Abdullah Avcı’nın biletini kestiniz, değişen bir şey var mı? Aynı tas, aynı hamam! Sanırsınız ki, tek suçlu Avcı? Peki, sahadaki asıl aktörlere ne demeli? Kartal’da özgüven duygusu yerle-bir olmuş, takımın içi boşalmış içi! Aldıkları milyonlarca euronun karşılığını kim veriyor? Gökhan Gönül ile Atiba’yı dışarda tutuyorum, gerisi yalan rüzgarı! Demem o ki koskoca Beşiktaş, sıradan bir takıma dönüşmüş, yazık ki ne yazık!
Bu saatten sonra uzaydan hoca getirseniz değişen bir şey olmayacak! Atalarımız ne güzel söylemiş, “Dere geçilirken, at değiştirilmez” diye... Eee atı değiştirdiniz, peki ya bunun ekonomik boyutu? Avcı’ya ödenecek rakam ortada, onca parayı nasıl ödeyeceksiniz? Yeni gelecek hocaya çakıl taşı mı vereceksiniz?
***
Kartal’ın gol yollarındaki en büyük silahı Burak Yılmaz... Ne var ki, artık o da tutukluk yapıyor, yakaladığı net pozisyonları gole çeviremiyor!
Peki, Gökhan ve Caner niye yedek arkadaş? Douglas, bırakın Gökhan’ın alternatifi olmayı, kramponu olamaz! Kaptırdığı top, gitti gol oldu... Sonradan oyuna girdiler, girmesine de atı alan Üsküdar’ı çoktaaan geçmişti!
Karius evet hatalı goller yiyor, peki kurtardıklarına ne diyeceğiz? Kritik yerlerde topları kaptırın, sonra faturayı tek başına Karius’a kesin, hadi ordan!Topu alan hiç bir engel olmadan Karius ile karşıya kalıyor! Eyy anlı-şanlı stoperler siz ne iş yaparsınız? Şimdi rotayı taraftarlara çevirelim, bakın arkadaşlar, Kartal bu kadroyla sezonu tamamlayacak. Artık zirve Kartal’a çok uzak. Top artık tribünlerde, yani taraftarlarda. Ancak futbolcuları ‘yuhalamaya’ kalkmak bu takımı ayağa kaldırmaz, tam tersi daha çok karanlığa itersiniz
***
Göztepe’nin hakkını yemeyelim, çıktılar, mücadele ettiler, üç puanı hak ettiler. 25’te Halil, ilk yarının uzatma dakikalarında Borges, ev sahibi takımı üç puana taşıyan gol ayakları oldu.
İstatistiklere bakıyorum, topla oynama yüzdesi Kartal’dan yana... Bu üstünlük skora yansımıyorsa, olsa ne olur olmazsa ne olur? Topu rakip sahaya taşırken, ofansta çoğalamıyorsanız, neye yarar ki? Burak Yılmaz’ın özellikle 84’te yakaladığı bir pozisyon var ki, kaleciyle karşı karşıya, Beto’ya nişanladı, o da şaşırdı, biz de! Burak’ın koşu yollarına gerekli toplar atılamıyor, atılanlarda da ofsayta takılıyor sürekli. Golcülük özgüven ve moral işidir, fırsatları kaçırması bundandır, onun da gardı düştü artık!