Bu beraberliği iş kazasına bağlarsak, Kasımpaşa’ya haksızlık ederiz.
Rıza Çalımbay, Beşiktaş’ı yakından tanıyor, dersini de iyi çalışmış doğrusu. Doksan dakika süreyle asla pes etmeyen, Beşiktaş’a iyi futboluyla adeta kafa tutan Kasımpaşa, üç puanı uzatmalarda penaltıyla kaybetti, bir puana razı oldu. Buna karşın ortaya koyduğu mücadeleyle Kasımpaşa alkışı da haketti.
Özellikle ilk yarıda konuk takım karşısında oyunda bir türlü balans tutturamayan Beşiktaş, bırakın gol bulmayı, rakibin sahanın her yerinde pres yapması nedeniyle boş alan bile bulamadı. Bu baskı, Beşiktaş’ta top kayıplarını da birlikte getirirken, Kasımpaşa Eren Derdiyok’la 24’de öne geçti. Ne var ki, İsaksson’un hatasını bu kez Rhodolfo, affetmedi ve 27’de skoru eşitledi.
Kartal’da dün bir kez daha gördük ki, savunma bloğundaki arızalar, Tolga’yı da sıkıntıya sokuyor. Ersan’ın da olmayışı Kartal savunmasında inanılmaz arızalara yol açtı.
Örnek mi? Ersan yok, yerine uzun süredir, Ümraniye’de kapalı kalan (!) Miloseviç, ilk kez sahne aldı. Nereye varmak istiyoruz, Donk’un attığı golü anımsayın. Yaaa arkadaş, bu oyunda savunmacıların yükü ağırdır, eyvallah... Ne var ki, Donk’a o kadar rahat vurdurmak nerden çıktı? Artı Donk’un rakibin etkili kramponlarından olduğunu dünya alem biliyor. Miloseviç’e kızamıyoruz, adam hiç maç oynamamış, antrenman futbolcusu! Hadi onu geçtik, diğer tecrübeli stoper Rhodolfo nerede?
İlk yarıyı Beşiktaş’ın yenik kapatması, Güneş’i oyuncu hamlelerine zorladı, doğru da yaptı. Güneş, Sosa, Gökhan Töre ve bitime çeyrek kala Cenk Tosun’u oyuna alarak, üçlü savunmaya dönerken, Kartal, üçüncü bölgede üç puan adına müthiş bir baskı kurdu, savunmada da risk aldı. Doğrusu Sosa’nın sonradan oyuna sokulmasına da bir anlam veremedim! Niye onbirde değil! Nitekim oyuna girdi, Gomez’e harika bir asist yaptı, Alman golcü yeniden skoru eşitlerken, Sosa konusundaki eleştirilerimizi de haklı çıkardı! Querasma’nın hatalı paslarda arkadaşlarına kızması, onu oyundan düşürüyor, kalitesinden uzaklaşıyor!
Beşiktaş’ın üç kez geriye düştüğü maçta, mağlubiyetten uzatmalarda Oğuzhan’ın penaltı golüyle kurtulması bizce büyük başarıdır.
Penaltı mı? Bizce Cüneyt Çakır’ın kararı doğru, elle oynama var... Ancak beş dakika maçı uzatan Çakır’ın iki dakika eksik oynatmasına da anlam veremedik!
Güneş’in hırslı bir yapısı var, sürekli kazanmak istiyor, haklı. Ancak sinirlerine hakim ol hocam, sen de oyundan düşme, artı yakın çekimler yapılıyor, dudaklarından çıkan kelimeleri herkes okuyor, bilesin!