Gazeteci; haberleri dürüst, etik ve tarafsız şekilde araştırma, belgeleme, yazma ve sunma ile yükümlü profesyonellerdir. Artı tarafsız olmak gazeteciliğin temel taşıdır. Sorgulamak, doğruları kamuoyuna yansıtmak asli görevidir.
Beşiktaş Kulübü İkinci Başkanı Engin Baltacı ile TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi arasında Kulüpler Birliği toplantısında yaşanan ve medyaya yansıyan diyaloğa değinmek istiyorum. Gelişmeler üzerine Baltacı’yı aradım, uzun süre sohbet ettim ve Büyükekşi’nin söylediği iddia edilen “Beşiktaş umurumda değil” şeklindeki sözlerinin doğru, olup olmadığını sordum.
Engin Baltacı, “Evet, aynen bu cümleyi kurdu” yanıtını verdi. Bunun da temelinde Baltacı’nın, “Beşiktaş olarak size destek vermiyoruz” ifadeleri yatıyor.
Bakın Sayın Büyükekşi, size destek verip, vermeme konusunda herkes özgürdür, bu düşünceyi de kişiler açık açık ortaya koyarlar. Bunda alınacak, kırılacak hiçbir şey yok. Engin Baltacı Beşiktaş’ın İkinci Başkanı, yani o kurumu temsil ediyor.
Ne demek, ‘Beşiktaş umurumda değil!..’
O ‘Umurumda değil’ dediğiniz kulüp tam tamına 120 yıla damgasını vurdu. Milyonlarca taraftarı olan bir camiadan söz ediyoruz Sayın Başkan!
Sizler TFF Başkanı olarak tüm kulüplere aynı mesafede olmak zorundasınız, umursayacaksınız, onları ciddiye alacaksınız, çünkü onların sayesinde o koltukta oturuyorsunuz, unutmayın.
Tabi ki Büyükekşi ile Baltacı arasında geçen diyalogda çeşitli konular, tartışmalar da var, ancak beni en çok şaşırtan TFF başkanının kurduğu bu cümledir! Kaldı ki sizler yani TFF’yi yönetenler tüm kulüplerin sorunlarını dinlemek ve çare bulmakla yükümlüsünüz.
Bilmem anlatabildim mi?
Pişman olmazsınız
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Jorge Jesus ile yolların ayrılmasından sonra ‘yerli’ye döneceklerini açıkladı. Valla yerlici olarak çok sevindim, aklın yolu da birdir, bence geç kalınmış bir karar. Ne varsa bizim yerlilerde var...
Görüyoruz ki İsmail Kartal ve Volkan Demirel’in isimleri geçiyor. Zor zamanda takımın başına geçen Kartal görevi bıraktığında Fenerbahçe ligi ikinci tamamlayarak Devler Ligi’ne gitmişti. Doğru yoldasınız sayın başkan, Fenerbahçe’nin havasını, suyunu bilen, arada tercüman olmadan konuşabileceğiniz, yerli hocalarımız bu isimler. Öyle parayla pulla da işleri olmaz, sık boğaz etmezler, tabi ki kimin geleceğine sizler karar vereceksiniz, ama pişman olmazsınız, merak etmeyin.
EURO 2024’e mutlaka gidelim
A Milli Takımımız önce Letonya ardından Galler maçlarını firesiz geçti, grupta büyük bir avantaj sağladık. İki maçta da ortaya konulan futbolun hiç kimseyi tatmin etmediğini biliyorum. Skoru yakalıyoruz yakalamasına da yüreğimiz ağzımıza geliyor. Hele hele Letonya maçında gözlerime inanamadım! Ya Galler keza rakip 10 kişi kalmış, buna karşın iki gol buluncaya kadar öldük öldük dirildik!
Düşünün bir gol atıyoruz, ardından buz gibi golümüz ofsayta takılıyor. Ya penaltı? Hakan Çalhanoğlu kaçırır mı, kaçırdı, canı sağ olsun. Keza Umut Nayir golü atıyor, el gerekçesiyle VAR’a takılıyor! Umut üstelik burnu kırık ve maskeyle oyuna girdi, attığı golle takımımıza umut verdi, bravo sana kardeş.
Ya Arda Güler, o nasıl bir goldür güzel adam, ölçtü, biçti, bakarak köşeye gönderdi, helal olsun sana, Allah nazarlardan korusun seni.
Ne demişler ‘kazanan haklıdır’... Tabi ki iyi oyun hepimizin beklentisi, ama bazen olmuyor, finallere gideceksek ki, gitmeliyiz, büyük avantaj yakaladık. Galler’i en azından şimdilik kulvar dışına ittik. Gidelim de, kötü oynayarak, kazanarak gidelim.
Bakalım kim kazanacak?
Taraflı, tarafsız herkes Arda Güler’i müthiş bir keyifle izliyor. Fenerbahçeli yıldızın peşinde birçok ünlü Avrupa takımı var. Biliyorum ki Sayın Başkan Ali Koç onu kadroda tutmak adına büyük uğraş veriyor. Ne var ki ailesi özellikle Hollanda’yı tercih ediyor, örneğin Ajax... Neticede kararı Arda ve ailesi verecek. İddia ediyorum Arda Avrupa’ya yelken açarsa ki olasılık var, bizler ülke olarak onun peşine takılacağız. Ayrılık halinde 17.5 milyon euro gibi bir rakamı da Fenerbahçe’ye kazandıracak bunu da unutmayalım. Gidersen eğer yolun açık, şansın bol olsun güzel adam.
Güzel sözler
“Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...” - NAZIM HİKMET