Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Dost’ kelimesini oldum olası çok severim, değer veririm, yaşamımda büyük yer kaplar... Kaldı ki dostluklar öyle kolay kurulmuyor, seveceksiniz, güveneceksiniz. Meslekteki 46 yılımın neredeyse tamamı Beşiktaş ile iç içe geçti, bu süreçte yıkılmaz dostlarım oldu, ilk gün neysek, bugün de aynıyız.
Beşiktaş’ta işbaşı yapmam 1973 yıllarına dayanıyor. THA’da (Türk Haberler Ajansı) mesleğe adım attım, üç büyük kulüp arasında mekik dokudum, ancak en büyük zamanım Şeref Stadı’nda geçti. Demem o ki, Beşiktaş uzmanlık alanımı oluşturdu. O gün bugün Beşiktaş’ı yazıyor, çiziyorum. Bu birliktelik asla tarafsızlığıma halel getirmedi, hep doğru haberciliğin peşinde koşuşturup, durdum. Uzun soluklu yaşamımda hani o ‘efsane kadro’ var ya, onlar hep benim dostlarımdı, bugün bile aynı sıcaklığını koruyor, birbirimizi arıyor, hal hatır soruyoruz. O dostlarımın başarılarını gördükçe, gurur duyuyorum.
Hangisini saysak... Rıza Çalımbay, bizim Atom Karınca’mız, adamın güzeli, görev aldığı takımları başarıya taşımak için gecesini-gündüzüne katıyor. Bir insan bu kadar mı çalışkan olur arkadaş? Yazılı ve görsel medyada manşetleri süslüyor, rota tamamen Sivasspor’a dönmüş durumda. Büyükler arasından sıyrılıp, en yakın rakiplerine 6 puan fark atmak, o koltukta oturmak kolay mı? Helal olsun Rıza hocamız, ekibine ve de oyuncularına.
Mehmet Özdilek (Şifo Mehmet), hani bir laf vardır, ‘zor günlerin adamı’ diye... Kritik bir süreçte Denizlispor’da görev aldı, ‘düşme’ potasındaki takımı oradan çekip, yukarı çıkardı. Deplasmanlarda 13 puan topladı. Teknik adamlık budur, önemli olan zoru başarmaktır, Şifo bunu gerçekleştirdi...
Sergen Yalçın, onu da genç yaşta tanıdım, futbol zekası malum, artı, içi-dışı da birdir. Öyle yalana-dolana sığınmaz, gerçekleri pat diye söyler. Alanyaspor ve ardından Malatyaspor’da oynattığı futbol ortada, bulunduğu konum da... Biliyorum ki, bir gün yolları Kartal’la kesişecek, artık ustalık apoletini taktı. Bir bravo da Sergen Yalçın (Kepçe) kardeşimize.
Durun bitmedi... Tayfur Havutcu, o da Kasımpaşa’da sıkıntılı bir süreçte işbaşı yaptı, risk aldı. Risk aldı diyorum, kolay değil, ama başarılı işlere imza atacağına inanıyorum. Bırakın teknik direktörlüğünü bir kenara, efendiliğiyle, duruşuyla, söylemleriyle, güzel adamdır Tayfur kardeşimiz. Sağda-solda irili-ufaklı takımlarda da Beşiktaş patentli hocalarımız var, ama yerimiz dar! Beşiktaş’ın geçmişinde birçok rekorlara imza atmış, en önemli özelliği ise o Kartal Yuvası’dan yetişen teknik adamlarımızın çoğunluğu oluşturması insana keyif veriyor, başarılarıyla bizleri peşinden koşturuyor. Kartal Yuvası sadece futbolcu değil, teknik direktör anlamında da örnek bir fabrikadır. Onlar benim dostlarım, onların hep başarılı olması en büyük dileğimdir, yolunuz açık, şansınız bol olsun güzel adamlar.

Haberin Devamı

Köprünün altından daha çok su akacak

Haberin Devamı

Eyy sevgili yorumcular, meslektaşlarım, artık şu skor tabelalarına bakarak ‘ahkam’ kesme huyunuzdan vazgeçin! Fenerbahçe, Sivasspor’a yenildi ya, Ersun Yanal’ın ipi çekildi, çekilecek! Ne yani Sivasspor’un Fenerbahçe’yi yenmesi sürpriz mi? Ayıp oluyor, ayıp! Bu oyunda iyi oynayan, mücadele eden kazanır, Sivasspor da bunu gerçekleştirdi, bulunduğu yere bakın, ona göre yorum yapın?
Efendim, Beşiktaş derbisini kaybetmesi halinde Ersun Yanal’la yolların ayrılacağı iddia ediliyor, olabilir, yönetimin bileceği iş, karışamayız! Ancaak hiçbir maç, hiçbir derbi dünyanın sonu değildir. Neticede biri kazanacak, biri kaybedecek, futbolun doğasında var. Şunu da unutmayalım, bu köprünün altından daha çok sular akacak! Nitekim son skorlara bakın! Demem o ki, hiçbir takım şu aşamada, bu uzun soluklu maratonda ‘şampiyonum’ diyemez, dedirtmezler! Anadolu takımları sizlerin sandığı gibi çantada keklik değiller, öyle kalkıp, sağa-sola sataşmak yerine hataları da kendi içinizde arayacaksınız, faturayı önce kendinize keseceksiniz!

Haberin Devamı

Hata yapan hakem yandı

MHK Başkanı Zekeriya Alp’ı yakinen tanırım, huyunu-suyunu iyi bilirim, adam gibi adamdır. Efendim, geçtiğimiz hafta TFF Başkanı Nihat Özdemir’in ofisine gitti ya, ‘vay sen misin giden’ ortalık yangın yeri değil, savaş alanına dönüştü! Gittiyse ne oldu? Gizli - kapaklı bir düşünceleri olsa, niye herkesin uğrak yeri olan o mekanda buluşsun? Vale var, güvenlikçiler var, artı kameralar var, neyi kimden gizleyecek, saklayacaksınız arkadaş?
Haaa toplantıda Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un olması, Alp’in oraya gitmesi doğru mu, değil mi, tartışılır? Ne yani TFF başkanının çağrısına ‘hayır mı’ diyecekti? Şunu unutmayın ki, Zekeriya Alp’e hiç kimse bir şeyi dikte edemez, onun karakteri buna asla izin vermez. Artı hakemlerden en çok şikayet eden kim, tabii ki Fenerbahçe, yorum sizlerin, nokta... Hazır Zekeriya Alp’ten söz açılmışken, bir konuya daha değinmenden geçemem. Anımsayın, o makama daha önce geldi Alp, sonra bırakıp, gitti. Demem o ki, kafasındaki düşüncelerini yarım bıraktı! İkinci kez göreve geldi, yarım bıraktığı işleri tamamlamadan gitmez başkan. Biraz daha açalım mı? Aman hakemler dikkat, Zekeriya Alp’in gözleri tamamen üstünüzde, bundan böyle hata yapan yandı! Yani kuralları iyi uygulayan, adalet dağıtanlar yola devam edecek, hata yapanların ‘bileti’ kesilecek, benden söylemesi! MHK’nın elinin altında birçok genç ve yetenekli hakem adayı var, başkan ve ekibi Türkiye çapında arayışlarını sürdürüyor. Yani hata yapanlar asla vazgeçilmez değildir, alternatifleriniz fazlasıyla var, bilesiniz!