Adres Advoocat'tır!

Fenerbahçe’nin Kayserispor’a deplasmanda farklı yenilmesi bizim kulvarın gündeminde birinci sıraya yerleşti. Kanarya’nın tecrübeli hocası Dirk Advoocat’ın kariyerli bir teknik adam olduğuna vurgu yapmıştık bu köşede.

Ne var ki, şok mağlubiyet sonrası karşılaşmaya dönük açıklamaları bir tuhaf geldi bizlere! Ünlü hocanın ‘daha iyileri lazım’ sözlerine takılı kaldım. Valla hoca, iyileri kim istemez? Ne var ki eldeki malzemenin kalitesi bu kadar! Sezon başından bu yana takımın başındasın, tek yetkili sensin. Önemli olan eldeki bu kadrodan iyi futbol oynayan bir takım yaratmak, sizin asli görevinizdir. Acaba ünlü Hollandalı hoca üstü-kapalı, “Ben bunun teşhisini koydum, yönetimle paylaştım, transferler istedim, ama yapılmadı” mı demek istiyor?

Oyuna dönersek, yine hocanın açıklamalarından yola çıkalım. Advoocat, “Önde basmaya müsait takım değiliz” diyor. Hoppala! Ne yani senin oyun şablonuna oyuncular uymuyor mu? O zaman bir disiplinsizlik mi söz konusu? Tüm bu sorunlara çözüm bulmak, sizin işinizdir. Bunun için getirildiniz, bunun için para alıyorsunuz! Öyle lafları eveleyip-gevelemeyin, yan yollara sapmayın! Adres sizsiniz, Bay Advoocat! Diyeceğimiz o ki, bir Lens, bir Moussa Sow’la bu gemi yürümez, karaya oturur! Van Persie ise dükkanı çoktaaan kapamış, kırgın-kızgın-küskün!

Kartal’ın başarı reçetesi

Lig, uzun bir maraton... Her takım iş kazası yaşayabilir. Bu futbolun doğasında var. Ancak taraflı-tarafsız herkesin beğenisini kazanan bir Beşiktaş gerçeği var, bunu da asla inkar edemeyiz. Kartal’ın başarılı ve keyif veren futbolu asla tesadüf değildir. Hele hele şansa bağlamak Ümraniye’deki Kartal Yuvası’ndaki fotoğraflara haksızlık olur. Kartal’ın başarı reçetesini üç ana maddede toplarsak, perde arkasındaki gerçek ortaya çıkar.

Bir, DİSİPLİN... İki, PROGRAM... Üç, ÇALIŞMA... Teknik direktör Şenol Güneş, yardımcısı Mehmet Kulaksızoğlu ve Tamer Tuna kardeşimiz, diğer çalışanlar ve de futbolcular, yani asıl aktörler... Ümraniye’de müthiş bir bütünlük söz konusu... Başarının temelinde yukarıdaki üç unsur yatıyor.

Kartal Yuvası’ndan başka yuvalara kanat çırpanları anımsayın. Ayrılıkları hep hüzünle doludur... Gomez, Mustafa Pektemek, kaleci Cenk, Motta, Ersan Gülüm ve de Demba Ba... Ümraniye’deki havayı gittikleri yerde bulamayıp geri dönüş yapanlar bile var... Dememiz o ki, Ümraniye’de belki bol para yok, ekonomik sıkıntılar olabilir. Ne var ki, huzur var huzur... Oranın havası da, suyu da başkadır... Ayrılırsınız, özlersiniz o yuvayı... Bilmem anlatabildik mi?

Bravo Olcay’a

İşte, bizim görmek istediğimiz Olcay Şahan bu... Adam eksiltmesiyle, asistleriyle ve de golleriyle gönlümüzde taht kuran Olcay Şahan... Trabzonspor formasıyla yeniden eski günlerine döndü, kutluyoruz, alkışlıyoruz. Haa şunu sorma hakkımız var, daha önce nerelerdeydin kardeş? Beşiktaş’ta sürekli oynama şansı buldun ama gerçek futboluna hep uzak kaldın! O arzu edilen performansını bir türlü yakalayamadın. Neyse ki, Trabzonspor’da göze hoş gelen futbolunla iyi bir dönüş yaptın, aman nazar değmesin, devam...

Rıza Çalımbay, Sergen Yalçın

Beşiktaş’ta efsane olmuş oyuncuların teknik direktör olarak başarılarını görmek bize keyif veriyor. Sadece Beşiktaşlı değil, başarılı yerli hocalarla da gurur duyuyoruz.

Rıza Çalımbay’ı anlatmaya gerek yok, bilen biliyor. Antalyaspor’u üst seviyelere taşıyor, takıma iyi futbol oynatıyor, ilerleyen haftalarda zirvenin ortakları arasında yer alırsa şaşırmayın.

Gelelim Sergen Yalçın kardeşimize... Kayserispor’da göreve gelmek mangal gibi yürek ister. Niye? İnce bir çizgide olan ve düşmeye aday bir takım Kayserispor! Neticede o görevi kabul etmek kariyerinizi riske atmaktır, Türkçesi bu... Ne var ki, Sergen Yalçın şartları bilerek oraya gitti. Takımı tepeden tırnağa değiştirdi, 10 yeni isimi bünyesinde topladı. Görüyoruz ki doğru da yaptı. Nitekim, Fenerbahçe karşısında hem iyi futbol, hem de skor patlaması gerçekleştirdi, helal olsun onlara...

Futbol ilginç bir oyun... Olcay, Trabzon’a gitti, çıkış yakaladı, Güray Trabzon’dan ayrıldı, Kayserispor’da Fenerbahçe’yi yıkan adam oldu. Güray’ın attığı son gole bakın, o mesafeden o vuruş müthiş. Golü yiyen, yılların tecrübelisi Volkan Demirel, inanılır gibi değil! Hem Sergen Yalçın, hem de yardımcısı Murat Şahin’e böylesi zor bir görevde başarılar diliyoruz, yolları açık, şansları bol olsun.

Sevinmeyi beceremiyoruz

Kayserispor’lu Umut Bulut’u anlayabiliyorum. Umut, Galatasaray’da aradığını bir türlü bulamadı. Artı, Kayserispor’da uzun süredir gol sıkıntısı çekiyordu. Bu tip oyuncular gol atamadıkları sürece mutsuz olur, özgüven duygusu dibe vurur.

Fenerbahçe’ye attığı ilk gol onun penceresinden anlamlıdır, saygı duyuyoruz. Hatta tribünlerle paylaşma arzusuna da lafımız yok. Ne var ki, sevincinizi dışa vururken daha dikkatli olmak şart. Ne oldu? Taraftarlar ezilmekten, hatta ölümün eşiğinden döndüler. Hele bir kare var ki, yüreğim ağzıma geldi. Minik bir taraftar o abartılı sevincin neredeyse altında kalıyordu, farkında mısınız! Olası bir faciaya davetiye çıkardığı için mutlaka Umut da üzülmüştür. Yani, böylesi gerilimi yüksek maçlarda gol sevincini yaşarken, lütfen abartmayın arkadaşlar! Sevinmeyi bile beceremiyoruz, vesselam!