11.11.2024 - 08:09 | Son Güncellenme:
Süper Lig'de Başakşehir ile 0-0 berabere kalan Beşiktaş'ın futbolu eleştiri aldı. Mücadele sonrasında spor yazarları, siyah-beyazlı takımın futbolunu değerlendirdi.
BİLAL MEŞE: KARTAL KOPTU, GİDİYOR (MİLLİYET)
UEFA Avrupa Ligi’ndeki son 2 maçını kazanan Beşiktaş iç hatlarda sıkıntılı. Zirve ile arasındaki puan farkı, özgüven duygusunu da aşağı çekti!
Evet, Kartal zirve yarışında pamuk ipliğine bağlı, ne zaman kopacağını şimdiden kestirmek zor! Alın size Başakşehir maçı... Topla oynama mı, yüzde 68’e 32 Kartal lehine...
Ya gol, ya da pozisyon? Sıfır ötesi...
Bırakın üretimi, iki şutu var Kartal’ın ikisi de Rafa Silva’dan geldi! Baskı var, istek var, gol arayışı var, üretim yok...
Nasıl üretsin, karşısında Başakşehir duvarı var, çilingir Semih Kılıçsoy, bırakın pozisyonu, kilidi açacak pasa hasret kaldı!Bakın, bu oyunun belkemiği orta sahadır, hatta kalbidir... Valla bir Gedson’un çabasıyla orası ayakta duruyor, ya sakatlansa, vay Kartal’ın haline! Al Musrati, sürekli yan top yapıyor, bazen de uzun paslar atıyor, ne rakip eskiltme, ne de ofansa destek, yokkk!
Van Bronchorst da bir alem, Rafa Silva’yı merkezden alıp, sağda solda kullanıyor, olacak iş mi bu? Sadece o mu, Semih Kılıçsoy’u oyundan aldı, peki forvette kim gol atacak, sen mi, ben mi arkadaş? Düşünün Kartal 19 dakika forvetsiz oynadı! Olacak iş değil!
Hollandalı hoca, 85’te uyandı, Mustafa’yı oyuna sürdü! Sevsinler seni!Dedik ya son çeyrek ve uzatma dakikalarında Kartal, oyunu rakip alana yıktı, tüm hatlarıyla yüklendi, 90+1’de önce Mustafa ardından Rashica net pozisyondan yararlanamadı. Eyvah, eyvahhh! Fark zirve ile 10’a çıktı...
Bunun faturasını kime çıkaralım? Teknik kadroya mı, yoksa oyunculara mı? Yazık değil mi, onca yatırıma, emeğe arkadaş?
Van Bronchorst’u sakın ola kimse bana savunmasın! Immobile sakat, tamam, Semih Kılıçsoy’u niye oyundan alırsın bu birrr... Bırak o kalsın, yanına Mustafa’yı monte et, senin üç puana gereksinim var, ağır abi farkında değil, etti mi size ikiii!
Fatura burada hocaya çıkar, lamı cimi yok! Rafa Silva oynayacak, Kartal kazanacak değil mi? Robot mu sandınız onu, tek başına ne yapsın? Pamuk ipliğine bağlıydı, o da dayanmadı, koptu! Yazık onca emeğe, onca paraya, onca umuta, yazık ötesi!
ATTİLA GÖKÇE: YAVAŞ, AĞIR, ZEVKSİZ (MİLLİYET)
Futbolseverlerin internet misali siteden siteye geçişi gibi dün de “maç sörfü” yapma olanağı vardı. Başakşehir-Beşiktaş maçında aradıkları tadı, tuzu, heyecanı ve golü bulamayınca, kim bilir, belki de Fenerbahçe-Sivasspor maçına kaydılar.
Fatih Terim Stadı’nda her iki takımın hedefi ligde ters giden maçlardan sonra kazançlı bir düzlüğe çıkmaktı. Beşiktaşlılar da Başakşehirliler de üst üste kaybetmenin alışkanlık yaratacağını biliyorlardı. Ona göre hazırlandılar. İki takımın Europa League ve Konferans Ligi’nden galibiyet ve beraberlikle çıkmış olmaları gönülleri rahatlatan, umut veren gelişmeydi.
İyi niyetimizle böyle bir beklenti içinde başladık maçı izlemeye… Hayret… Oldukça yavaş, sanki sabah yürüyüşüne çıkmış orta yaşlılar örneği koşar gibi yaparak başladılar maça. Top kayıpları, faüller, yerini bulmayan paslarla oluşan aldatıcı atak fırsatları maçı maç yapmaya yetmedi.
Beşiktaş, maç bitmeden önce baktığım son istatistik verisinde yüzde 62’ye 38 topun sahibi olan taraftı. Böyle büyük bir farkta baskılı bir oyun bolca şut beklersiniz değil mi? Hayır, iki takım da birer isabetli şutun üstüne çıkamadılar.
Dünkü maçta rakibini rahat bırakmayan, pozisyon oluşturmasına izin vermeyen taraf ev sahibi Başakşehir’di.
Beşiktaşlı futbolcularda Malmö maçını kazanarak UEFA’da 18. sıraya yükselmenin moral rahatlığı olabilir. Ancak bunun bir rehavete dönüşmesi kabul edilemez. Dönüşmedi de zaten. Durarak da olsa son dakikalarda daha atak tablolar sergilediler ama golü bulamadılar. Beşiktaş savunması sağlam dururken, orta alanda Gedson ve Al Musrati, forvette Rafa Silva, Muçi ve Joao Mario, Rafa Silva ve Muçi… Santrforda da Semih yetersizdi. Aynı olumsuzluğu Başakşehirli kardeşlerde de gördüm.