Böylesi vitrinde yer almak güzel... Ancak bu vitrinde kalıcı olmak, büyük hedefleri kovalamak en güzelidir. Eğer kovalayamıyorsanız sadece ‘misafir’ olursunuz!
Bu tip turnuvaların ‘gediklisi’ Portekiz, asla kolay takım değil. Yıldızlar topluluğu, grubumuzun da favorisi... Böylesi donanımlara sahip ekipten puan, ya da puanlar kapmak hiç de kolay değil.
Ronaldo, bir sağda, bir solda, tutabilene aşkolsun! Sadece o mu?
Nuno Gomes, Deco, Petit, savunmadan her topa çıkan Pepe, Simao... Say sayabildiğin kadar!
İlk yarıda, hücumda yoktuk, sadece savunmada üst düzeyde mücadele verdik. Ofsayt taktiğini iyi uyguladık, rakibe sadece bir pozisyon verdik. Üç top da direğe takıldı...
Ama Pepe, 61’de direğe takılmadı, topu kaleye gönderdi, puan umudumuza kan doğradı!
Golü yedik, Sabri ve Semih oyuna girdi, çok adamlı girişimler yaptık.
Pozisyon mu? Bulduklarımız da ya ıska geçtik, ya da son vuruşlarda yeterli olamadık.
Şimdi gelin, böylesi kötü oynadığınız maçtan keyif alın... Biz alamadık, ya ekran başındakiler?
Kötü oynadık tamam, ama bir orta hakem var ki, adam bizim sinirlerimizi alt-üst etti! Faullerdeki çifte standartı skandaldan öte idi...
Futbol kolektif oyundur...Bir-iki, hatta üç kişi iyi oynamış, neye yarar? Skor tabelasındaki iki farklı mağlubiyet var, gerisi hikaye!
Kredimizi bu maçta kullandık, gruptan çıkıp, çıkmayacağımız iki maça kaldı. Hem İsviçre’yi, hem de Çek’leri yenecek güçteyiz. Ama bu futbolla değil!