bu tabloda görevi kabul etmesi cesaret işidir. Mangal gibi yürek ister. Risk aldı.
Şu anda Süper Lig’de yabancı hocanın yerinde yeller esiyor, artık biz bizeyiz. Fenerbahçe’de şampiyonluk yaşamış Yanal’ın bu cenazeyi ayağa kaldıracağına inanıyorum, en azından umut ediyorum. Kendisine başarılar dilerim.
Biz MİLLİYET’iz
Muhabirlikten gelme bir gazeteci olarak, ‘atlatma’ ya da ‘özel’ haberlerden keyif alıyorum, hoşuma gidiyor. Geçmişimi hatırlatıyor. MİLLİYET ailesi olarak belki azız, buna karşın hep farkındalık yaratmaya devam ediyoruz. Acar ve doğrunun peşinde koşan muhabirlerimiz var.
Umut Eren, istatistiklerle çok iyi oynuyor, yorumluyor, geleceğe ışık tutuyor. Senad Ok, doğru habere ulaşmak için gecesini-gündüzüne katıyor... Sosyal medya fenomenimiz Serdar Sarıdağ, öyle tüyolar alıyor ki, şaşarsınız.
Gelelim Galatasaray’ın Rizespor maçına... Karşılaşmayı herkes izliyor, görüyor. Ama acar muhabirimiz Nevzat Dindar, yine farkındalık yarattı. Ne idi bu? 3002 nolu locadaki muhabbetleri sayfamıza taşımış, yani özel bir habere imzasını atmış. Cezalı olduğu için aynı locada maçı izleyen Fatih Terim hocamızın konuşmalarını öğrenmiş.
Terim hocamız çevresindekilere, “Arkamda durmuyorlar ama arkamdan konuşuyorlar” demiş. Çok anlamlı bir cümle... Kimleri işaret ettiğini bilemiyoruz. Terim hocamız, bu konuşmaların yalan olduğunu bilse, tepki gösterir. Suskunluğu, doğruluğunu ortaya koyuyor.
Zaten bizim takım ‘yalan’ yazmayı beceremez. Dindar’a birileri soruyor, ‘Kimden aldın?’
Valla haber kaynağımız gizlidir. Öyle böcek-möcek işlerinden pek anlamayız! Aferin Nevzat, devam...
Bu nasıl bir ceza?
Beni şaşırtan, Akhisar’a farklı yenilen Fenerbahçeli futbolcular verilen otobüs cezası... Yani karayolu ile İstanbul’a dönüş! Yooo, bu olmadı. Haa bir ceza verilecekse yöntem bu olmamalı... Basarsın para cezasını, olup biter. Buna kulak çekme denir! Para cezası bir yöntemdir, başarıya nasıl prim varsa, başarısızlığın da bir karşılığı olmalı. Ama şunu da unutmayın ki, şartlar ne olursa olsun, şu anki kadroyla yola devam edeceksiniz, kötü tabloyu yine bu oyuncu grubuyla ortadan kaldıracaksınız. Dememiz o ki, Fenerbahçe her yönüyle ince bir çizgide, sakal-bıyık meselesi!