Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Biliyorum, içinizden Sergen Yalçın’a kızıyorsunuzdur, ya da sitem ediyorsunuzdur; Beşiktaş’ın ideal kadrosunda böylesi köklü rotasyona gittiği için!
Yoo sakın kızmayın, Sergen Hoca çok doğru yaptı bence...
Niye mi?
Arkadaş Kartal’ın maç trafiği acayip yoğun, nerdeyse haftada üç maç yapacak.
İç hatlar, dış hatlar...
Ne yapsın?
Eee kadroda derin, tabi ki birilerini dinlendirecek, birilerini oynatacak.
Ama Sergen’ın vazgeçemediği iki isim var, farkında mısınız?
Biri Atiba, diğeri Souza...
Valla ben de vazgeçmem ikisinden...
Hele Souza kritik dokunuşların adamı, Kartal’ın gizli kahramanı...
Atiba mı?
Yaşı ilerliyor eyvallah, fiziksel düşüşlere hoşgörüyle yaklaşmak gerekir, ama tecrübesi yeter...
İkinci yarıda stoper oynadı gördünüz mü? Üstelik sıfır hatayla, artı, üç kritik dokunuş.
Demem o ki, Sergen Hoca’nın Antalya karşısına çıkardığı yerli ağırlıklı kadro bu tabloda doğru bir tercihtir.
Gelin görün ki, Sergen Hoca’nın bu doğrularını Mehmet Topal ve Necip Uysal’ın sakatlıkları terse çevirdi, her şeyi berbat etti!
Sakatlık sanki Kartal’ın alın yazısı arkadaş!
Vida, Welinton sakatlar zincirine dün de Necip ile Mehmet Topal eklendi. Olacak iş mi?
Necip ve Mehmet’in sakatlığı Sergen Hoca’nın oyun stratejisini de alt üst etti, savunma bloğunda değişime gitmek zorunda kaldı. N’Sakala’yı sağ beke, Rıdvan’ı sol beke, Souza’yı da Montero’nun yanına çekmek zorunda kaldı!
Kaldı ki ilk yarıda yerli ağırlıklı kadronunun etkili olduğunu söylemek çok zor, yalan rüzgarı gibiydi Kartal... Üretkenlikten uzak olduğu gibi, kalesinde iki gol birden gördü. Hele Gökhan Töre ile Kenan Karaman’ı tanımakta zorlandım açıkcası! 42’de Wright ve 45 artı 1’de Veysel Sarı, savunmanın dağınıklığından iki gol çıkardılar. Yenilen iki golde de savunma kadar kaleci Mert hatalıdır bence... Sanki oynamaya oynamaya pas tutmuş gibi!
HHH
Sergen Hoca, nadasa çektiği (!) silahlarını sahaya sürmek zorunda kaldı. Pjaniç, Larin, Ghezzal hamleleri Kartal’ı ayağı kaldırdı. Nitekim 49’da Larin soldan Rıdvan’ı kaçırdı, genç futbolcu şık bir vuruşla farkı bire indirdi. Ayrıca Sergen Yalçın’ın Souza’yı gerçek yerine, Atiba’yı da savunmaya çekmesi, Kartal’ı prangadan kurtaran başka bir faktör idi.
Sonra mı?
Kartal oyunu domine etti, 59’da Larin’in kafa şutunda top direkten dönerken, 65’de Batshuayi sahneye çıktı. Savunmanın geri pasında araya giren golcü futbolcu kaleciyi geçti, zor pozisyonda topu filelere gönderdi, skoru eşitledi.
Skorun eşitlenmesinden sonra top adeta bir o kalede, bir bu kalede! Her iki takımın üç puan için risk alması, pozisyon üretimine yansırken, heyecanı da birlikte getirdi. Kıran kırana dersek abartmış olmayız. Çizgiden çıkarılan toplar, direkten dönen şutlar, ne ararsanız vardı bu yarıda.
Ghezzal, oyuna girdikten sonra hep fırsat aradı, kolladı, boşluklar bulamadı, taa ki 76. dakikaya kadar... Tecrübeli futbolcu sağdan indi, önünü boşalttı, ceza alanı yayı üzerinden soluyla sert vurdu, Kartal’ı üç puana uçurdu.
Eeee büyük takım olmak böyle bir şey... İki farklı yenilgiden çıkıp, reaksiyon gösterip öne geçmek büyük takımların ve de yıldızların işidir.
Yani Beşiktaş gibi...