10.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Milliyet Gazetesi yazarlarından Bilal Meşe, Fenerbahçe Kulübü'ndeki teknik direktör sorununu köşe yazısında kaleme aldı. Duayen yazar, sarı-lacivertli kulübün bir numaralı ismi Ali Koç'un Aykut Kocaman itirafı sonrasında değerlendirmelerde bulundu. İşte Bilal Meşe'nin yazısından satır başları:
Rahmetli Müslüm Gürses’in söylediği ünlü bir parça var; “Son pişmanlık neye yarar” diye... Valla bu parçanın birçok sözü tam da Fenerbahçe’ye göre!
“Son pişmanlık, neye yarar, her şeyin bedeli var, olmadı yaaaaaaar...”
Efendim, Başkan Ali Koç, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Sayın Aykut Kocaman’ı 1 sene daha tutup devam etmek en doğru karar olabilirdi” ifadelerini kullandı. Yine Başkan Koç, “Çok fazla taşı yerinden oynattık, Aykut Kocaman’ı ben kovmadım. Aykut hoca bu camianın en kutsal değerlerinden biridir” dedi ancak bu sözlerinin bazıları hiç de gerçekçi değil.
Yani, “Ben kovmadım” cümlesi!
Kocaman’ın ayrılığında o koltukta siz oturuyordunuz sayın başkan! Göndermek yerine tutsaydınız Kocaman’ı... Elinizi tutan mı vardı Allah aşkına?
Sadece Aykut Kocaman mı? Peki, Emre Belözoğlu’na ne demeli?
Bir maç yenildi diye yolları ayırdınız, aynı hataya ikinci kez düştünüz sayın başkan?
O beğenmediğiniz Emre Belözoğlu, sessiz, sedasız işini yapıyor. Başakşehir’de maşallahı var, başarılı işlere imza atıyor, bileği de bükülmüyor.
Fenerbahçe için lig bitti gibi, artı kupaya da havlu attı! Şu yılan hikayesine dönen teknik direktör konusunda camia çok rahatsız, biliyoruz... Artı İsmail Kartal’ın geleceği camiada tartışılan bir başka belirsizlik... Başkan Ali Koç, Kartal’ın yeni sezonda gelecek hocayla devam etmesini istiyor. Valla İsmail hocanın bu teklife de sıcak bakacağını düşünüyorum.
Neden mi?
Onlar bu camianın içinde büyüdüler, vefa duyguları üst seviyededir. Gerek Aykut Kocaman, gerek Emre Belözoğlu, gerekse İsmail Kartal hoca, zor günlerin adamıdır da ondan!
Daum üçlüyle şampiyon yapmıştı
İç hatlarda üçlü savunma oynayacak bir takım gösterin bana, dişimi kırayım! Sanmayın ki, üçlü sisteme karşıyım, bunun hem avantajları, hem de dezavantajları var, öyle sanıldığı gibi pek de kolay değil.
Üçlünün oyun sezgileri üst seviyede olacak bu birrrr... Alan savunmasını eksiksiz ve de hatasız yapacaklar bu ikiii... Yükün büyüğü kanat oyuncularının üzerinde olacağına göre, oradaki arkadaşların benzetme yerindeyse ‘uçak’ gibi olacaklar, bu da üçççç...
Bu sistemin en büyük avantajı kuşkusuz orta alanda bir kişi fazla olmak, bu ofans için de geçerli... Anımsıyorum Beşiktaş’ta Daum dönemi, 1995-96 sezonu, üçlü savunma oynattı... Kanatlarda kim mi vardı? Solda Serdar Topraktepe, sağda ise Sarı Fırtına yani Metin Tekin... O sezon şampiyonluk ipini göğüsledi Beşiktaş.... Kıssadan hisse!