Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz arkadaş... Beşiktaş’ın Sportif Direktörü Ceyhun Kazancı’yı hiç tanımam. Sadece adını duydum. Öyle ki, Galatasaray Lisesi mezunu olduğu için sosyal medyada eleştirilere hedef olduğunu da biliyorum.
Yabancı oyuncu transferi başlı başına risktir. Ünlü birisini getirirsiniz, uyum sağlayamaz, takıma katkı veremez, bir bakmışsınız ki geldiği gibi, ülkesine dönmüş.
Öyle çok eskiye gitmeyelim, günümüze dönelim. Örneğin Miralem Pjaniç, Barcelona gibi dünyaca ünlü takımdan Beşiktaş’a geldi, 26 resmi maçta oynadı, gol atamadı, sadece 4 asist yapabildi. Katkısı oldu mu, elbette tartışılır. Ancak şunu da unutmayalım ki o sezon sürekli sakatlıklarla boğuştu, konsantrasyonu sağlayamadı. Orta saha çift yönlü oynayabilen bir isimdi Pjaniç... Kim bu oyuncuya hayır diyebilirdi ki?
Bu sezonun başında Burnley’den gelen Wout Weghorst şimdiden 4 resmi maçta 2 gol attı, 3 asist yaptı. Hollandalı futbolcu, Süper Lig’de 4 haftada 2 gol, 3 asistle 5 gole direkt etki etti.
Bu sezon gelen büyük yıldız ise Dele Alli oldu. İngiltere’nin Everton Kulübü’nden satın alma opsiyonuyla kiralanan yıldız orta saha 26 yaşında... 2 yıl önce 100 milyon euro değer biçiliyordu. Dele Alli ayağının tozuyla Sivasspor maçında ilk on birde sahaya çıktı, oyunda kaldığı süreçte gelecek adına büyük umutlar verdi.
Düşünün, Beşiktaş dünyaca ünlü iki orta saha oyuncusu getiriyor, ama her nedense yazılı ve görsel medyada pek fazla öne çıkarılmadığını gözlemledik.
Ne var ki rakamsal gerçekler var. Başkan Ahmet Nur Çebi yönetimindeki Beşiktaş’ta özellikle yabancı transferinde büyük işlere imza atılıyor. Sol bek Masuaku ve stoper Saiss şimdiden taraftarların gözdesi konumunda. Kazancı’nın Saiss’i getirmesi tam tamına dört ay sürdü, yani büyük mesai harcadığını biliyorum. Keza, Weghorst ile yapılan görüşmelerin de iki ay zaman aldığını öğrendim. Yani, öyle pat diye olmadı bu transferler.
Şimdi gelelim asıl meselemize, bu transferlerin perde arkasında en büyük faktör kuşkusuz Başkan Çebi’nin yanı sıra, Sportif Direktör Ceyhun Kazancı’dır. Kişisel olarak hangi okulu bitirmiş, Galatasaray Lisesi mezunuymuş bana ne? Kazancı yabancı transferinde nokta atışı yapıyor mu? Yapıyor, ben ona bakarım arkadaş. Diyeceksiniz ki, nerden çıktı bu övgüler? İngiltere Premier Lig’inden adı - sanı duyulmuş, yabancıları kim getirirse, getirsin, Türk futboluna katkı sağlıyorsa, başımızın üzerinde yeri vardır.
Ceyhun Kazancı kardeş, belki eleştirilere hedef oldun, içine attın, ama doğru yoldasın. Tanımadığım halde alkışı ve de övgüyü hak ediyorsun, devam...
Sıkıntılı günler
Devler Ligi’nden elenen son şampiyon Trabzonspor’da sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Hırslı, kanatlardan giden, önde basan, bol pozisyon üreten bordo-mavili ekipte Visca ve Hamsik’in sakat olması, kuşkusuz takımı olumsuz etkileyen en büyük faktör. Artı, Nwakaeme izlerken keyif aldığım bir fotoğraf idi, çok yetenekli olduğu da asla tartışılmaz. Hani bir benzetme vardır, bazı oyuncular için, ‘telefon kabininde çalım atar’ diye. Cornelius’un ayrılık kararı, kaleci Uğurcan ve Abdülkadır Ömür’ün sözleşmelerinde vaat edilen düzeltmemelerin yapılmaması, Trabzonspor’un sıkıntılı günler yaşayacağına işaret olabilir mi?
Kadro istikrarı
Rotayı ünlü Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus’a çevirelim. Adamın kumaşını tartışacak halimiz yok, kariyeri başarılarla dolu, eyvallah...
Konyaspor maçına bakıyorum, Fenerbahçe’yi bu kadar tutuk, isteksiz ve yetersiz görmedim. Koca bir doksan dakikayı tek gol pozisyona girmeden bitirmesi, ayrı bir eleştiri konusudur. Bu oyunda kadroda istikrarı yakalamadığınız anda, başınız dertten kurtulmaz, bunu bilir, bunu söyleriz!
Demem o ki, siz siz olun, isterseniz dünyaca ünlü olun, ideal bir on biri yaratacaksınız. Öyle sürekli rotasyon, rotasyonla bu işler yürümez, tökezlenir, gel - gitler yaşarsınız. Ne dersiniz Bay Jorge Jesus?
Beşiktaş’ın üç yıl üst üstte lige damga vururken, sakatlıklar hariç neredeyse sezonu aynı 11’le bitirdiğini anımsatırsak, bizim savımız doğrudur, bu oyunun değişmez bir kuralıdır!
Güzel sözler!
"Olumsuz insanlardan uzak durun, zira her çözüm için problemleri vardır." - Albert Einstein