Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hayır, bu maçın adı “derby” olmamalıydı. Bilinen “derby” maçları, önceden tahminlere sığmayan, favoriden söz edilemez, sürprizleri bol, heyecanlı, coşkulu, çabukluklar ve inanılmaz becerilerle dolu maçlardı. Dünkü buluşma öyle değildi.
Derby dediğin her zaman sürprizlerle dolu “ikili” mücadeledir.
Dünkü, tek taraflı, dengesiz, sürpriz olasılığını sıfırlayan bir maçtı. Özellikle ilk yarıda sadece Fenerbahçe vardı, desek yeridir. Beşiktaş kendi yarı sahasında direnmeye, kale sahasında ayakta durmaya çalıştı. 25’de Al Musrati’nin rakibinin ayağına basarak gördüğü kırmızı karttan sonra Beşiktaş daha da “yetersiz” kaldı. İstatistikler de can sıkıcıydı konuk takım için… Tek korneri yoktu Beşiktaş’ın. Topa sahip olmada 70’e 30 gerideydiler. Ev sahibinin 5 şutuna karşı konuk takım ancak tek şut (Muçi) atabilmişti. Fenerbahçe oyunu kuruyor, hücum organizasyonları yapıyor, golünü de atarken, Beşiktaş sadece top savurmaya gayret ediyordu. Hakçası, Fenerbahçe’nin Batshuayi ile attığı gol de alkışlanacak ölçüde güzeldi. Tadiç’in kale ağzında göğsüyle topu Belçikalı’ya aktarması da örnek asistti.
Beşiktaş’ın 10 kişi kalması, orta alanın hücum ve savunmada ön almasını yok etti. Gedson Fernandes savunmanın önünde çaresiz kaldı. Fenerbahçe de İsmail’in sakatlanmasından sonra Kruniç’i orta alana alan İsmail Kartal, aynı dakikada (25) Becao-Çağlar değişikliğini de yaptı.
Beşiktaş’ta Serdar Topraktepe Ghezzal’ı oyuna sokarak biraz hareketlilik sağladı. Ama yetmedi. Fenerbahçe Beşiktaş cezaalanında oynamaya devam etti. 69’da İrfan Can ikinciyi atarken, Fenerbahçe, Sivas’ta aldığı darbenin acısını unutmuştu. Lig macerasının henüz bitmediğine inandıklarını gösterdiler. Taraftarın takımına verdiği destek de takdir edilmeliydi.Serdar Topraktepe’ye sorulacak bir soru var: Hoca, Cenk Tosun’u oyuna sokmak için 78’e kadar beklemenin ne anlamı var? Koca maçı çevirebilecek fırsatı harcamadın mı?
Beşiktaş’ın dünkü kötü performansı, aslında tek maçlık bir çöküş değil. Bir daha asla yaşanmaması gereken, 6 antrenörlü, iki başkanlı, yenilgiler ve sakatlıklarla dolu bir kabus filmiydi. Neyse.. Türkiye Kupası var, en azından. Kazanırlarsa herkesi kurtaracaklar!