19.04.2014 - 12:00 | Son Güncellenme:
Mete Arat “Bu araziyi biz 2-2,5 ay boyunca inceledik. Arazinin bir tarafı 90 metre uçurum olduğu için stadı başka türlü konumlandırma imkanı yoktu. Yani konumlandırma kafadan atma değildir. Sayın Aysal'ın söylediği gibi bir yanlışlık yok” diye konuştu. Stadın kurulduğu eksenin çimlerin ışık almasıyla bir alakası olmadığını da dile getiren Arat “Bu, futbol için inşa edilmiş bütün statların sorunudur. Futbol statlarında tribünleri sahaya ne kadar yaklaştırabilirseniz, o kadar makbul hale gelir yapı. Hatta Galatasaray bizden tribünlerin sahaya daha da yakın olmasını istemişti. Ancak bu da ışık almayı güçleştirir ve çimlerin büyüme problemini doğurur. Bu yüzden bu türdeki çoğu stadın çimleri senede bir ya da iki kez değiştirilir. Bunun masrafı da 150 bin euro civarında. Futbolculara ödenen rakamlar düşünüldüğünde de bu oldukça makul bir gider. Yoksa bunun stada ışığın girip girmemesiyle eksenin hiçbir alakası yoktur” ifadelerini kullandı.
‘Galatasaray ilk olmak istedi’
Mimar Mete Arat, stadın açalır-kapanır tavanlı olarak planlanmasının da çimlerin ışık alma sorununda etkili olduğunu söyledi. Galatasaray yönetiminin, Özhan Canaydın döneminden başlayarak bu stadın bu şekilde inşa edilmesini istediğini dile getiren Arat, “Bizden alternatif bir yapı modeli istemediler. Başından beri bu istek doğultusunda yola çıktık. O dönemde buna ne lüzum var dediğimizde ‘Türkiye’de ilk bizim stadımızda açılır-kapanır tavan teşkilatı olsun’ dediler. Şu anda stadın üstünü açarsanız, yağmurlu havalarda tribünlerin 18. sırasına kadar herkes ıslanır” diye konuştu.
(Bugün)