Santrforsuz zafer
İstatistiklere bakıp avunabiliriz, Bayrak Çocuklar’ın oyununu, heyecanını ve sayısal performans bilgilerini takdir edip alkışlayabiliriz.
Evet, dün geceki maç, böylesine “sayısal gösteriyle” hem keyif, hem de ıstırap yaşattı.Topla oynamada 64/36, şut sayısında 29/10, isabetlide 9/2 üstünlüğümüz vardı. 431/207 başarılı pasla maçın efendisiydik…
Tüm o üstünlük sayıları, skor tabelasındaki eşitliği bozmaya yetmiyordu. O tabeladaki eşitliğin sahibi ise Karadağ kalecisi Nikic’di. Evet, iyi yer tutuyordu. Savunmasından da yardım görüyordu. Ceza alanında kalabalık oluşturarak, bizimkilere alan ve zaman bırakmayan Karadağlılar, onca baskıya ve akına karşı “full konsantrasyon” kaleyi koruyan Nikic sayesinde rahat ettiler. Yine de geçiş oyunlarıyla topu kaptıklarında etkili ve tehlikeli ataklarla üstümüze gelen Karadağlı oyunculara bizim çocukların kolay geçit vermediğini söylemeliyiz.
Bu arada… Montella dün de santrforsuz oyun ısrarıyla başladı maça. Orada anlayışla karşıladığım bir durum var. Bizim elimizde yeteri kadar santrfor yok. Dzeko, İcardi, Osimhen, İmmobile gollerini atadursun, bizim santrfor çocuklar Cenk Tosun gibi bir tecrübe, Semih gibi bir yetenek kulüp takımlarında fırsat bulamıyordu. Orta alanda ise yepyeni, genç, üretken, golcü kimlikleriyle cirit atan yıldızlarımız vardı… Buradan bakınca, Montella’nın pek de haksız sayılamayacağını düşünmek gerekir.
Bazen sihirli dokunuşlar vardır… Benfica’da golleri ve asistleriyle parlayan Kerem Aktürkoğlu, dün tüm gayretine rağmen aradığı golü bulamadı. Yunus da aynı haldeydi. Montella, Barış Alper, Kerem ve Yunus’u alıp Bertuğ, İrfan Can, Kenan Yıldız’ı sürdü oyuna. Çok bekletmediler. Kenan Yıldız’ın topu direkten dönerken, İrfan Can kahveyi “okkalı” yaptı!.
Hepsinin ayaklarına, Uğurcan’ın ayaklarına ve ellerine sağlık. Dünkü maçın dikkatlerden kaçıp pek görünmeyen bir özelliğini de dikkatinize sunarım: Oyunu takdirlerinize bırakırım… Ama “disiplin” deyince lütfen ayağa kalkın.