Süper Lig’e Trabzonspor’u yenerek başlayan Beşiktaş, Antalya’ya takıldı, eleştirilerin ardı-arkası kesilmiyor. Valla, kimse kusura bakmasın, belki kadro derinliği yok Kartal’ın ama çok da kötü değil...
Elbette Burak’ın yeri hala dolmadı, Larin o alana çare olamaz! Attığı gol kimseyi yanıltmasın, onu herkes atar! Bir de N’Sakala konusu var, çok top kaybediyor, bariz hatalar yapıyor! Onunla ilgili hala kafamda soru işaretleri var!
Mesela Welinton’u son maçta çok beğendim. Topla çıkışları ve özgüveni iyi. Hasic’i beğenmeyenler hatta ‘olmaz’ diyenler var! Komiksiniz valla, daha 19 yaşında öğreneceği çok şey var, yani tecrübe. Tekniği, cesareti bana gelecek adına olumlu sinyaller veriyor... Biraz sabır!
Dönelim şu sağ bek meselesine... Necip’i beğenir veya beğenmezsiniz... Adam tam bir profesyonel, nereye koysanız orada oynuyor, gıkı çıkmıyor. Bakın Necip’le ilgili bir gerçeği hatırlatmak isterim... Şenol Güneş döneminde 362 antrenmanın 361’inde yer almış bir fotoğraftan söz ediyoruz. Yani bir antrenman kaçırmış, diğerlerinde hep var. Bunun adı profesyonelliktir beyler.
Peki, takımda sağ beke başka alternatif yok mu? Bence var...
Örneğin Atiba, hatta Dorukhan orada aslanlar gibi oynar, merak etmeyin. Kaldı ki Atiba’nın o alanda oynatıldığı maçlar var, ne çabuk unuttunuz? Kalkıp sağ bek için sağda - solda adam aramaya ve büyük paralar harcamaya gerek yok. Bu alternatifler varken, yeni bir isim bu ekonomide lükse girer!
Beşiktaş’ın en büyük eksiği forvettir, bunu bilir, bunu söyleriz. Kaliteli olması şart, parası mı, valla forvet konusunda öyle ekonomiyi falan düşünmek yok, limitleri zorlayacak, kesenin ağzını açacaksınız!
Kartal bugün Rio Ave’yi konuk edecek. Öngörüm mü? Rio Ave asla Beşiktaş’ın kalitesinde bir takım değil. Kartal kantarda ağır basıyor, yener, yener merak etmeyin!
Favori aslan...
Galatasaray pazar günü Fenerbahçe’yi konuk edecek. Böylesi derbiler için öngörüler pek tutmaz, üç ihtimalli maçlardır. Ne var ki, kişisel olarak benim kantarımda Galatasaray ağır basıyor...
Niye mi?
Galatasaray şu ana kadar ligin en hazır takımı. Golcü mü? O kadar çok ki, hangisini saysak, biri kaçırsa diğeri atıyor.
Ya Fenerbahçe?
Hani derler ya, ‘Varlık içinde, yokluk’ tam da sarı-lacivertlilere göre... Fenerbahçe transferin şampiyonu, aldıkları oyuncu sayısı da bunun göstergesidir. Gelin görün ki, saha içinde yokluk çekiyorlar! Her alan bol alternatifli tamam, peki ya golcü? İşte o yok! Artı Erol Bulut’un yanlış kadro tercihlerine de şaşırdım! Sosa ve Novak yedek oturmazzzz! Eeee kadro zengini olunca insan kimi oynatacağını şaşırıyor!
VAR'ın yetkisi artırıldı
Eyvah ki, eyvahhh! Burada lig başlayalı iki hafta olmuş, MHK ve hakemlerimizin bir denize dökülmedikleri kaldı! Birisi VAR’a sallıyor, diğeri hakemlerimize, kokartlısı, kokartsızı eleştiri yağmuruna tutuluyor!
Hadi eleştiriler neyse, ya ‘komplo’ teorilerine ne demeli? Ligi hakemler ‘dizayn’ edecekmiş! İnanın izlerken ağzım bir karış açık kalıyor!
Dünyanın en kolay işi oturduğunuz yerden ahkam kesmektir. Eee dilin freni yok ki, salla sallayabildiğin kadar!
Biri ‘penaltı’ derken diğeri ise ‘ben buna çalmam’ diyor. Kural - mural hak getire, her kafadan bir ses çıkıyor! Dakika bir, MHK ve hakemler yerle bir ediliyor! Sezonu nasıl bitirecekler, ben de merak ediyorum doğrusu!
O makama kim gelirse gelsin, asla kredisi yoktur, hemen dar ağaçları kurulur, adamın ipini çekerler! Kişisel olarak benim bu hakemler konusunda takıldığım tek şey ‘çifte standarttır’... Birine ‘var’ diğerine ‘yok’ olmaz!
Neyse dönelim asıl konumuza... VAR protokolünde değişikliğe gidildi. Bundan böyle VAR’daki hakemler, pozisyonlarla ilgili kendi görüşünü söyleyecek.
Nedir bunlar? Kırmızı kart, penaltı, ofsayt ve yanlış oyuncuya çıkarılan kartlar. Yani VAR hakemleri bu pozisyonlarda yorumdan öte, kararlarını orta hakemlere aktaracaklar.
Bence çok doğru bir uygulama. Neticede VAR’ın başında oturanlar da hakem, orada niye varlar? Yanlışları düzeltmek için. Yeter ki, VAR’daki arkadaşlar, pozisyonları iyi süzsünler, orta hakeme yardımcı olsunlar ki, polemik yaratmasınlar!
Bir başka sıkıntı ise orta hakemler düdük çalma gerekçelerini en azından futbolculara o anda açıklasınlar ki, hem oyuncular, hem TV’den izleyenler anlasınlar! Kaldı ki MHK’nın bu konuda uyarısı var, gelin görün ki, biri uyguluyor, diğeri pas geçiyor. Olmazzzz!
Kafama takılan bir şey daha var, oyuncu hamleleri... Şimdi A takım galip, kenara alınan oyuncu taaa korner çizgisine yakın. Oradan sahayı terk etmesi gerekirken, 60-70 metre üstelik sallana -sallana sahayı terk ediyor. Niye ? Tabii ki zaman kazanmak için! Maalesef hakemlerimiz de bu konuda uyuyor! Çek sarı kartı, bakalım bir daha yapabilecek mi? Üstelik bu konuda da kural var, kural! Ama uygulayacak olanı gel de bul!
Locaları açın!
Efendim, son haftalarda maçların seyircili oynanması konusunda tartışmalar var, görüyoruz, okuyoruz. Bu tabloda seyircili maç elbette çok zor...
Niye mi? Yahuu düşünün sokaktaki insana ‘maske’ taktırmakta bile güçlük çekiyoruz! Bilim insanları ‘maske’ ve ‘mesafe’ diyor, demesine de gelin vatandaşa bunu anlatın! Takmadığı gibi, maskeyi bileğine doluyor! Tabii ki bu sözlerim uyanlara değil, uymayanlaradır!
Nereye varmak istiyorum?
Vodafone Park’tan örnek vererek bir düşüncemi anlatacağım. Bildiğim kadarıyla statta 150 loca var ve kulüp buradan ekonomik anlamda ciddi gelir sağlıyor.
Hiç olmazsa statlardaki locaları açalım, oraları kontrol etmek çok kolay, çünkü kapasiteleri öyle aman aman değil. Locayı kiralayanların sayısı belli, testini olur, maskesini takar, maçını izler.
En azından ekonomik sıkıntı çeken kulüplerimize bir nebze olsun çare olur. Ne dersiniz, eyyy yetkililer?