Barcelona ile futbolcular arasındaki "maaş kesintisi" müzakereleri sürüyor

Ekonomi danışmanlık şirketi Deloitte'nin 2018-2019 sezonuna göre hazırladığı raporda, 840,8 milyon avro ile dünyanın en fazla gelir elde eden futbol kulübü olan Barcelona, Kovid-19'dan dolayı gelirlerinin büyük oranda düşmesiyle ciddi bir kriz yaşıyor.

Salgının ilk dalgasında (mart-haziran) oldukça anlayışlı davranan, hatta kulüp personelinin maaşlarının tam olarak ödenmesi için mart ayında yüzde 70 daha sonraki dönemlerde yüzde 6 ile yüzde 11,5 arasında maaşlarında kesintisi yapmayı kabul eden futbolcular, ikinci dalgayla birlikte 2020-2021 sezonu için yapılmak istenen kesintide çok daha temkinli hareket ediyor.

Barcelona'da başkan Josep Maria Bartomeu ve yönetim kurulunun 28 Ekim'deki istifasından sonra geçici olarak başkanlık göreve getirilen Carles Tusquets, hafta başından beri 2 avukat ve 4 yasal danışmandan oluşan futbolcuların temsilcileriyle görüşmeler yapıyor.

Barcelona Kulübü ile kısa bir süre önce sözleşme yenileyen ve pandemi döneminde maaş kesintisini kabul eden Gerard Pique, Marc Andre Ter Stegen, Clement Lenglet ve Frenkie De Jong'un temsilcileri müzakerelere katılmıyor.

Müzakereye katılan futbolcuların ise en geç mart ayında yapılması gereken kulüpteki başkanlık seçimine kadar küçük bir maaş kesintisini kabul edip, diğer görüşmelerin göreve gelecek yeni başkan ve yönetim kuruluyla yapılmasını önerdiği ileri sürülüyor.

Ayrıca yılda 50 milyon avro maaş alan ve sezon sonunda sözleşmesi sona erecek takım kaptanı Lionel Messi'nin de kulüp ile yürütülen müzakerelerde "kilit" konumda olduğu iddia ediliyor.

İspanyol basını, Barcelona'nın bütçesinin yüzde 70'ini futbolcuların maaşlarının oluşturduğunu ve salgından dolayı kulüp gelirinin yüzde 30'dan fazla düştüğünü belirterek, kulübün içinde bulunduğu ekonomik krize çare olarak futbolcuların maaşlarında bu sezon için toplamda 190 milyon avroluk kesinti yapmayı hedeflediğini vurguluyor.

Barcelona'nın futbolcularla anlaşma sağlayamaması durumunda yıl başından itibaren iflas açıklama riskiyle karşı karşıya olduğu da öne sürülüyor.