16.11.2020 - 12:09 | Son Güncellenme:
Olgucan KALKAN - Serhan TÜRK / İSTANBUL (DHA)
Üç etaptan oluşan Battle of Pool Team Competition'ın ilk bölümünde dumbell, ağırlık topu, burpee ve yüzme yarışları gerçekleştirildi. Bu bölümün son turunda ise en uzun yüzen takım etabın birincisi oldu. İkinci etapta ise sporcular 5 kilometre boyunca kürek makinesinde yarıştı. Kulvarı en hızlı bitiren ekip, bu etabı lider olarak tamamladı. Organizasyonun son etabında ise 20 dakikalık yarışlar yapıldı. Dumbell, ağırlık topu ve ip atlamada 100'er defa, etabın son bölümünde ise yüzmede 50 metrede en çok tekrarı yapan takım, bu etabın galibi oldu.
Turnuvanın sonunda Canberk Babaoğlu, Hazal Hayta, Ayberk Oflas ve Kamil Metin'in yer aldığı ekip 1'incilik kürsüsüne çıktı.
CANBERK BABAOĞLU: HERKESİN BİR ARADA YARIŞTIĞI ARENA
Yarışa katılan sporcular, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. Şampiyon takımda yer alan Canberk Babaoğlu, organizasyonun sürprizlere açık bir yapısının olduğunu dile getirdi. Babaoğlu, "Organizasyon etap etap. Burada milli sporcular, güreşçiler, farklı spor branşlarından sporcular var. Hem milli olan sporcular hem de bu spora henüz yeni başlamış insanlar var. Herkesin bir arada yarıştığı bir arena. Bu da heyecanı yükseltiyor. Yarıştığınız kişi belki milli sporcu, onunla mücadele ediyorsunuz. Milli bir sporcu, yanında yeni başlayan bir sporcunun mücadelesini görüyor. O yüzden burada her an her şey olabiliyor. Bu sporun en güzel yanı da bu. Sıralama çok değişebiliyor. Bakırköy Belediyemiz de böyle güzel bir organizasyona ev sahipliği yapabiliyor. İnşallah çok güzel başlayıp çok da güzel bitireceğiz" dedi.
"YÜZME BU İŞİ 1, 2 SEVİYE DAHA YUKARI ÇIKARIYOR"
Organizasyonda crossfit'in yanına yüzmenin de eklenmesinin kendisi için bir avantaj olduğuna değinen Babaoğlu, "Ben de yüzme kökenliyim. Bunun bana biraz avantajı olacak. İşin içinde diğer hareketler de olduğu için müthiş bir avantaj sağlamıyoruz. Başka bir harekette benden çok önce çıkabilen birisi, bir yüzücüye yetişemese de aradaki farkı kapatmış olacak. Bunun yanında, sadece vücut ağırlığı değil, farklı ağırlıklar da kullanılıyor. Ancak yüzme bu işi 1, 2 seviye daha yukarı çıkarıyor" şeklinde konuştu.
EMİNCAN PAPUR: CROSSFİT'İN TÜRKİYE'DEKİ İLK TEMSİLCİLERİNDEN BİRİYİZ
Organizasyon hakkında bilgiler veren Emincan Papur ise "Burada crossfit yarışması yapıyoruz. Türkiye'de 2012 yılında ilk salonu açan kişiyim ben. Şu anda 2 farklı salonumuz var. Crossfit'in Türkiye'deki ilk temsilcilerinden biriyiz. Bugün kendi üyelerimiz arasında güzel bir yarışma düzenliyoruz. Crossfit yarışmasının içinde bu sefer yüzme de var. Burada da Bakırköy Ata Spor bize destek oldu. Yüzme ile crossfit hareketlerini birleştiren ve 7 takımın yarıştığı güzel bir yarışma olacak" ifadelerini kullandı.
"CROSSFİT'İN İNSANLARI BÜTÜNLEŞTİRİCİ BİR YAPISI VAR"
Farklı meslek gruplarından birçok insanın crossfit ile uğraştığına dikkat çeken Papur, "Bizim sporcularımız arasında doktorlar, mühendisler, avukatlar var. Çok farklı meslek kategorilerinden, asıl işi bu olmayan insanlar var. Ama crossfit'in insanları bütünleştirici bir yapısı var. Salonlarımızda biz kapıdan giren herkese atlet olacakmış gibi eğitim veriyoruz. Fiziksel kapasitelerini bu şekilde yükseltiyoruz. Bu spor bütün vücudu çalıştıran fonksiyonel hareketlerden oluşuyor. Yüksek yoğunlukta her gün farklı antrenmanlar yapılıyor. İnsanları rutinin dışına çıkarıyoruz. Bugün de yine rutinin dışındayız. Bu sefer yüzmeyi ekledik. Çok zevkli, herkes çok motive. Güzel bir yarış olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
"HER BRANŞI YAPABİLECEK KAS GRUPLARINA SAHİBİZ"
Crossfit ile uğraşan kişilerin her sporu yapabilecek kas gruplarına sahip olduğunu anlatan Emincan Papur, "Crossfit sizi her zaman bilinmeyene hazırlar. Bu sporu yapan insanlar; koşabiliyor, bisiklete binebiliyor, yüzebiliyorlar. Bunun yanında da 100 tane şınav çekebiliyorlar, bir kutunun üstünden atlayabiliyorlar, bir nesneyi duvara atabiliyorlar. Bunların hepsini bir arada yapabiliyorlar. Crossfit'in dünyada zaten çok ciddi bir akım olmasının nedenlerinden bir tanesi bu. Biz belki hiçbir branşı çok iyi yapmıyoruz ama her branşı yapabilecek kas gruplarına sahibiz" dedi.
İREM KARAÇUKA: BU SENE HİÇ YARIŞMA OLMAMIŞTI, O AÇIDAN ÇOK GÜZEL OLDU
Yarışlarda ter döken sporculardan İrem Karaçuka ise "Daha önce yapılması planlanan bir organizasyondu ama pandemi nedeniyle ertelenmişti. Sonrasında tekrardan planlayıp, organize ettik. Bu sene hiç yarışma olmamıştı, o açıdan çok güzel oldu. Biz atletler hep emeğimizin karşılığını alalım, bir yarışma olsun istiyoruz. Bu anlamda bizim için de çok güzel bir organizasyon oldu" diye konuştu.
"CROSSFİT HERKESİN SEVİYESİNE GÖRE YAPABİLECEĞİ BİR SPOR"
Crossfit'in herkesin yapabileceği bir spor olduğunu vurgulayan Karaçuka, "Crossfit herkesin seviyesine göre yapabileceği bir spor. Bir anda halter kaldırıyor gibi değil ama seviye seviye atlayarak istenilen noktaya gelinebiliyor. Kadınları daha güçsüz görebiliyor olabilirler ama bu sporda bu söz konusu değil. Kendinizi geliştirip, üstüne koyduktan sonra istediğiniz başarıyı en az erkekler kadar yakalayabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Avrupa'da bu tür organizasyonların sık sık düzenlendiğini belirten Karaçuka, sözlerini şöyle noktaladı:
"4'er kişilik takımlardan 2 farklı hit olarak ayarlandı. 2 kısımda da yüzme var. Crossfit denince akla sadece halter, ağırlık kaldırma gelebilir ama biz bu yarışmada içine yüzmeyi de, fonksiyonel fitnessı da ekleyerek bir yarışma planladık. Avrupa'da böyle yapılan yarışmalar var. Türkiye'de de bunları planlayarak crossfite kazandırmaya çalışıyoruz."