Bu tip derbilerde pozisyon üretmek ve gol atmanın zorluğunu anlatmaya gerek yok. Demem o ki, bulunca, kaçırmayacaksınız arkadaş!
Yılın ilk derbisinde Kartal ‘iştahlı’ ve de ‘baskılı’, Aslan ise ‘kontrollü’ oyunu tercih ederken, savunma güvenliğini de elden bırakmadı. Haaa Aslan elbette savunmasına yaslanmadı, kontra toplarla fırsatlar kovalamadı değil.
Şimdi ilk 45 dakikalık bölümü kantara koyarsak, Kartal’ın ağır bastığını görürüz. Ne var ki, bu ağırlık pozisyon üretimine biri hariç, pek yansımadı dersek abartmış olmayız.
Yani 37’de Cyle Larin’in kaleci Okan ile karşı karşıya kaldığı pozisyon... Yüzde yüz ötesi, gelin görün ki, krallık yarışında ikinci sırada olan Larin, çerçeve yerine zor olanı yaptı, topu dışarı attı.
Dönelim Aslan’a... Marcao uzaktan kaleyi yokladı, Atiba çizgi üzerinden mutlak bir golü önledi, bir de ilk yarıda kaleci Ersin’in Diagne’nin ayağından aldığı top var, hepsi bu kadar. Denemeler vardı, var olmasına da çerçeveyi bulanlar yoktu!
***
Diagne, Aslan’ın gol umudu, 58. dakikada kızardı, oyun dışı kaldı! Pozisyon tartışmasız kırmızı, neyin itirazı? Zaten takımın baskı altında, onları yalnız bırakmaya ne hakkın var Diagne!
***
Sergen Yalçın’ın, N’Koudou ile Mensah hamleleri oyunu tek kaleye döndürdü. Terim’in ise Babel ve Donk tercihleri hem baskıyı kırma, hem de pozisyon üretme adınaydı. Gelin görün ki, Aslan on kişi kalmanın sıkıntısını iliklerine kadar hissetti maç sonuna kadar.
Galatasaray fena savunma yapmadı, eksik olmasına karşın... Taaa ki 79. dakikaya kadar... Kartal’ın başarılı isimlerinden Rıdvan soldan kesti, Souza topu kontrol etti, Okan’ın solundan filelere gönderdi.
90 artı 1... Son sözü N’Koudou söyledi... Larin, bu kez garantiye gitti, topu N’Koudou’ya çıkardı, ona da dokunmak kaldı.
Uzatma dakikalarında Galatasaray risk aldı, tüm hatlarıyla yüklendi, ama Kartal’ın kalesinde Ersin’i unuttular sanırım!
Maçın özeti mi?
İsteyen, oynayan, baskı yapan, üreten, öz güven duygusunu zirveye çıkaran, hak eden kazandı, yani Beşiktaş...