Şu ara transfer yok mu? Oldum olası huylanmışımdır. Pek de sıcak bakmam doğrusu!
Haaa, eksiği-gediği kapatma adına, nokta atışı yapabiliyorsanız, iyi bir fırsattır, tamam... Ne var ki, ara transferde her nedense hep ‘kelepir’ oyuncular vardır. Kenarda köşede kalmış, alıcı bulamamış. Öyle kaliteli oyuncu bulsanız bile, ateş pahasıdır, keseniz yetmez.
Artı, bir de riski vardır. Şöyle ki; ya kronik bir sakatlığı vardır ya da bulundukları takımlarda ‘uyum’ sorunu çekmişlerdir, mikserlik yaparlar.
Gelelim asıl konumuza... Beşiktaş’ın tecrübeli hocası Şenol Güneş, Antalya’da ‘Pivot santrfor isterim’ dedi, haklı... Pivot kelimesini biraz açacak olursak, hem takım oyuncusu, hem uzun boylu, hem de çabuk olacak. Öyle sağa sola kaçanı olursa, bulunmaz nimettir pivot santrfor. Yüksek toplarda arkadaşlarına pozisyon hazırlayacak. İşin özeti, çok yönlü bir oyuncu olacak.
Kartal’ın gündeminde olan Eto’o’nun kalibresini tartışacak halimiz yok. En büyük handikapı yaşı! Gelir mi, gelmez mi bilemiyoruz. Ne var ki görüyoruz ki Güneş hoca, Eto’o konusunda çekimser... Haklı olabilir. Neticede takımın hocası o, sorumluluğunun en büyüğü ona ait... Ne diyor Güneş, “Eto’o tarzında bir oyuncu alırsak, ona göre bir oyun sistemi geliştirmeliyiz.” Bizim anladığımız, oturmuş oyun sisteminde değişikliğe gitmenin risk olacağını vurguluyor hoca. Güneş, ‘Eto’o tarzı oyuncular elimizde var’ vurgusunu yapıyor, üstü-kapalı bu transfere pek de sıcak bakmıyor.
Babel çok yönlü
Beşiktaş’ın ara transferdeki ilk Kartal’ı Ryan Babel, içimizden biri, Kasımpaşa’da iki sezon top koşturdu, tanıyoruz. Şotalı Kasımpaşa’da fena sezon geçirmedi. Babel’i şöyle özetlemek mümkün, Querasma tipinde, ama onun gol atanı...
Kanat oyuncusu... Ne var ki çok yönlü, ister sağda, ister solda oynat, hiç fark etmez. Tekniği yüksek, adam eksiltir, pozisyon hazırlar, fırsat bulursa, golünü de atar. Şu sıralarda Babel’in alacağı ücret tartışılıyor. Yaşı da otuz. Dileriz, takım içindeki parasal anlamda balansı bozmaz, küskünler yaratmaz. Takımlarda parasal dengeyi tutturmak zorundasınız. Birine iki, birine üç verirseniz, başarıyı kovalarken, sıkıntı çekersiniz. Bunu bilir, bunu söyleriz.
İyi hoş da, Yasin’de profesyonellik eksik
Bizler, hep kurumların savunucusu olduk. Kişiler gelip geçicidir, kurumlar kalıcıdır. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor ülkemizin köklü kulüpleridir. Bu takımlarda top koşturmak isteyen o kadar genç yetenek var ki, kapıları aralamak için fırsat kovalıyorlar.
Nereye varmak istiyoruz; Galatasaray ve Yasin Öztekin olayına... Yasin’in kumaşı ipek mi, yoksa saten mi, tartışmaya gerek yok. Yetenekli olduğu bir gerçek ki, milli takım kadrosuna alınıyor.
Peki, böylesi bir fotoğrafın Aslan’da süresiz kadro dışı bırakılmasına ne demeli? Her şey iyi güzel de, Yasin’in iyi bir profesyonel olduğunu söylemek çok zor... Gol atıyor, menajeri sürekli zam istiyor. Arkadaş senin bir sözleşmen var, alacağın ücret belli! Sözleşmeyi imzalarken, ‘atacağım her gole şu kadar para isterim’ diye yazdırsaydın! Sen işini yapıyorsun, karşılığını da alıyorsun. Ekstra zam istemenin doğruluğu nerede?
Riekerink’i seversin veya sevmezsin, teknik patron o. Sürekli hocanla tartışman ise ayrı konu! Hadi bunları geçtik, peki kardeşim Tuzla maçında gördüğün o kırmızı karta ne demeli? Bak, pozisyon gereği kart görebilirsin amenna... Rakibinin neredeyse ayağını kıracaktın, farkında mısın? O nasıl bir sertliktir? Kaldı ki, o sertlik yaptığın arkadaşın da futbolcu ve bu oyundan geçimini sağlıyor. Onun ekmeğiyle oynamaya ne hakkın var? Dememiz o ki, Yasin’in dosyası oldukça kabarık! Hiç bir oyuncu asla vazgeçilmez değildir. Kurumların ilke ve prensiplerine uyacaksınız, en önemlisi meslektaşlarınıza da saygı duyacaksınız.
Alnımızın akıyla
TRT SPOR’da Spor Bahane’nin 11. haftasını yüzümüzün akıyla geride bıraktık.
Spor Bahane’yi beğenen de var, eleştiren de...Beğenenlerin sayısı da bir hayli yüksek... Doğruyu bulmak adına her türlü yapıcı eleştiriye herkes saygı duyacak, doğrusu da budur. Sevgili meslektaşlarım özellikle Fenerbahçe’yi pas geçtiğimizi, hatta yayının tamamen Beşiktaş ve Galatasaray üzerine kurulu olduğunu iddia ediyorlar, buna katılmıyorum.
Bakın, Fenerbahçe’yi ve de Trabzon’u es geçmemiz mümkün mü? Sevgili Başkan Muharrem Usta’yı bu program başladıktan sonra telefonla aradım (ki çok zor ulaştım), sıcak baktı, kendisi bana dönüş yapacağını söyledi, iki aydır ne arayan var, ne soran? Bu biirrr... Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın asistanına defalarca not bıraktım, dönüş olmadı bu da ikiii...
Sayın Dursun Özbek de Spor Bahane’nin konuğu olacak, söz verdi, iş tarihe kaldı, bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde Fenerbahçe’nin efsane eski başkanlarından Ali Şen, yine Trabzonspor’un eski başkanlarından Sadri Şener, Spor Bahane’nin misafirleri arasında olacak.