Bobo, tipik bir forvet mi, yoksa değil mi? Kimine göre ‘iyi’, kimine göre ‘vasat’, kimine göre ehhh! Tartışılması da doğal! Sağı-solu belli olmuyor! Ne zaman atacağı, ne zaman kaçıracağını asla kestiremezsiniz! İlk yarıda bir pozisyon kaçırdı ki, atsa belki de maç kopacak.
Aynı Bobo, ikinci yarıda öyle ‘muhteşem’ bir gol attı ki, inanılmaz. Pozisyon hem çaprazdan, hem de zorluk derecesi bir hayli yüksek... Öyle bir vurdu ki, kaleci Volkan Babacan’ın yapacağı hiçbir şey yoktu, inanın. Yine aynı Sambacı, Yusuf’un soldan getirip, penaltı noktasına kestiği topu kafayla kaleye yollarken, maçı kopardı, Fenerbahçe’nin 26 yıllık kupa özlemine de ‘set’ çekti, hem de geceye damgasını vurdu.
Sadece Bobo mu? Holosko ve Tello... Tello, Delgado’nun görevini fazlasıyla yerine getirdi. Hem orta sahayı iyi yönlendirdi, hem de oyunu rakip alana yıktı. Holosko’ya ayrı bir parantez açmakta yarar var. Kim ne derse desin, Beşiktaş’ın en iyilerinin başında geliyor. Bir bakıyorsunuz forvette, bir bakıyorsunuz savunmada, bir bakıyorsunuz gol yollarında, seyrine doyum olmuyor.Yusuf Şimşek’i de kutlamak gerekir. İlerlemiş yaşına karşın hâlâ birçok gence örnek olacak performans koyuyor ortaya. Atıyor, attırıyor.
İzmir’deki kupa finalinde sezon sonu olmasına karşın futbol kalitesi üst düzeyde idi bizce...İlk yarıda Fenerbahçe daha derli-toplu gözükürken, ikinci yarıda Bobo’nun golüyle öne geçen, âdeta coşan Kartal, rakibine müthiş baskı kurdu, farkı yakaladı, sezonun ilk kupasını müzesine taşırken, lig için de müthiş moral depoladı. Fenerbahçe de fena mücadele etmedi aslında... İlk yarıda biraz Deivid, savunmada ise Gökhan Gönül, göze çarpan isimlerdi. Ne var ki, Aragones’in Semih Şentürk gibi golcüyü, ilk yarıda yedeğe çekmesine bir anlam veremedik. Bakmayın Güiza’nın attığı gole... Tamamen, Beşiktaş savunmasının bir hediyesidir. Semih gibi golcün varsa, onu yedeğe çekiyorsanız, sonucuna da katlanacaksınız.
Eee teknik adamlık zor iştir. Kazanmak adına her şeyi deneyebilirsiniz, ancak skorborddaki rakamlar aleyhinize ise vay halinize!
Evet, Denizli’yi ve de Beşiktaş’ı kutluyoruz.
Bir çift sözümüz de, karşılaşmanın orta hakemi Bünyamın Gezer’e:
Verdiğin penaltı sana hiç, ama hiç yakışmadı!