27.10.2022 - 09:45 | Son Güncellenme:
Spor Toto Süper Lig'in 11. haftasında oynanan Galatasaray-Corendon Alanyaspor maçının hakemi Ali Palabıyık verdiği ve vermediği kararlarla oldukça eleştirilmişti.
UEFA Konferans Ligi H Grubu'nda oynanacak Basel-Zalgiris Vilnius maçında görev yapacak olan Ali Palabıyık, Süper Lig'in 12. haftasında görev alamayacak.
Milliyet gazetesi yazarlarından Bilal Meşe, Galatasaray-Corendon Alanyaspor maçındaki hakem kararlarını ve VAR protokolünü eleştirdi.
Bilal Meşe'nin yazısı şu şekilde;
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Sabri Çelik geçtiğimiz günlerde hakemler ve VAR’dan memnun olduğunu açıkladı. Yapma, etme başkan, nereyi tutsan dökülüyor. Hafta olmasın ki hakem ve VAR maçın önüne geçmesin, medyada manşetlere taşınmasın!
Haa bulunduğun makam gereği, hakemleri korumak zorundasın, ancak öyle hatalar yapıyorlar ki, korunacak tarafları kalmadı, bardak artık taştı, sabırlar da öyle! Ali Palabıyık, yıllardır FIFA kokartı takıyor, kaldı ki Avrupa’da başarılı maçlar yönettiğini de görüyoruz, biliyoruz. Avrupa’da yönettiği maçlarla UEFA Hakem Komitesi Başkanı Roberto Rosetti’nin beğenisini kazanan Ali Palabıyık iç hatlarda kokartına yakışmayan düdükler çalıyor. Hangisini saysak, Rizespor-Galatasaray maçı, hani 10 dakika uzatılan karşılaşma, günlerce tartışılmadı mı?
Hiçbir kuruma, hiç kimseye ne art niyetliyim, ne de yargılıyım, artı hiç kimsenin ekmeğiyle, aşıyla uğraşmak gibi bir takıntımız da yok. Ancak görüyoruz ki Ali Palabıyık, yine bir Galatasaray maçında verdiği kararlarla yeni skandallara imza atmaya devam ediyor! Palabıyık, iç hatlarda neredeyse bunu alışkanlık haline getirdi! Takım arkadaşım Cemal Ersen, yazarlığının yanı sıra iyi habercidir. Özellikle TFF ve MHK başta olmak üzere hakemlerimizle ilgili çok kritik manşetlere imza atmıştır, atmaya da devam ediyor. Palabıyık’ın kızağa çekileceğini onun sayesinde kamuoyu öğrendi, habercilik budur, kendisini bir kez daha kutluyorum. Rotayı yeniden Palabıyık’a çevirelim... Bana göre çıkardığı iki kırmızı kart, skandal ötesidir. Candeias’ın pozisyonunda bariz gol şansı yok, kaldı ki Muslera topa daha yakın. Haa olgun atak diyebiliriz, bu da sarı kartı gerektirir. Abdülkerim’in kırmızısı, o da yanlış. O pozisyonda Abdülkerim - Ali Palabıyık diyaloğunda sarı- kırmızılı futbolcu ısrarla izlemesini öneriyor, ama kabul görmüyor!
Gelelim şu VAR meselesine... Efendim protokol gereği VAR bu tip pozisyonlarda maalesef devreye giremiyor! Girse dünyanın sonu mu olur, bence asla! Yahuu arkadaş ortada haksız bir kırmızı kart var, ohhh ne güzel o pozisyonda tek yetkili orta hakem, adamın astığı astık, kestiği kestik! Bu skandal ötesi kararlara kim engel olacak? TFF ve MHK olarak, çıkın FIFA’ya mı, UEFA’ya mı gideceksiniz, bu VAR protokolünü bir kez daha masaya yatırın, tartışın. Değiştirin ki, kimsenin canı yanmasın, takımlar haksız yere puanlar kaybetmesin, hakemler de kafalarına göre takılmasın!
Weghorst’tan nokta atışı
“Beşiktaş’ın standardı bu olmamalı. Kendimizi oyunda daha çok göstermeliyiz. İlk yarı bitmeden oyun olarak düştük. Hatta ikinci yarıda sanki saha 100 metre daha büyük geldi gözüme. Çok tahmin edilebilir bir oyunumuz var, ağır oynuyoruz. Tempomuz düşük, yaratıcı oyun aksiyonlarının eksikliğini de yaşıyoruz. Hücumda final toplarını yapamıyoruz, gol yeme sorunumuzu da bitirmeliyiz...”
Süper Lig’de negatif bir görüntü çizen Beşiktaş’ın tablosunu anlatan yukarıdaki cümleler her maçta tek başına savaşan, canını dişine takan Weghorst’a ait. Ne güzel özetliyor Beşiktaş’ı... Bir atasözümüz var, “Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar” diye... Weghorst öyle yan yollara sapmıyor birileri gibi! Açık açık Kartal’ın kronikleşmiş futboluna hem neşter vuruyor, hem de reçeteyi ortaya koyuyor, helal olsun. Weghorst’un yukarıdaki sözlerini bizim gazetemizde İngilizce’yi çok iyi bilen arkadaşımız Celal Umut Eren derledi, toparladı. Doğrusu, Beşiktaş sevdalıları da umutlarını ha yitirdi, ha yitirecek durumdalar şu sıralarda.. ‘Bir dokun, bin ah işit’ misali, isyan ediyorlar, Valerien Ismael’e karşı sosyal medyada adeta bayrak açtılar! Beni asıl üzen nokta ise gecesini gündüze katan, bir yanda kulübün ekonomisiyle boğuşan, diğer yanda sportif direktör Ceyhun Kazancı ile Valerien Ismael’in bir dediğini iki etmeyen Başkan Ahmet Nur Çebi’dir... Taraftarların tepkisine saygı duyuyorum ancak Başkan Çebi’yi istifaya davet etmelerine anlam veremiyorum. Valla kusura bakmayın ama Başkan Çebi ve yönetimi üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. Ümraniye’deki Kartal Yuvası’nda herkesin ‘bir eli yağda, bir eli balda’ misali... Ama top oynamaya gelince ara ki bulasınız onları! Başkan Çebi daha ne yapsın, soruyorum size sevgili taraftarlar?