05.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
BİLAL MEŞE
Uzun bir süre bir araya gelemeyen, iki antrenmanla maça çıkan, iki kişi dışında liglerinde oynamayan oyuncular grubundan üst seviyede futbol beklemek biraz haksızlık olmaz mı? Kaldı ki, Şenol Güneş, Uluslar Ligi’nde genç bir jenerasyonun peşinde, onları kantara çıkarmak, onları takıma ve de sisteme oturtmak kolay mıdır?
Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz arkadaş. Evet Uluslar Ligi ilk maçında Macaristan’a yenildik ama kalkıp Şenol Güneş’i ve futbolcuları suçlarsak, ipe çekersek ayıp ederiz.
Bu yenilgiyi ve de kötü futbola herkes farklı pencereden bakabilir. Dememiz o ki nereden baktığınıza bağlı... Gözden kaçan, ya da kaçırdığımız bazı gerçekleri de görerek, eleştirelim. Nedir Milli Takım gerçekleri, biz onları anımsatalım, ne dersiniz?
1- Ay- Yıldızlı ekibimiz tam tamına 284 gün sonra maç oynadı. İki idmanla sahaya çıkıldı, dolayısıyla adaptasyon sorunu yaşandı.
2- Bilindiği gibi UEFA maç takvimlerini bildirmesine rağmen Süper Lig planlamasının kulüplere göre yapılması işleri bozdu.
3- Şu anki kadroya baktığımız zaman sadece Burak Yılmaz ve Yusuf Yazıcı’nın lig maçları yaptığını görüyoruz.
4- Yusuf Yazıcı’nın oyuna girdikten sonra takımın ofansif oyuna döndüğü ileri sürülüyor, ama yediğimiz golü de anımsayalım!
5- Asıl tartışılması gereken altı ay önce bu maçın seyircili oynanacağı açıklanmıştı, ancak yine taraftar pandemi engeliyle karşılaştı. İşin özeti uzun bir süre bir araya gelemeyen, iki antrenmanla maça çıkan, iki kişi dışında liglerinde oynamayan oyuncular grubundan üst seviyede futbol beklemek biraz haksızlık olmaz mı? Kaldı ki, Güneş, Uluslar Ligi’nde genç bir jenerasyonun peşinde, onları kantara çıkarmak, onları takıma ve de sisteme oturtmak kolay mıdır? Uluslar Ligi, bu değişim ve arayış adına büyük bir fırsattır. Neticede önümüzde Avrupa Şampiyonası Finalleri ve Dünya Kupası elemeleri var, bunu da unutmayalım.
Memati'nin Yusuf Yazıcı hayali gerçek oldu