Malumunuz Gelibolu’da yaşıyorum, küçük bir ilçe burası, demem o ki aynı insanı günde beş kez görüyorum! Trabzonspor yenilgisinden sonra ne zaman çarşıya adımımı atsam, Beşiktaş sevdalılarının sorularıyla karşılaşıyorum şu sıralar. Düşünün o yoğun soru ve eleştiriler karşısında Kartal’ı savunamıyorum, ‘haklısınız’ diyerek geçiştiriyorum! Hiç bu kadar ‘suskun’ kaldığımı da anımsamıyorum!
Maçtan sonra kritiğimde dilim döndüğünce eleştirilerimi sıraladım... Özellikle sahaya sürülen 11 konusundaki şaşkınlığımı ifade ettim. Güneş hocamızın böylesini ilk kez gördüğümüz kadro tercihi doğrusu beni şaşırttı!
Masuaku mesela, sol kulvarı müthiş kullanmasını bir kenara bırakın, adam neredeyse tam bir oyun kurucu. Sağlam oynuyor, riske girmiyor, ortaları da başlı başına büyük tehlike. Keza Aboubakar, yürüse de sahada olmalı, pozisyon üretmede onun üzerine tanımam, tek geçerim.
Nereye varmak istiyorum? Sen ideal ve kazanan kadroyu sahaya çıkar, kötü oynasa, yenilse de Güneş hocaya kimse laf edemez. Kuşkusuz Kartal’da bir gerçek var; alınan neredeyse tüm yabancıların performans olarak takıma ciddi bir katkı sağladıklarını söyleyemeyiz, temel sıkıntı da burada yatıyor.
Tabii ki başlangıçlar zordur, sürpriz skorlara gebedir. Ancak ezeli rakiplerin, yani yukarıdakiler kaybetmeden yola devam ediyorlar. Beşiktaş şu an 5 puan geride, kapatır, bundan bir milim kuşkum yok. Ne var ki bir Afrika Kupası tehlikesi var ki, Beşiktaş’ta neredeyse 8 futbolcu turnuvada yer alacak gibi gözüküyor. Kartal, o kupaya kadar kayıpsız yoluna devam etmek zorundadır, işte beni korkutan da budur! Ancak Güneş hocamız tecrübesiyle bu zorlukları aşacaktır, umudum da var, güvenim de...
Bjelica virajı iyi döndü
Nenad Bjelica, Trabzonspor’un Hırvat teknik direktörü... Daha şuracıkta bir ay öncesine kadar geleceği sorgulanıyordu. Öyle ki adeta sırat köprüsündeydi. Ama bu oyun sürprizler oyunudur, bir bakmışsınız ki, iki galibiyetle fırtına terse dönmüş, eleştiriler rafa kalkmış!
Trabzon futbol kentidir, yöre insanlarının adeta yaşam biçimidir. Bjelica’nın Beşiktaş maçına kadar kalıp, kalmayacağı belli değildi. Ne var ki Bjelica önce Kasımpaşa’yı ardından Beşiktaş’ı devirdi, kendine geldi, baskı ortadan kalktı, yönetim ve taraftardan güvenoyu aldı.
Trabzonsporlu futbol severler, sakın ola alınmasınlar, özellikle Beşiktaş maçında haklı bir galibiyet aldılar, müthiş bir mücadele ortaya koydular ve kazandılar, helal olsun. Kuşkusuz Kasımpaşa ve Beşiktaş galibiyetleri, öyle tesadüf değil, yeni transferler müthiş bir uyum sergilediler...
Hangisini saysak?
Mendy ve Onuachu ilk sınavlarında tam not aldı. Karagümrük’ten gelen Baniya savunmayı toparladı, sağ bek Mehmet Can, hepsinin maşallahı var. Hele hele Bardhi çok formda, aman nazar değmesin. Durun bitmedi daha Nicolas Pepe takıma katılacak. Eeee özellikle yabancı transferi hep riskler taşır, yazdık, çizdik. Görüyoruz ki Trabzonspor bu dönemi nokta atışlarıyla tamamladı, risk kelimesine sünger çekti.
Evet, Karadeniz Fırtınası, negatif tabloyu pozitife çevirdi, zirve yarışında yukarıdakilere gözdağı verdi, “Ben de varım, buradayım” dedi.
Niye illa yabancı hoca?
Tutturmuşlar illa yabancı! Alın size en sıcak örnek Stefan Kuntz... Umut olsun diye getirdiniz değil mi, ne oldu, yolları ayırmak zorunda kaldınız! Günü kurtarmak adına yabancıya sarılırsanız olacağı budur!
Hiç unutmam dönemin federasyonu, Guus Hiddink’i A Milli Takım’ın başına getirmişti. Ne de olsa, adamı dünya tanıyor, kimse gıkını çıkaramaz! Öyle sandılar, bir Hollanda’da bir Türkiye’de maçtan maça görüyorduk! Parasını da tıkır tıkır alıyordu, uçak biletleri business! Sonra mı, yine hüsran, tam tamına 8.5 milyon doları cebine koyduk, uçak biletini aldık, ülkesine yolcu ettik!
Kuntz veda etti, tazminatı ne kadar? Yerine Vincenzo Montella mı? Yapmayın, etmeyin, şu yabancı sevdanızdan vazgeçin, yerliye dönüş yapın! Montella’yı gerek oyunculuğundan gerekse teknik adamlığından iyi tanıyoruz. İtalya’da birçok güçlü takımda görev yaptı, yani deneyimli, Kuntz gibi ‘çırak’ değil eyvallah. Adana Demirspor’u da çalıştırdı.
Ülkemizde bu anlamlı görevi bekleyen çok sayıda teknik adam varken, niye illa da yabancı arkadaş? Örneğin Rıza Çalımbay, Mehmet Özdilek, Sergen Yalçın ve de Aykut Kocaman ne güne duruyorlar? NOKTA!
Güzel sözler
“Yerini vaktinde terk etmeyi bilmek gerçek olgunluktur, sadece acizler kalmakta ısrar eder.” - VICTOR HUGO