10.10.2019 - 17:27 | Son Güncellenme:
Türkiye'nin en büyük spor kulübü zinciri Mars Sportif'in CEO'su Bahar Uçanlar yaptığı açıklamada, "Çok daha büyük adımlar atarak daha da büyümek istediklerini ifade eden Bahar Uçanlar, "Yarın itibariyle 95'inci kulübümüzü açıyoruz, bunların çok büyük kısmı İstanbul'da ama 13 şehirdeyiz. Geçtiğimiz yıl içerisinde 16 tane kulüp açtık, aslında öncelikle amacımız Türkiye'de spor yapan insan sayısını artırmak, sporu insanların ayağına getirmek. Çünkü gördük ki eğer insanların yakınına gitmezseniz spora gelmek onlar için çok zor oluyor. Biz de işlerini kolaylaştırıp rahat spor yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de içeride onlara verdiğimiz hizmette en iyi ekipmanı, eğitmeni, sistemleri ve teknolojiyi kurmaya çalışıyoruz. En temiz kulübü getirmeye çalışıyoruz ki kendilerini güvende hissetsin ve spor yapmaya devam etsinler. Türkiye'de ne kadar yolumuz var diye baktığımızda ülkemizde spor yapan insan oranı sadece yüzde 2.6, Avrupa'daki örnekler yüzde 15-20 arası değişiklik gösteriyor, ABD'de ise 20'nin üzerinde. Bizim buralara ulaşmamız için daha çok büyük adımlar atmamız, çok büyümemiz lazım. Çok da fazla fırsatımız var. Spor, rüzgarı arkasından alan bir sektör. Bu sektör devlet ve belediyeler tarafından çok destekleniyor hem de insanlar dünyadan duyduklarıyla daha fazla spor yapmayı hayat stili haline getirmeye çalışıyorlar bunu da bilinçli bir şekilde kulüplerde yapmaya çalışıyorlar. Biz de ürünü onlar için çok uygun fiyatlı bir noktaya getirerek istekleri dahilinde üye olup, ayrılabildikleri aylık, esnek opsiyonlarla hayatlarındaki sporu desteklemeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"HEDEFLERİMİZ ÇOK BÜYÜK"
Hedeflerinin çok büyük olduğunu dile getiren Uçanlar, "Hayat kolay değil, büyük şehirlerde hiç kolay değil. Her zaman kendi işimizi böyle görüyoruz, o yüzden mutlaka yakınlarına kulüp açmamız, yolun ortasında olmamız, araba parkını düşünmemiz, toplu taşımanın ulaşabileceği bir yerde ya da yürüme mesafesinde olmamız lazım. Hayatı kolaylaştıracağız ki daha çok gelebilsinler. Uygun fiyatlı ve esnek olmamız lazım, 'bir yıl üye olmak zorundayım' demeyecek, daha kısa süreli üye olabileceğini bilecek. Fakat içine girdiğinde de devam etmesi lazım, bunun için ona en iyi ekipmanı sunmamız, sonuç alabilmesi lazım. Sonuç için en iyi programlar ve eğitmenin olması lazım, bunu yapmaya çalışıyoruz ki daha çok gelmeye devam edebilsin. Her kulübümüzde ayda 100 kişiyle konuşup hizmetlerimizden memnunluklarını soruyoruz. Neyi daha iyi yapabilir ve neyi değiştirebiliriz diye konuşuyoruz, kendilerini kulübün parçası gibi hissetmeleri için ne yapabiliriz bunları anlamaya çalışıyoruz. Bu sayede her gün ürünümüzü geliştirip insanların kalış sürelerini uzatmaya çalışıyoruz. Üyelerimizin bizimle ne kadar devam ettiğine bakıyoruz, geçmişimizden beri her sene bu süreyi yukarı taşımayı başardık. Bu da spora devam etmek isteyen insanları doğru yönlendirmemizden kaynaklanıyor, böyle de devam edeceğiz. Hedeflerimiz çok büyük" şeklinde konuştu.
"AMACIMIZ TÜRKİYE'Yİ DAHA FİT YAPMAK"
Amaçlarının Türkiye'yi daha fit hale getirmek olduğunu söyleyen Bahar Uçanlar, "Bütün işimiz obezite ile çalışmak diyebiliriz. O yüzden obezite ile ilgili bir sosyal sorumluluk projesi yapmadık. Bizim şirketimiz bir kar amacı güden şirket olmakla birlikte sosyal sorumluluk yapan da bir şirket olduğumuzu düşünüyoruz. Çalışanların hepsi Türkiye'yi daha fit olarak motive olmuş insanlar. Amacımız Türkiye'yi daha fit yapmak, bu amaçla heyecan duyuyoruz. Obezite gençlerde özellikle ergenlik çağı sonrası bu problem olmaya başladı. Obezite problemi daha erken yaşlara inmeye başladı. Eskiden kulüplerimizde alt sınırı 16 yaşta tutuyorduk, artık biz bunu 14 yaşa çektik. Çünkü o yaşlarda özellikle çocukların enerjilerini atmaları gerektiğini, fitleşmeleri gerektiğini gördük. Bu yüzden kulüplere tek başına üye kabul ettiğimiz insan yaş sınırını 14'e çektik. Tabi ailelerin izniyle ve muvakafatnamesi ile bunu yapıyoruz" dedi.
"BİZ EN İYİSİYİZ"
Mars Sportif olarak kendilerinin en iyisi olduğunu belirten Uçanlar, "Bizim en iyisi olduğumuzu düşünüyorum. Müşterilerimize bizi neden tercih ediyorsunuz diye sorduğumuzda öncelikle hijyen diyorlar. Bizim kulübümüz gerçekten tertemiz. Çıplak ayakla yürüyebilecek kadar tertemiz. Burayı temiz tutmak için çok çalışıyoruz, önemli bir insan gücünü harcıyoruz. 2'nci neden olarak bizim ekipmanlarımızın ve eğitmenlerimizin kalitesinden söz ediyorlar. Her şey yerli yerinde, onarımlarımızı doğru zaman da yapıyoruz. Aletlerimizin hepsi çalışıyor. Dünya en iyi aletlerini kullanıyoruz. hem de zamanında bakım yapıldığı için problemsiz spor yapıyorlar. Eğitmenlerimiz akademiden eğitim aldıktan sonra kulüplerimizde çalışabiliyorlar. Sürekli sınavları var, kendilerini sürekli geliştirmeleri gereken bir sertifika sistemimiz var. Mutlaka kendilerini değer katmalılar ki bizim bünyemizde çalışabilsinler. Bi de markamıza güveniyorlar. 'Türkiye'de 100 kişiyi sorduğunuz zaman aklınıza ilk gelen spor markası nedir' diye bunların yüzde 40-41'i MAC veya MAC Fit diye cevap veriyor. Çoktan seçmeli sorduğumuzda da zaten yüzde 90 gibi bir bilinirliliğimiz var. Bu bilinirlikle insanların kurumsallığa bir güveni geliyor. Bir problem yaşanırsa karşısında ilgili birinin olacağını biliyor. Bütün bunlar seçilme nedenlerimizin en önemlileri diyebilirim" ifadelerini kullandı.