Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kayserispor Teknik Direktörü Karaman, ister düşme hattında olsun, ister üst sıralarda yarışsın, final maçları oynasın; her döneminde, her takımla 4 büyükleri yendi, onları hayal kırıklığına uğrattı. Şimdi de üçüncü Türkiye Kupası için iddialı...

Alınmasınlar, darılmasınlar... Onun için “BÜYÜKLERİN BÜYÜK KORKUSU” diyeceğim.
İster düşme hattında olsun, ister üst sıralarda yarışsın, final maçları oynasın. Çalıştığı her dönemde, her takımda onları yendi, hayal kırıklığına uğrattı.
Hikmet Karaman... Kayserispor Teknik Direktörü.
4 Şubat 2022’den 2 Mart 2022’ye kadar öylesine çılgın bir koşu yaptı ki, pes yani!
Sarsıntılı yolculuk ve sarsan sonuçlar iç sahada Hatayspor maçıyla başladı... 4-3 ile de olsa zor maçı kazandılar! Maraton iyi başlamıştı ama, Türkiye Kupası ile Süper Lig’in iç içe geçtiği süreç başlıyordu... İstanbul’da tek maçlık son 16 turunda Fenerbahçe’yi yendiler ve çeyrek finale çıktılar.
Fenerbahçe maçını kazanmanın neşesi kısa sürdü. Süper Lig’de yine İstanbul’da Galatasaray’la oynayacakları maç vardı. Bir puan almışlardı ama o maç Hikmet Hoca ve takımını mutlu etmedi.
Eve dönüp Gavranoviç ve Mert Çetin’in golleriyle Giresunspor’u 2-1 yendiler. Sonra hep birlikte sezonun en unutulmaz maçlarından birine tanık olduk.
Kayserispor, lider Trabzonspor’la deplasmanda oynuyordu. Skor 2-2 devam ederken, 90+9’da Mert Çetin topa elle müdahale edince Nwakaeme penaltıyla maçı çevirdi: 3-2. Hikmet Karaman maçı kaybetti ama Kayserispor’la birlikte bir kez daha takdir edildi.
Aradan 5 gün geçti... Yine deplasman, İstanbul. Türkiye Kupası çeyrek finali... Bu maçın oynayan ve saldıran takımı Beşiktaş’tı. Ama kaybettiler. Hikmet Karaman’ın “Kupa yürüyüşü” devam ediyordu.
‘Üçüncüyü istiyorum’
Hikmet Karaman, Türkiye Kupası’nda Trabzonspor’la oynayacakları çift ayaklı yarı final maçları için iddialı konuşuyor:
“Kocaelispor’la 2 kez Kupa’yı kazandım. Şimdi üçüncü Kupa’yı istiyorum. O Kupayı da Kayserispor müzesine hediye edeceğiz.”
Karaman’ın 30 yıla yaklaşan antrenörlük macerası hep sürprizlerle, başarılarla ve kaliteli oyunla sürüyor. Hoca, 1996-97’de Kocaelispor’u finale çıkardı. Kadroyu belirledi. Kulüp Osieck’le anlaştı. Final maçlarının sorumluluğu yardımcısı Hikmet Hoca’da idi. Deplasmanda ilk maç 1-1 berabere bitti. Rövanş maçında Trabzonspor’u 1- 0 yendiler ve Kupa’yı aldılar.
Karaman’ın ikinci kupası, Bursa’daki finalde yine Kocelispor’la Beşiktaş’a karşı kazandığı 4-0’lık skorla geldi.
O maçla ilgili anılarını şöyle anlatıyor:
“Çok sevdiğim Süleyman Abi (Seba) hastanede yatıyordu. Maça saatler kala onu ziyaret ettim, geçmiş olsun dileklerimi sundum. Rahmetli Başkan, (Hikmet bugün şansınız yok) dedi. Ellerini avuçlayıp öptüm, “Baba bugün gram şansınız yok. Söylemedi deme, Kupa’ya almaya geldik. Sen keyfini bozma. Daha çok şampiyonluklar göreceksiniz” dedim.
Bu arada Beşiktaş Menajeri Sinan Engin de bana takılıyordu, “Oğlum, kupa bizim” diye... Ona, “Meraklanma 5-0 biter. Kupa bizim” dedim. Maçı 4-0 aldık. Dikkat ettim, son dakikalarda Sinan bizim tarafa hiç bakamıyordu.”
Hikmet Hoca, şimdi üçüncü kez Türkiye Kupası’nı istiyor. 19 Nisan-10 Mayıs’ta oynanacak yarı final maçlarındaki rakibi Trabzonspor. Lig’deki 3-2’lik yenilginin rövanşı olarak da bakıyor bu maça.

Haberin Devamı

‘Zaten kalede Cenk vardı!’

Haberin Devamı

Beşiktaş’ı yendiği son maça baktığımızda, Kayserispor’da üç kaleciyle zor maçlara çıktıklarını söylüyordu Hikmet Karaman... Lung, Trabzon’da kötü bir performans göstermiş, kaleci Bilal, Kovid-19 karantinasına alınmış, kale, emektar Cenk Gönen’e kalmıştı. Bir dönem Beşiktaş’ta oynayan tecrübeli kaleci, bu maçı iyi bir performansla bitirdi. Hikmet Hoca, “Sadece kaleci meselesi değil ki... Mame Thiam gibi önemli bir oyuncumuzu da oynatamadık. Yine de kazandık, çünkü...”
Hikmet Karaman’a göre her takımın kadrosunda yaratıcı, zeki ve çabuk oyunculara ihtiyaç vardı:
“Zidane, Platini... Alex, Hagi, Sergen... Bunlar yaratıcı adamlar. Kadronda böyle adamlar olacak. Onları çalıştıracaksın, oyun planını hazırlayacaksın. Ama maçta onların da yapacağı bazı işler var. Bize maçı kazandıran gole bak... Bertolacci geçiş pasıyla kalitesini gösterdi. Carole’e attığı ek pasla maçı bitirdi. Carole, Cardoso’ya asist yaptı ve yarı finali kaptık.
Beşiktaş’ın 14 korner kullandığı maçta, ceza alanına da giremediğini anlatıyor Hikmet Karaman, “Evet çok kaliteli, iyi bir kadro vardı karşımızda. Ama maçı kazanacak hamleleri yapamadılar. Fırsatları değerlendiremediler. Örnek olarak Rosier’in golünü söyleyelim. O golü yedikten sonra hiç kimseyi ceza alanına sokmadık. Uzak şutları da iyi kullanamadılar, zaten kalede Cenk vardı.”

Haberin Devamı

Oğlu da yardımcısı

Hikmet Karaman, yıllardan beri uyumlu bir teknik ekiple çalışıyor. Yardımcısı Taşkın Aksoy, eski Beşiktaşlı Ali Eren Beşerler de oyuncuların gelişimiyle ilgilenen yardımcı antrenör... Metin Aktaş kaleci antrenörü, Alper İdiz atletik performans antrenörü, Serkan Eraslan antrenman analisti...
Atletik performans analisti ve futbolcuları gece-gündüz GPRS’le takip eden Hollanda’da eğitim almış Cesur Kerestecioğlu, günün her saatinde kimin, nerede olduğunu, ne yaptığını biliyor. Takımın “Big Brother”ı o.
Ömer Faruk Karaman...
O da ekibin önemli bir parçası.
Hikmet Hoca’nın oğlu, profesyonel futbolda kalecilik kariyerini sonlandırdıktan sonra teknik ekiple verileri paylaşma, antrenman programını hazırlama, bireysel performans değerlendirmesi, hocanın istediği özel çalışmaları gerçekleştirmek üzere bir tür kaptanlık görevi yapıyor. Kayserispor’un ligde üst sıralara tırmanma ve Kupa’da finale ulaşma macerası devam ediyor.

Pozitif ayrımcılık istemiyor

Süper Lig’in ilk ve tek kadın başkanı Berna Gözbaşı, kadın ve erkek hayatın her alanında eşit olması gerektiğini söyledi, “Kim yeterliyse, yetkinse, eğitimli ise iş ona verilmeli” dedi.

Berna Gözbaşı... Süper Lig tarihinin ilk kadın başkanı. Üç yıl önce Erol Bedir’den boşalan Kayserispor başkanlığına seçildiğinde, bilinen-bilinmeyen onlarca sorunla karşılaşmış. Başaramayacağını, bırakacağını söylemişler ama, asla geri adım atmamış.
Dünyaya bakmayı, insanları ikna etmeyi seviyor. Türkiye’nin seçkin yatak üreticilerinden... Afrika, Güney Amerika, uzak doğu ülkelerinin uyku kültürüne göre yataklar ihraç ediyor. 9 Eylül Üniversitesi’nde İngilizce İşletme bölümünü bitirdikten sonra kişisel girişimiyle başladığı iş hayatı, onlarca ödülle devam ediyor.
Gözbaşı, “Kulübü şirket gibi yönetmeye karar verdim. 280-350 milyon TL borcumuz vardı. O zaman euro 5-6 liraydı. Şimdi 15 liranın üzerinde... Her adımda geçmiş borçları kapatırken, günlük giderleri de karşılamak zorunda kaldık. Çok yorulduk, ama anlayışla, dayanışma ve özveriyle dengeli bir sürece girdik. Başkan olarak ilk amacım, teknik ekiple futbolculardan oluşan takımı rahat bırakmak, onların saha içinde özgürce çalışmasını sağlamak. Bunu gerçekleştirdiğimi sanıyorum.”
Berna Gözbaşı, iki yıl önce küme düşmenin kaldırıldığı TFF toplantısında tartışmalardan sinirlenip dışarı çıkmış. Toplantıyı terk etmesi gerginlik yaratmış. Ama kısa süre sonra geri dönmüş ve “Tek kadın başkan olarak kapris yaptım, devam edelim” demiş. Barış ve anlayış ortamı oluşmuş. Kümede kalma istekleri onanmış.
Kendi iş alanında olduğu gibi, Kayserispor’la da dünyaya açılmak istiyor Gözbaşı... “Kayserispor’la Avrupa Kupaları’na katılıncaya, şampiyon oluncaya kadar devam edeceğim. Her türlü zorlukla savaşacağım” diyor. Futbolun kirli tarafını da görmüş. Onları anmak istemiyor. Temiz ve sağlıklı bir kulüp olarak devam edeceklerini söylüyor.
Ben, erkek egemen toplumlarda büyük sorumluluk alarak başarı gösteren kadınların her birini, antik çağın Karya Kraliçesi Artemisiya olarak görürüm. Kocası Kral Mozol savaşta ölünce donanmanın başına geçmiş ve zafer kazanmıştır. Sonradan “mozole” kabul edilen anıt mezarların ilkini eşi için yaptırmıştır. Berna Başkan’ın başarısı sadece Kayserispor için değil, ülkemizin kadınları için de önemli. Artemisiya kazanmalı...
Başkan Gözbaşı, bu anlattığımı dinledikten sonra “Yine de bilinmesini isterim. Feminist değilim. Evet, kadın erkek hayatın her alanında eşit olmalı. Ama kadın için pozitif ayrımcılık istemiyorum. Kim yeterliyse, yetkinse, eğitimli ise o seçilmeli. İş ona verilnmeli” diyor.

Doğan’a sıkı takip

Gözbaşı, kaleci Doğan Alemdar’ı Fransa’ya Rennes takımına 3,5 milyon euroya sattı. Kayserispor ayrıca satıştan yüzde 20 pay alacak. Doğan’ı oğlu gibi seviyor:

“Her gün arıyorum, konuşuyoruz. Çok iyi... Önü açık. Messili PSG’ye karşı çok başarılıydı. Golü de 90+3’te yediler. Kariyeri hızla gelişiyor. Memnunuz. Bir oğlum da önümüzdeki sezon Barcelona’ya gidiyor. Ondan da farklı kriterlerle 2 milyon euro civarında para alacağız. Transferinde de yüzde 20 pay sahibiyiz.”

Doğan Alemdar’ı Fransa’nın Rennes takımına gönderen Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı, gelecek sezon da Emre Demir’in Barcelona’ya transfer olacağını hatırlattı.

'Başkanı klonlasınlar'

Kız çocuk annesi Berna Başkan, her futbolcusunu oğlu gibi görüyor. Onların maç içindeki oyunlarını yaramaz bir çocuğu kenarda bekleyen anne kaygısıyla izliyor. En heyecanla izlediği oyuncu İbrahim Akdağ. Sarı-kırmızı kart mı görecek, sakatlanacak mı merakıyla seyrediyor oyunu. İbrahim’in bir videosu çok hoşuna gidiyor. Başarılı futbolcu o röportajda, “Başkanımızı çok seviyoruz. Çok başarılı. Hayatımız güvence altında. Berna Gözbaşı başkanımızı klonlasınlar. Çünkü her kulübe böyle bir başkan lazım” diyor.