Schuster'in dilinin kemiği yok! Ne zaman ne söyleyeceği, ne zaman ne yapacağını asla kestiremezsiniz!
Kaldı ki, Rapid Wien'ın formalite maçı olduğunu cümle alem biliyor...
Ancak kalkıp, Avrupa kulvarındaki tek gururumuz Beşiktaş'ın hocası, "elimde güç olsa bu maçı oynatmam" diye konuşması ne derece doğru bir yaklaşımdır?
Bize göre yanlış...
Hoca böyle konuşursa, o maça seyirci gelir mi?
Gelmez...
Gelse, formalite de olsa, tribünler dolsa, kulübün kasasına birkaç kuruş girse fena mı olur? Hoca böyle konuşursa, o oyuncu grubu maça nasıl konsantre olur? Neyse ki, oyuncular Allah'tan hocanın bu sözlerini duymamışlar!
Formalite de olsa maçı ciddiye aldılar, oyun disiplininden hiç kopmadılar, Saurer'in tek pozisyonu hariç kaleye yaklaştırmadılar. Soğuk havaya ve de hocaya karşın(!) tribünleri dolduran bir avuç taraftar, Quaresma ve Ernst'in golleriyle biraz olsun ısındılar.
Hazır söz Quaresma'dan açılmışken; onu izlemek gerçekten bir ayrıcalık... Adam tepeden tırnağa yetenek... Oyunun akışını müthiş değiştiriyor, tempoyu yükseltiyor... Top ayağına müthiş yakışıyor, hem üretiyor, hem de atıyor. Attığı golün zorluk derecesi çok yüksek... Rapid Wien'in savunma bloğu ve kalecisi o vuruşu ve de golü bizim gibi izlemek zorunda kaldı! Quaresma, hem keyif veriyor, hem de Beşiktaş'ta çıtayı yükseltiyor. Onun yer aldığı maçlarda Beşiktaş özellikle ofansta sıkıntı çekmiyor.
Nihayet yönetimin isteği oldu(!), kaptanlık apoleti dün Guti'ye verildi!
Hayırlı olsun!
Doğru mu?
Bize göre yanlışların en büyüğü!
Bu apoleti illa birilerine verecekseniz, bu asla Guti olamaz!
Ernst, hatta Quaresma ne güne duruyor?
Quaresma hem yıldız, hem de sempatik..
Ernst, iyi bir profesyonel, devamlılık abidesi..Tam bir görev adamı, savaşıyor, yılmıyor, orta sahadaki başarısını gollerle taçlandırıyor. İkisine de kimsenin gıkı çıkmaz.
Evet, Beşiktaş gruptan çıktı, 32 takım arasına kalarak büyük bir iş başardı. Dileriz Kartal'ın ligdeki sancılı gidişi, bu kulvara yansımaz, zirveye kanat çırpar, UEFA'da final oynar, o anlamlı kupayı müzesine taşır.