Attila Gökçe: Bizi utandıran ezik bir oyun ve ağır bir skorla karşılaşmadık
05.06.2024 - 08:44 | Son Güncellenme:
Milliyet'in duayen kalemlerinden Attila Gökçe, A Milli Takım'ın EURO 2024 öncesi İtalya ile oynadığı hazırlık karşılaşmasını değerlendirdi.
A Milli Futbol Takımı, EURO 2024'e hazırlık kapsamında Bologna'da İtalya ile karşı karşıya geldi. Karşılaşma golsüz berabere biterken günün kötü haberi Ozan Kabak'tan geldi. Genç oyuncunun durumu henğz netlik kazanmasa da İtalya maçında sedyeyle oyun dışına geldi.
Milliyet'in duayen kalemlerinden Attila Gökçe, A Milli Futbol Takımı'nın İtalya karşılaşmasını değerlendirdi. Gökçe "Bizi utandıran ezik bir oyun ve ağır bir skorla karşılaşmadık." değerlendirmesinde bulundu.
Attika Gökçe'nin 'Hiç de fena değil!' başlıklı köşe yazısı şu şekilde:
"AĞIR BİR SKORLA KARŞILAŞMADIK"
Ne yalan söyleyelim? Pandemi sonrası katıldığımız Avrupa Şampiyonası, bizim için “gitmesek daha iyiydi” diyebileceğimiz skandal oyunlar ve sonuçlarla bitmişti. Avrupa Şampiyonası’nın travmatik etkilerinin tekrarlanmasından kuşkuluydum. Evet, pırıl pırıl, yepyeni bir kadromuz, göz kamaştıran genç yıldız adaylarımız vardı ama yine de endişeliydik işte. Her neyse… Memnuniyetle belirtelim ki bizi utandıran ezik bir oyun ve ağır bir skorla karşılaşmadık.
Milli Takım Avrupa Şampiyonası’nın geriye sayma günlerindeki son ciddi hazırlık maçlarından birini, ciddiye alınması gereken İtalya ile yapıyordu.
"HAKAN VE KAAN ÇOK GAYRETLİLERDİ"
İlk kırkbeşte rakip takımın bir kafa vuruşu direkten döndü, o kadar. Bizim Çocuklar da pekala oyuna ortak oldular. Özellikle 2 bekimiz Zeki ve Mert, fazlasını oynamaya çalıştılar. Hakan Çalhanoğlu ile Kaan Ayhan arkadaşlarını oynatmak, pozisyona sokmak için çok gayretlilerdi. Milli takımda fiziksel çatışma, temaslı oyun konusunda da sıkıntı yoktu. Bol bol faul de kazandılar, gerektiğinde faul de yaptılar.
"KENAN VE BARIŞ KENDİ KİMLİKLERİNE DÖNECEK"
Santrforsuz oynamamıza rağmen gol fırsatları yakaladık. Ancak bunları skora çevirecek sertlik ve isabetli vuruşlar çıkmadı. Burada düşünmek gerek… Evet, Milli Takım’da santrfor açığı var ama, golcü açığı yok. Dünkü maçta sanki böyle bir açığımız var gibi durumlara tanık olduk. Kenan Yıldız, Barış Alper pekala o yıpratıcı kimliklerine dönebilirlerdi. Bence dönecekler. Kaldı ki bir de “ağır abi” Cenk Tosun var… Yanı sıra genç Semih de envanterde! Lille’de başarılı bir sezon geçiren Yusuf’un da hücum organizasyonunda daha fazlasını sunacağını düşünüyorum. Polonya maçını da oynayalım, resmi program başlarken bu noksanlar giderilir. Unutmadan Kaptan Hakan ve Abdülkerim’in arkadaşlarına fazlasıyla yardımcı olduğunu da gördük. Bravo!
"İTALYA YİNE KALE GİBİ SAĞLAM"
İtalyan Milli Takımı 2018 ve 2022 Dünya Kupası’nın dışında kaldı. Ancak bunu unutmuşlar. Onların hafızasında yaşayan olay, bir önceki Avrupa Şampiyonası ve İngilizlere karşı Wembley’de kazandıkları final. Dün gece onlar da zorlanmadan bir ısınma turu attı, o kadar. Yine de kaya gibi sağlam halleri vardı.
SERKAN AKCAN - SESSİZ PROVA (FANATİK)
Vincenzo Montella, İtalya karşısında bir nevi Portekiz maçının provasını yapıyor gibiydi. Kaan Ayhan merkezde Hakan Çalhanoğlu’nun partneriydi. Kaan bu sezon Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde iyi performans gösterdiği United ve Bayern maçlarında ön liberoda oynayıp fena iş çıkarmamıştı. İtalya’ya karşı Hakan’la defansif paylaşım içindeydi. Ancak Gürcistan ve Çekya için Hakan’ın yanında topa yön veren bir orta sahaya ihtiyaç olacaktır.
CENK'İ DÜŞÜNMÜYORSA...
Enes Ünal’ın kadrodan çıkarılmasıyla turnuvada santrforsuz oyuna mecburuz. Şayet Montella Cenk Tosun’u ana planda düşünmüyorsa hemen her rakibe karşı bu senaryoyla oynayacağız. İtalya’ya karşı Barış Alper santrfordaydı, Montella Semih Kılıçsoy’u son 9 dakika oyuna aldı. Barış, Hırvatistan maçında aynı role soyunduğunda kariyerinin en kritik gollerinden birini atarak Milli Takımımız’ı EURO 2024’e taşımıştı. Barış çok iyi bir seçenek, ona şüphe yok. Ama Barış’ın bize turnuvada her maçı Hırvatistan’daki gibi oynaması gerekiyor.
İYİ MÜCADELE VERDİK
Eğer biz turnuva boyunca bu oyunu oynayacaksak şu orta meselesine de bir çözüm üretmek şart. Zira yüksek oynadığımız her top rakibin kolay savunduğu bir hücum aksiyonu olarak sönüp gidiyor. Barış, Yusuf Yazıcı ve özellikle Kenan Yıldız’ın savunma arası koşularının ana hücum planı olacağını kestirmek güç olmasa gerek. O yüzden savunulması kolay bir takıma dönüşmemek için Arda Güler, Kenan Yıldız ve Hakan Çalhanoğlu’nun ekstra oyunlarına çok ihtiyacımız olacak. İtalya’ya karşı iyi bir sınav verdi Milli Takımımız. Son Avrupa Şampiyonu’na karşı sahanın her bölgesinde iyi mücadele verdik. Turnuva öncesi sert rakiplerle oynamak kesinlikle çok geliştirici bir tercih.
İLKER YAĞCIOĞLU - BU TAKIM NASIL GOL ATACAK) (TAKVİM)
AVRUPA Şampiyonası'na sayılı günler kaldı. İtalya en ciddi hazırlık maçıydı.
Dolayısıyla Montella'nın bu maça, turnuvada oynatmayı planladığı 11'e yakın bir takımla çıkması daha doğru olurdu.
Maç boyunca genel anlamda iyi defans yaptık özellikle ilk 45 dakikada rakibe hemen hemen hiç şans tanımadık.
İkinci devrenin ilk 15 dakikasında baskı yedik ama orada da net pozisyon yine vermedik.
İşin defansif kısmında fazla sıkıntımız yok ama asıl problem hücum tarafında. zaten klasik bir santrforumuz yok.
Cenk Tosun çok iyi bir sezon geçirmedi.
Enes sakatlandı ve gitti.
Hoca Semih Kılıçsoy'u çok geç oyuna soktu.
Bu tarz takımlarda özellikle kanat oyuncularının ve orta sahada hücuma dönük oynayanların çok üretken olması ve sürekli ceza alanına koşular yapması gerekir.
Dün bunu göremedik. Oğuz ve Kenan kanatlarda hiç üretken olamadı. Bekler de ideal isimler olmadığından kanatlardan etkili olamadık. Yusuf Yazıcı hiç gözükmedi. Hakan pozisyon icabı hücuma uzak kaldı. böyle olunca da savunarak maçı bitirdik.
Açıkçası İtalya da hücum anlamında son yıllarda gördüğüm en kötü takıma sahip.
Santrforları Retegui bizim ligde bile zor oynar.
Turnuvada Arda Güler'den faydalanmak istiyorsak, iki maçta da şans verip, hazır hale getirmeliydik. Montella'nın Arda'yı kullanmaması ilginçti.
