Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Galatasaray'ı iki dostum ile birlikte TV'den izledik. Cengiz Şaylan, diğeri Tarık Beran... İkisi de sıkı taraftar, futbolu da iyi biliyorlar. Aylardır ne stada gidiyorlar, ne de TV'den maçı izliyorlar! İkisiyle buluştuk, onları zor ikna ettim. Baros'un golüyle biraz rahat nefes aldılar. Ne var ki, Tarık golün gelmesinden sonra öyle bir laf etti ki, kulaklarıma inanamadım. "Böyle bitsin razıyım" derken, aslında gerçekleri dile getiriyordu. İkisi de huzursuzdu, skorla ilgili kaygıları vardı, haklı çıktılar. İkinci yarıda goller üst üste gelirken, araya bu kez Cengiz Şaylan girdi, kaleci Zapata'ya verdi, veriştirdi! Şaylan, "Güya kaleci aldık, beyazı kızağa çektik, yerine siyahı koyduk da ne oldu?"diyerek doğru bir saptama yaptı bizce.
Hagi, yarı yolda aldı Galatasaray'ı, bunu her kötü sonuçta, 'kalkan' olarak kullanıyor, zaman kazanmaya çalışıyor! Hatta biraz daha ileri gidiyor, sezondan sorumlu olmadığı, önümüzdeki yılın kadrosunu oluşturmaya çalıştığını söylüyor. Yani sorumluluktan kaçıyor, topu sürekli taça atıyor!
Hagi'nin ikinci kez göreve getirilmesinin doğruluğunu kim savunabilir? Hagi, sezonu tamamlar! Ancak yeni sezonda olur mu, olmaz mı, bu soru işareti!

Haberin Devamı

İşini her zaman ciddiye alıyor
Hagi, ile bu iş yürümez. Hatalarını say, say bitmez! Misimovic, gibi bir yıldızı kazanmayı beceremedi! Hadi bunu da geçtik. Gökhan Ünal gibi etkili oyuncuya önlem almaz mı? O ağır diye nitelendirilen Gökhan Ünal, asıl işini rafa kaldırdı, asistliğe soyundu. Holmen'e attırdığı gol güç ve beceri işidir. Ünal, kendi yarı alanından aldığı topla tren gibi gitti, tutabilene aşkolsun. Sıfıra kadar inip, Holmen'e o pası çıkarmak, yetenek işidir.
Galatasaray'da işini yapan tek bir oyuncuya rastlayamadık doğrusu! Baros tek forvet, hemen arkasında Stancu ve Kazım Cim-Bom'un ikinci yarı da bir pozisyonu bile yok! Kazım Kazım dağınık, ne ofansa çıkabıldı, ne destek verebildi, bunları yapamadığı gibi, savunmaya geldi, bir de penaltı yaptırdı!
Bir alkış da Abdullah Avcı'ya... Küçük, büyük takım ayırımı yapmıyor, işini ciddiye alıyor, oyuncularını iyi motive ediyor, bilgi - birikimi ve de duruşuyla örnek oluyor.