15.10.2019 - 08:00 | Son Güncellenme:
SERDAR SARIDAĞ - RÖPORTAJ
Süleyman Seba ekolünden geldiğini belirten Ünal, “Dört adaya da başarılar dilerim ama kongre, kongrede kazanılır. Etik değerlere önem veren bir anlayışın temsilcisi olacağım. Barışmayı bilmiyorsan, kavga da etmeyeceksin. Bunu Süleyman Seba kültüründen gelen insanlar yapar. Bizim bir an önce kenetlenmemiz lazım, çünkü Beşiktaş hepimizin” dedi.
Beşiktaş Kulübü’nde başkan adaylarından İsmail Ünal, hedef ve projelerini Milliyet’e anlattı. Efsane Başkan Süleyman Seba’nın ekolünden geldiğine vurgu yapan Ünal; Serdal Adalı, Ahmet Nur Çebi ve Hürser Tekinoktay’la yarışacağı pazar günü gerçekleşecek olağanüstü genel kurulu kazanacaklarına inandığını aktardı...
Kulübün mali yapısı için neler söylersiniz?
Bilindiği gibi kulüpler, Bankalar Birliği ile bir anlaşma yaptı. Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor imzaladı ama Fenerbahçe henüz imza atmadı. Önce faizler sonra ana para ödenecek. Fakat Beşiktaş’ın öncelikle yapması gereken mali disiplini sağlamaktır. Bunu nasıl yapacaksınız? Şeffaf bir mali yapı kurmalıyız. Bunun yanında idari yapılanmayı da ortaya koyacaksınız. Geleceğe yönelik söylüyorum; Beşiktaş’ın bu yapılanmasındaki en önemli etken elbette futbol takımı olacak. En büyük gider kalemimiz de futbol takımımız.
Size göre transfer politikasında hatalar yapıldı mı?
Bütçedeki şişkinlikte özellikle 2010 yılından sonra yapılan transferlerin olduğunu görüyoruz. Mali darboğazı aşabilmek için yurt dışındaki bazı fonlar ve finans kuruluşlarıyla görüşmelerimizi yaptık. Tabii şu an rakam veremeyiz, çünkü çok kısa bir süre var. Gönül isterdi ki Fikret Orman, camiayı haziranda seçime götürseydi. Böylece tüm adaylar daha geniş bir sürede çalışabilirdi. Sonuç olarak mali disiplin içinde borcu yükseltmeden ve altyapı scouting sistemini de kullanarak, borcu azaltabiliriz. İdari disiplin çok önemli. Şimdi isim vermek istemiyorum ama bir finans uzmanı yönetimimizde olacak. Nitelikli bir isim olacak. Profesyonel bir isim de kulüp bünyesinde çalışacak. Altyapıda Serpil Hamdi Tüzün anlayışına dönmeliyiz. Sadece Beşiktaş’ın kendi tesislerinde değil, İstanbul’un birçok bölgesinde, altyapımıza oyuncu kazandırabilecek sistemler kurmalıyız.
‘Katılım 9 bin gibi olur’
“Kongreye katılım sayısıyla ilgili bir şey söylemek için henüz erken. Benim öngörüm yaklaşık 9 bin olacak gibi ama bunu net söyleyebilmem için birkaç gün daha geçmesi gerekir. Beşiktaş’a yakışır bir kongre olmalı. Sağlıklı düşünen bir divan başkanımız var. Başvurular yapıldığı gün kendisi şehir dışındaydı fakat ekibindeki herkes adaylara çok eşit yaklaştı.
Kulüp içerisinde kongre çalışmaları yapanlar, divan başkanının yaptığı çalışmayı gözlerinin önüne getirsinler. Ben umutsuzluk anlamında söylemiyorum. Ben etikten yanayım. Demokrasiden yanayım ve olayların demokratik bir şekilde çözülmesinden yanayım. Hem maaş alacaksınız hem de kulübün içerisindeki dökümleri bazı adaylara aktaracaksınız. Hesap sorarım herkes ayağını denk alsın.”
‘Teknik adamın sırası değil’
“Abdullah Avcı, Medipol Başakşehir’de başarılı olmuş bir isim ve yönetim kurulu kendisiyle üç yıllık anlaşma yaptı. Avcı, bizden daha pahalı transferler yapan kulüplerle aramızda birkaç puan fark olduğunu söylemişti. Bu sene lig çok farklı başladı. Bizim sakat ve cezalı oyuncularımız var. Fakat ben Süleyman Seba geleneğinden geldiğim için teknik adam üzerine konuşmam. Değişimler kısa vade üzerine değil, uzun vade üzerine olmalı. Bir teknik adam değişiminin kongre öncesi ve ertesi günü konuşulmasının çok doğru olmadığını düşünüyorum. Doğrudur, Beşiktaş’ın içinden yetişmiş değerli isimler var. Sergenler, Rızalar, Şifo Mehmetler, Sametler...
Bu isimler gittikleri her yerde birinci adamlar olmuştur. Rıza Çalımbay gittiği her yerde ayrı bir hikaye yazıyor. Samet Aybaba, FEDA döneminde çok iyi işler yaptı. Şampiyonlar Ligi’ne gidebilirdik. Ben yine tekrarlıyorum, teknik adam meselesine, kongre sürecinde girmeyi doğru bulmuyorum.”
‘Orta saha ve forvete takviye lazım’
Devre arası transfer düşünüyor musunuz?
Ben yöneticiyim ve yönetmek için göreve geliyorum. Devre arası transferi konusunda, eski futbolcuların ve scout ekiplerinin ortaklaşa bir çalışmaları olmalı ve bu çalışmalar neticesinde transferler yapılmalı. Örneğin birçok değerli oyuncumuzu sattık. Elbette transferde aldığınız gibi satış da olabilir fakat bunu yaparken sistemi korumamız önemli. Ayrıca devre arasında transfer düşünülmeli. Örneğin Karius’un sözleşmesi sezon sonu bitiyor. Bunu şimdiden çözmeliyiz. Orta sahaya, ayrıca Burak Yılmaz’a katkı sağlayacak bir forvete ihtiyaç var. Savunmaya da takviye olmalı. Bunların bir bölümü devre arasında bir bölümü ise yeni sezonda olmalı. Transfer muhakkak yapılır ama akıllı küçülerek de olur. Genç oyuncular da transfer edilebilir.