Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Brugge’da beni gören bizim kulvarın emekçileri, şaşkınlıklarını gizleyemediler! Sürekli sorularına hedef oldum! ‘Hayırdır’dan tutun da ‘yolunu mu şaşırdın ağabey?’ diyenlere kadar... Soruları yanıtlamaktan maça konsantre bile olamadım, doğru dürüst! Biz de ‘piyango vurdu bana’ diye geçiştirdik durumu. Eski dostlarla hasret giderdik, dilimiz döndüğünce Beşiktaş’la ilgili meraklarını giderdik, iyi de oldu.

Maçı da taraftarla iç içe seyrettik. Müthiş bir taraftar topluluğu vardı, statta. O çoğunluğu buraya çeken kuşkusuz, Beşiktaş’ın UEFA Kupası’nda ilk 16’ya kalması ve de Kartal’ın gözünü zirveye dikmesiydi.

Haberin Devamı

Valla, ilk yarıyı pas geçmek zorundayım! Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz. Sanırsınız ki, Avrupa’nın birçok takımını dize getiren, kupada kulvar dışına iten Beşiktaş değil de, başka bir takım vardı sahada! Pozisyon dahi üretemeyen, ancak rakibine de dişe dokunur pozisyon vermeyen, kabuğuna çekilen bir Beşiktaş vardı sahada. Tabi ki bu tür iki ayaklı maçlarda savunma ağırlıklı bir sistemle sahaya yayılmak, doğrudur, bunu eleştiremeyiz. Kaldı ki, Brugge’ün, bu kulvarda sahasında yenilgi yüzü görmeyen, çok koşan, baskı kuran, pres yapan ve de genç bir kadroya sahip, olduğunu da anımsatalım.

Ne var ki, ikinci yarının hemen birinci dakikasında Gökhan Töre, öyle bir gol attı ki, Brugge’ün eli-ayağına dolaşırken, Kartal’ı ateşledi, hatta hayata yeniden döndürdü. Gol mü? İnanılmaz, siz deyin üç, biz diyelim dört oyuncuyu bir geçişi vardı, tereyağından kıl çeker gibiydi. Son vuruşunu ayakta alkışladık.

Tamam, tur çantada keklik dediğimiz ve de Kartal’ın iyi oynadığı anlarda 62’de sevincimiz kursağımızda kaldı! Sonra mı? Brugge, aldı sazı eline, hem çaldı, hem oynadı. Duran toplarda, yüreğimiz hep ağzımıza geldi! Kartal, savunmasına kapandı, direnişini 78’e kadar sürdürdü, Serdar’ın neden olduğu penaltı sonrası Refealov’un golüne teslim olurken, ilk yarıdaki kimliğine büründü!

Tabela, aleyhimize, ne var ki, buna da şükür... Rövanş için iyi bir sonuç. Artı, Brugge, elenmeyecek bir takım asla değil. Yeter ki, kollektif oyunda eksik dişliler, yani formsuzlar, eski günlerine dönebilsinler! Ba ve Oğuzhan, hatta Olcay da formlarının uzağındalar. Bir de yeter ki bu gerçekleri, Bilic görebilsin, doğru ve de sağlam oyunculardan kurulu onbir sahaya çıkarabilsin!