Bu haftaki köşemi Beşiktaş’a ayırdım. Haftalardır söylemekten dilimizde tüy bittiği için skandal hakem kararlarına girmeyeceğim, biz bıktık, onlar hata yapmaktan bıkmadılar!
Malumunuz kongrede Fikret Orman yeniden başkanlığa seçildi, hayırlı uğurlu olsun. Biliyoruz ki, Orman ve arkadaşlarını özellikle ekonomik anlamda zor günler bekliyor. Demokratik ortamda, herkes aday olabilir, kızmayacaksınız! Kaldı ki ne kadar aday çıkarsa, o kadar iyidir... Görüyoruz ki Hürser Tekinoktay, Orman’la yarıştı, valla fena da oy almadı... 1617 oy küçümsenecek bir sayı değildir... Üstelik kısa bir süreç önce yarışa giren Tekinoktay’ın aldığı oy yönetime uyarı niteliğindedir.
46 yıllık gazetecilik yaşamımda çok Beşiktaş kongresi izledim. Bu tip seçimlerde ufak-tefek didişmeler, sataşmalar, itip-kakmalar hep olmuştur. Kongre divan başkanlığı önemlidir, iki adaylı seçimleri yönetmek kolay değildir. Kongre divan başkanı Atıf Keçeci’yi çok iyi tanırım, başarılı bir sınav verdi. Kaldı ki Keçeci, kongre işlerini iyi bilir... Onunla ilgili geçmişte bir benzetme yapıyorduk “Muhalefetin gür sesi” diye... Tüzüğü satırı satırına bilir, kimseye haksızlık yapmaz, demokrattır, hukukçu değildir, ama o kulvarı da iyi bilir.
Kökünden sökmeyin
Bakın arkadaşlar, Başkan Fikret Orman’ın avukatı değilim, ama gerçekleri de sıvamak, örtmek bize yakışmaz. Evet, kulübün ekonomik tablosu ortada, pek de iç açıcı değil! Yalnız, Başkan Orman’ın yaptıklarını da elimizin tersiyle itemeyiz... Bana göre en büyük başarısı, ekonomik krizin olduğu ortamda stata kazmayı vurmaktır, öyle kolay bir karar olmadığını anımsatalım. Başkan Orman’ın gözü karadır, yeter ki kafaya taksın, dediğini de yapar. Nitekim sözünü tuttu, taraftarlara ve Beşiktaş’a yakışan bir stadı ortaya çıkardı. Elbette yanlışlar yapılmadı mı, o kadar çok ki! Ne var ki eleştirirken ağacı kökünden sökmeyelim! Başkanın en büyük başarısı stadı yapmaktır bence. Artı bunlara iki şampiyonluğu eklersek, Başkan Orman’ın karnesi zayıf değil, iyiye yakındır.
Destek olmak lazım
Alanyaspor maçında tribünler Fikret Orman’ı protesto etti, demokratik haklarıdır, tamam... Ancaak Orman ve arkadaşları yeniden işbaşında olduklarına göre, üç yıl süreyle onlara köstek değil, destek verilmesi gerektiğine inanıyorum. Biliyoruz ki, yönetim geçmişteki hatalarından dersler çıkarmıştır, en azından çıkaracağına inanıyorum, hatta çıkarmaları da şarttır.
Arka bahçeye bakın
Başkan Orman ivedilikle kulübün ekonomisini şu üç yıllık süreçte düzlüğe çıkarmanın formüllerini bulmak zorundadır. Artık Kartal’da kemer sıkmanın zamanı, geldi de geçiyor bile! Özellikle transferde öyle astronomik rakamlarla yabancı peşinde koşarsanız olacağı budur! Çevirin gözlerinizi, şu arka bahçenize, orada biliyoruz ki genç yetenekler var, üç-dört oyuncuyu A takıma monte ettiğiniz anda, kasanız boşalmaz, rahatlarsınız!
Avcı’ya alkışlar
Bu işin bir yanı, diğer tarafı ise teknik direktör konusudur... Gelibolu’da yaşıyorum, ama kulübe ve de gelişmelere uzak değilim, araştırıyorum, dostlarla sohbet ediyoruz, doğruyu öğrenme adına uğraş veriyorum. Bu işin kapalı kapı arkası falan kalmadı, her şey ayan-beyan... İki hafta sonra ligin bitimiyle yönetim, teknik adam konusuna nokta koyacak. Şu an aday enflasyonu yaşanıyor Kartal’da! Abdullah Avcı hocamız bu kulvarda ilk sırayı alıyor, birçok yönetici arkadaşın gönlünde bu isim yatıyor. Olur mu, bal gibi olur. Avcı’nın başarıları ortada. Futbol bilgisinin yanı sıra konuşmaları da sürekli pozitif... Ligdeki ortam malum, hakemlerimizin skandal kararları ortada iken Avcı hoca, “İnadına futbol” diyor, sahada kalmaya özen gösteriyor... Öyle birileri gibi, yan yollara sapmıyor, belki de içine atıyor, olabilir. Ama kullandığı dil müthiş pozitif.
Güldürmeyin!
Efendim Lucesu’nun adı da geçiyor, yahu adam 73 yaşında, “Ununu elemiş, eleğini aşmış” misali! Gelelim Sergen Yalçın konusuna, efendim bu işi çok bilenler var ya (!), diyorlar ki, “Yaşı genç, biraz daha tecrübe şart!” Hadi ordan, bu gerekçeler çok komik! Sergen 46 yaşında, en olgun çağında, daha ne olsun? Futbol bilgisi, rakipleri tanıma, analiz, oyun okuma, önlem almada gayet başarılıdır Sergen Yalçın... Alanyaspor maçında soyunma odalarından taraftarların isteği üzerine sahaya çıkan Sergen Yalçın’ın bu davranışından doğal ne olabilir? Kartal Yuvası’nda yeşerdi, büyüdü, efsane oldu. Tabi ki çıkacak, taraftarın o sevgi selinin önünde eğilecek.
Hadi biraz cesaret
Bakın, Sergen Yalçın’ın futbol bilgisi bir tarafa, onun yalanla-dolanla asla işi olmaz, içi neyse, dışı da odur. Dört büyük takımda görev yapmak, o sınırsız olanaklarla mücadele etmek, başarıyı yakalamak kolaydır, gidin de kümede kalmaya çabalayan takımları çalıştırın da görelim!
Dememiz o ki, birileri gibi “bir eli balda, diğer eli yağda” değildir Anadolu takımlarını çalıştıran hocaların! Teknik adam konusunda kuşkusuz karar verici adres, yönetimdir... Kimi getirir, kimi getirmez bilemeyiz, ama Sergen Yalçın benim kantarımda ağır basıyor...
Korkmayın, cesur olun, gelecek yıl için bu şansı ona verin. Kaldı ki tribünlerin Sergen Yalçın’a olan coşkusunu, sevgisini de unutmayın olur mu? Beşiktaş taraftarı vefalıdır, o yuvadan yetişen herkesi sarıp-sarmalar, kredisini de sonuna kadar kullanır. Bırakın, şu ‘tecrübe’ klişesine sığınmayı, radikal kararlar verin, ekonomiyi de düzlüğe çıkarmak, boynunuzun borcudur.