Nurullah Sağlam ve öğrencilerini kutlamak gerekir. Niye mi? Böylesine güçlü bir rakip karşısında tam tamına 100 dakikalık müthiş bir direniş gösterdikleri için...
Niye mi? Düşünün koca Beşiktaş’ın(!) Guti’yle 100. dakikada attığı gole kadar oyun disiplininden hiç kopmadıkları için. Savunmaya kapandılar, Beşiktaş’ın ürettiği pozisyonlara geçit vermediler.
Niye mi? Kaleci Eser, savunmasından seken topları bir bir toplarken, adeta kalesinde devleştiği için.
85. dakikada Hasan Üçüncü’nün çift sarı karttan oyun dışı kalması Beşiktaş’ı ve tribünleri biraz olsun rahatlattı.
100. dakikaya kadar gözlerimiz Guti’nin üzerindeydi. Kalitesine ve geçmişine lafımız yok.
Ne var ki aynı Guti 100. dakikaya kadar piyasada hiç gözükmedi!
Attığı gol savunmaya çarpıp girdi, çarpmasaydı belki Eser buna da vize vermeyecekti.
Schuster belli ki maçın kolay geçeceğini hesaplamış, yedekte tuttuğu oyuncuları sahaya sürmüş.
Ama futbolda neyin ne zaman olacağını kestiremezsiniz.
Tıpkı dün olduğu gibi...
Evet, Beşiktaş maç süresince tek kale oynadı, dersek abartmış olmayız. Oyunun her bölümünde müthiş bir baskı kurdular... Gelin görünki bu baskıyı normal sürede golle taçlandıramadılar... Elbette bu pozisyonların gole çevrilmemesinde Eser Altın’ın becerisi kadar son vuruşlardaki beceriksizlik büyük faktördü.
Beşiktaş, kupada iş kazasına uğramadı. Gruplara kalırken önümüzdeki haftalar için de ardında bir dizi soru işaretlerini bıraktı.