20.01.2025 - 08:02 | Son Güncellenme:
Süper Lig’in 20. Haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Adana Demirspor’u 4-0’lık skorla yendi. Sarı-lacivertliler, Galatasaray ile arasındaki puan farkını 6’ya indirdi. Spor yazarları Mourinho'nun tercihlerini ve Fenerbahçe'nin oyununu köşelerinde değerlendirdi.
MOURINHO, JOSE’Yİ YENDİ / ATTİLA GÖKÇE - MİLLİYET
Adana’daki maçın birkaç dinamiği var: Aşırı “özgüven” duygusuyla en umutsuz anlarda ortaya çıkıp yükselen “umut”... Galatasaray’ın takıldığı Hatay maçındaki beraberlikten sonra Fenerbahçe’nin “farklı kazanma” motivasyonu... Demirsporlu oyuncuların takımın finansal durumunu unutup kendilerini hatırlayarak kariyerlerinde unutulmayacak bir maça adlarını yazdırma isteği.
Daha da ötesi... Üçlü savunmayla oyuna başlarken Mert Müldür ve Levent Mercan’ı emanetçi stoper olarak sahaya süren, belki de Lyon maçına sakladığı Çağlar Söyüncü’yü kenarda tutup, sonradan oyuna sokan Mourinho... Hoca gayet sakin başladığı maçta dakikalar ilerledikçe asabi hallere büründü. Elini, kolunu öfkeyle açıp peş peşe tepkiler gösterdi. Bir bakıma haksız da sayılmazdı. Sonra sarı kartı gördü. Dörtlü orta alanda oyunu kontrol eden Fred ve Szymanski, beklenen kurguyu ve baskıyı oluşturamadılar. Kanatlarda Oğuz Aydın ve Kostic’in katkıları da yetersizdi.
BEKLENENİ VEREMEDİ
İrfan Can Kahveci’ye de bakalım... Son zamanlarda Mourinho’nun ihmal ettiği yıldız oyuncu on birde maça başladı. Bu defa çift santrfor Dzeko ile En Nesyri’nin arkasında gol pozisyonlarını başlatacak, yönetecek ve golü attıracaktı. Ne yazık ki o da bekleneni veremedi.
Arada yeni “ithal” VAR hakemlerine de değinelim: Danimarkalı Sandi Putros, iki golün öncesinde faul yapıldığı gerekçesiyle Halil Umut Meler’i ekranda pozisyonu izlemeye davet etti. Hakçası, biz bize iken dikkati çekmeyen o fauller ikisinde de isabetli biçimde Meler’in golleri iptal etmesine “yardımcı” oldu.
İLK YARIDAKİ MOURINHO'DAN VAZGEÇTİ
Neyse ki VAR’dan önce Mourinho vardı. Portekizli Hoca, Çağlar, Osayi, Tadic ve Cenk Tosun’u oyuna sürerek hayal kırıklığı yerine umut çiçekleri devşirdi.
Maçın en çalışkan adamları Dzeko, En Nesyri, Tadic ve Amrabat’tı.
Evet, maçı Mourinho kazandı... Baktı ki olacak gibi değil... İlk yarıdaki Mourinho’dan vazgeçti aslına döndü. Cenk Tosun, Fenerbahçe’deki ilk golünü attı. Tadic, 2 asisti ile büyüklüğünü ortaya koydu.
Haydi, dahası da dahası... Puan farkı 6’ya indi, heyecan ibresi yükseldi.
MAÇI DEĞİŞTİRDİ / CEM DİZDAR – FANATİK
Galatasaray’ın ‘iki puan kaybettiği’ni varsayıp Fenerbahçe’nin bambaşka bir oyuna evrileceğini düşünenler sükutu hayale uğramıştır. Aslında bir takım ‘bilmediği bir oyun’u oynayamaz. Oynarsa ya tesadüfidir ya da rakibi gerçek anlamda sahada yoktur! Tam da bu nedenle öyle bir maç başlangıcı izledik ki, ilk devre uzun süre ‘gol beklentisi’ iki takım için de sıfırı (0) aşamadı! Başına gelmedik bırakılmayan, 8 milyon Euro’luk piyasa değerine inen Adana Demirspor’un durumu anlaşılabilir de, 98 milyon Euro’luk Fenerbahçe’nin yaptıkları kolay anlaşılamaz. Fenerbahçe’nin oyun hızı lig başından bu yana düşük… Rakip biraz koşunca maça tempo ve ritm yüklemek de imkansızlaştığından ortaya sıkıcı maçlar çıkıyor. Bu maçta da Edin Dzeko ile Youssef En-Nesyri’ye top indirme oyunu bir direkten dönen top altı da kornerden öte pek fayda sağlamadı! İkinci devreye iki takım da değişikliklerle başlayınca maça biraz hareket gelmesi beklenebilirdi. Öyle de oldu. İlk olarak; İrfan Can Kahveci atak başlangıcında faul yapınca En Nesyri’nin golü ardından bu kez En Nesyri faul yaptı İrfan Can’ın golü iptal edildi! Bu hadiselerin arasında da Adana Demirspor’dan Yusuf Barası oyundan atıldı.
Bir şeylerin olacağı belliydi ve derken oyuna Fenerbahçe taraftarının yakın hedefi Dusan Tadiç girdi ve iki dakikada maçın seyri değişti. Ev sahibi de o anlardan sonra sahada ‘görünmez’e dönünce maç oracıkta bitti!. Ülkede zaten futbol, ‘hakem merkezli’ yaklaşımların boyunduruğunda. Bir de ‘mutlak kazanma baskısı’ var ki, o da zaten kırık dökük olan oyunu iyice izlenmez kılıyor. Bu hafta Göztepe, Samsun gibi takımlar kazanma baskısıyla ‘inşa etmeye çalıştıkları futbolu’ da ziyan ettiler. Tıpkı bu akşam ki maçın ilk yarısında olduğu gibi… Yoksa Fenerbahçe en azından bu maçı baştan sona 65’ten sonra oynadığı gibi oynayabilir ve insanlar da sadece kazanan bir takım değil futbola yakın bir şeyler izlerdi.
ÇİLİNGİR TADIC / FAİK ÇETİNER – FANATİK
Mourinho yine kafasına göre bir 11’i sahaya sürmüştü. Ya rakibi küçük görmüş, ya da Lyon maçını düşünmüş olacak ki bankoları( Amrabat, Tadiç, Çağlar) yanına oturtmuştu. Oğuz Aydın, Levent Mercan ve İrfan Can ise sahadaydılar. Demirspor’un gücü kapasitesi belli. Süper Lig’de veda maçlarını oynuyorlar. Takımın tek yıldızı, tecrübeli ayakları yok. Fenerbahçe’nin maçı rahat kazanacağını düşünmeyen yok. Maç başlıyor, 45 dakika geçiyor, Fenerbahçe golü bulamıyor. Bulamamasının elbette sebepleri var. Çift santrafor oynuyorsun, kanatlar çalışmıyor. Szymanski ve Fred’in( 90 dakika sahada kalıyorlar) oyuna olumlu katkısı yok. Oğuz, Kostiç etkili değiller. Devre arası hamle yapmayı sevmeyen Mourinho bu defa işe el atıyor. Sarı kartlı Djiku ve etkisiz Kostiç çıkıyor yerlerine Çağlar ve Osayi giriyor. Bu yarıda daha etkili bir Fenerbahçe görüyoruz ama gol yine gecikiyor. Ev sahibi Baresi’nin kırmız kartı( doğru karar) ile iyice dağılıyor.
Sonra Fenerbahçe’nin 2 golü VAR’dan dönüyor. Son 25 dakika Mourinho en önemli hamleyi yapıyor ve çilingir Tadiç’i sahaya sürüyor. Sonrası mı? Tadiç sahneye çıkıyor asistleri ile En Nesyri’ye çabucak 2 gol attırarak maça imzasını atıyor. Sonuçta zor başlayan maçın sonu kolay ve mutlu bitiyor. Fenerbahçe artık bu moralle 6 puan farkı daha kolay kapatırım düşüncesinde. Ne dersiniz.