Fütürist kelimesi günümüzde pek kullanılmaz, anlamı nedir, biraz açalım. Basit anlatımla, geleceğe dair isabetli öngörülerde bulunan demek.
Ülkemizde böyle insanlar var mı? Elbette var, örneğin Mustafa Denizli, taaa sezon başında ligin fotoğrafını çeker, ilerleyen haftalarda düşünceleri yerli yerine oturur, pek de yanıldığını görmedim. Keza Fatih Terim ve Şenol Güneş, onlarla A Milli Takım’da başarıları yakaladık, yabancılarla değil.
Benim penceremde bir teknik adam daha var; Mehmet Kulaksızoğlu... Öngörüleri bir yana kimlerin gol atacağını bile bilir. Kişisel olarak her kesimle iletişimim sağlamdır, tıkandığım konu ve gelişmelerde ilgili insanları arar, sorar, doğruyu öğrenirim. Benim de sıkça kapısını çaldığım Denizli ve Kulaksızoğlu’dur.
Gelelim asıl derdimize; A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, Hırvatistan’a 2-0 yenildiğimiz maçtan sonra, “Türkiye’de akademiler yok. Futbol eğitim sistemi yok. Yetenek var ama bu yetenekleri geliştirecek, doğru idmanı yaptıracak, doğru süreci yönetecek insanlara ihtiyaç var” dedi.
Hoppala bir dakika kardeşim, Türkiye’de akademiler var, bilmiyorsan, önce araştır sonra düşünceni ortaya koy. Hırvatistan yenilgisini unutturmak için yan yollara sapmanın gereği yok. Bak sayın Kuntz, ülkemizde irili ufaklı akademiler bulunuyor, örneğin Ankara’da var.
Öyle torpile falan da gereksinimi yok Ali Kulaksızoğlu Akademisi’nin... Tam tamına 23 antrenör ve 3 bin sporcuyu bünyesinde barındırıyor. Tepeden tırnağa akademi, sana önerim git, yakından gör, sonra var mı, yok mu öğren, ayıp değil!
Tabii bir de Altınordu gerçeği var. Gittim, gezdim, tesisleri bir kenara, eğitim konusunda inanın dört dörtlük bir akademi. Yetiştirdiği futbolcular sayısız. Senin de elinin altında o isimlerden Cengiz Ünder ve Çağlar Söyüncü var. Kuntz’un ülkemizdeki antrenör ve eğitimcilere yönelik açıklamalarını da kınıyorum. Ülkemizde 35 bin civarında antrenörümüz var. Eyyy dernek başkanı İsmail Dilber, bunlara sahip çıkman gerekir, Kuntz’un açıklamalarına sessiz kalmamalısın.
Beraberlik ikisine de yaramaz, kazanmak şart
Tablo ne olursa olsun, insanlar derbilere konsantre oluyor, iddialar gırla gidiyor.
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi de bunlardan biri. İki takımın hesapları farklı değil, zirveden kopmamak, yarışta söz sahibi olmak istiyorlar. Derbilerde skora dair öngörülerde bulunmak zorlukların en büyüğüdür ki iki takım da istim üzerinde. Ne var ki Beşiktaş iyi bir çıkış yakalarken, moralini de üst seviyeye taşıdı. Futbol adına keyifli bir mücadele izleyeceğimiz kesin, tablo bunu gösteriyor. Demem o ki beraberlik iki takıma da yaramıyor, yarıştan düşmemek tamamen galibiyete endekslidir.
Şimdi gelelim derbinin can alıcı noktasına... Her iki takımda etkili kramponlar bulunuyor, ancak çok sayıda futbolcu EURO 2024 elemeleri ve çeşitli uluslararası turnuvalarda mücadele etti. Yerli ve yabancılar bu maçlardan nasıl dönecekler, sağlam mı, sakat mı, bilemiyoruz! İki takımın da en büyük handikapı budur bence...
Beşiktaş’ın derbi öncesinde özellikle hakem konusunda TFF ve MHK’ye bir çağrısı var. VAR kayıtlarının paylaşılmasını istiyorlar. Çok yerinde bir istek, buna asla duyarsız kalamazsınız ey TFF ve MHK...
Şeffaflıktan dem vuran bir kurumun kayıtları açıklamasında ne sakınca var ki? Kaldı ki hakemlerin kritik hatalar yaptıkları maçları biliyoruz, onların da açıklanması şarttır. Bu isteği sakın ola, kulak arkası etmeyin, yoksa çok başınız ağrır bilesiniz!
Güzel sözler
“İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.” - Doris Lessing