Feyyaz Uçar ile “Beşiktaş’ı mat ettim” başlıklı bir röportaj yapmıştım. Süleyman abi, çok sevdiği Feyyaz’ı kulüpte tutabilmek için Metin Keçeli vasıtasıyla şu formülü denemişti; “Gidin ikna edin. Gelsin yönetimde Bilal’in yazdıklarının doğru olmadığını söylesin”. Feyyaz çağrılır ama herkesin ortasında “Yalan yok, tam tersi az bile yazılmış başkan” der. Seba küplere biner.
Bir Feyyaz Uçar anısı var ki sormayın gitsin... Feyyaz Uçar ile Beşiktaş’tan kopuşuna, gönderilmesine neden olan bir söyleşi yapmıştım.... “Beşiktaş’ı mat ettim” demişti... Öyle ki zehir - zemberek ifadeler ile süslüydü röportaj...
Transfer pazarlıklarının kızıştığı dönemde, imza atmakta direndiği için taraftarın tepkisini çekmişti Feyyaz Uçar... Bu ortamda gerçekleşti söyleşi... Gazetede bir yayınlandı, ortalık yangın yerine döndü. Başta Süleyman Seba ve transfer komitesi üyeleri öfkeden ayağa kalktılar, söyleşi de kullandığı ifadeler nedeniyle Feyyaz’ın hemen kulüpten uzaklaştırılması gündeme geldi.
Başkan, yöneticilerin eleştirilerini dikkatle dinler, onlara hak verir. Ne var ki, gönderilecek olan Feyyaz Uçar’dır. Böyle olunca Başkan bu işi tatlıya bağlamak için bir yola başvurur. Futbol Şubesi Sorumlusu Metin Keçeli’dir... Sonradan işin perde arkasını ondan öğrenmiştim. Başkan Keçeli’yi yanına çağırır, “Git Feyyaz’la konuş, biliyorum, Bilal yalan yazmaz, ancak sen onu ikna et, yönetime çağır, gelsin... Burada yöneticilerin önünde sadece ‘Bilal yalan yazmış desin’ gerisini bana bırakın” der.
‘Feyyaz tamam, ikna ettim’
Keçeli de gider Feyyaz’la buluşur. Onu ikna eder, yönetime getirir. Seba’nın isteklerini bir bir sıralar. O da “Tamam Metin ağabey” der... Ancak Feyyaz Uçar bu... Dürüstülüğüyle, açık sözlülüğüyle gönüllerde hep taht kurdu yıllarca. O kadar ki kayıt cihazı bile kullanmıyorduk söyleşilerimizde... o kadar güvenilir bir kişilikti...
Neyse yönetim, Akaretler’de olağanüstü toplanır, Metin Keçeli ağabeyimiz de başkana, “Tamam, Feyyaz Uçar’ı ikna ettim” der. Yani, toplantı öncesinde izlenen politika tamamdır. Hem Süleyman abi, hem de Metin Keçeli abi, son derece mutludurlar, Feyyaz Uçar’dan emindirler. Feyyaz Uçar, takım elbisesiyle kapıyı çalar içeriye girer... Tüm kibarlığıyla “Sayın Başkan iyi günler, sayın yöneticiler iyi günler, buyrun beni çağırmışsınız” der.
‘Yalan değil mi?’
Bu konuşmanın ardından Başkan Süleyman Abi devreye girer: “Bak oğlum, biliyoruz bu transfer aylarında sıkıntılar yaşanır, doğaldır. Milliyet Gazetesi’nde Bilal Meşe’ye verdiğin söyleşideki kelimeler yalan değil mi?” diye sorar...
Bir anlık sessizlik olur, Feyyaz Uçar, “Hayır sayın Başkanım Bilal Meşe yalan yazmadı, tam tersi, az bile yazmış başkanım” der.
Hani tamamdı?
Toplantı salonunda başkan dahil herkes adeta buz keser. Feyyaz Uçar, sözlerini inkar etmez, aksine kaşeler. Süleyman abi barut fıçısı gibi dışarı çıkar, Metin Keçeli ağabeyi yanına çağırır. “Hani tamamdı kardeşim?” diye çıkışır...
Ve sonunda Feyyaz Uçar’ın bileti kesilir.