96 yaşındaki FIFA Onursal Başkanı Joao Havelange, Dünya Kupası organizasyonu için yıllardır kontrat altında çalışan bir spor marketing şirketinden rüşvet aldığı ortaya çıkarılınca, görevinden istifa etti. Futbol dünyasını takip ediyorsanız ve Brezilya’da yapılacak 2014 Dünya Kupası öncesinde tüm olup bitenleri göz önünde bulundurursanız, muhtemelen siz de benim gibi bu habere şaşırmamışsınızdır. Brezilya’nın kupaya ev sahipliği yapacağı açıklandığından beri her geçen gün başka bir yolsuzluk haberi veya rüşvet davası ortaya çıkıyor. Bir türlü yapımı tamamlanamayan stadyumlardan, çalınan milyonlara ve bir anda zenginleşen yeni şirketlere kadar 2014 Dünya Kupası hayırlısı ile bittiğinde ardından Kurtlar Vadisi ile Brezilya pembe dizilerinin birleştiği bir senaryo bırakacak biz futbolseverlere.
Adını vermişlerdi
Havelange 1974-1988 yılları arasında FIFA Başkanlığı yapmış ve ülkesinin yetiştidiği önemli sporcular arasında yer alıyor. 2007’de açılan ve yapımı sırasında oldukça şaibeli olaylar yüzünden uğursuzluğuna inanılan Engenao stadyumuna adını veren Havelange aynı zamanda birkaç ay önce sağlık sorunlarını öne sürerek görevinden istifa eden Futbol Federasyonu Başkanı Ricaro Teixira’nın da kayınpederi.
Rüşvet verdiği ortaya çıkan International Sport and Leisure şirketi 2001 yılında neredeyse iflas etmek üzereyken, FIFA tarafindan turnuva organizasyonu yapması için seçilmiş. Fakat bu durum bazı kesimlerin dikkatini çekmiş olsa gerek, neredeyse 10 senedir İsviçreli otoriteler tarafindan inceleme altına alınmış. Ve sonunda araştırma sonuçlandı, şirketin, 3 üst duzey FIFA yetkilisine 1990’dan beri rüşvet verdiği ortaya çıktı. Havelange ve damadı eski Brezilya Futbol Federasyonu Başkanı Ricardo Texeira dışında Paraguaylı Dr. Nicolas Laoz da rüşvet davasına karışan isimlerden birisi. Bazı kesimlere göre bu davaya Sepp Blatter’in de dahil olduğu düşünülse de, FIFA Başkanı’nın olayla ilgisi olduğunu gösteren bir delil bulunamadı.
Açılışta rezalet
2014 Dünya Kupası ile ilgili yolsuzluk hikayelerinin başrol oyuncusu kuşkusuz Maracana Stadyumu. Neredeyse 3 senedir tamir edilen stadyumun masrafı ortalama bir Afrika ülkesinin gayri safi milli hasılasını aşmış durumda ve geçen pazar günü yapılan soft açılışın ardından gördüğümüz gibi finale ev sahipliği yapmaya çok, ama çok uzak.
Güney Amerika’nın en önemli stadyumu sayılan Rio de Janeiro’nun sembollerinden Maracana Stadyumu’nın açılışı için Brezilya futbolunun gelmiş geçmis en büyük yıldızlarının karşı karşıya geldiği maçı izlemeye gelenler arasında Brezilya Devlet Başkanı Dilma Roussef ve Rio de Janeiro Valisi Eduardo Paes de bulunuyordu. Onlar da binlerce seyirci gibi güzelim stadyumun hazır olmaktan çok eskisine oranla daha kötü bir duruma getirildiğini farketmişlerdir herhalde. 1950 Dünya Kupası finalinde tüm ülkeyi yasa boğan ‘maracanazo’ olarak adlandırılan Uruguay mağlubiyetinden beri herhalde hiçbir Brezilyalı o staddan bu kadar üzgün ayrılmamıştır dedim içimden.
Şu ana kadar restorasyonda meydana gelen problemler, yolsuzluk ve çalınan milyonlarca dolar, işçilerin grevleri ve tabii stadyumun işletme hakları için başlayan proje yarışı futbol heyecanını birçok kişi için söndürdü. Haftasonu maça gidenler arasında konuştuğum birkaç Riolu, Dünya Kupası yüzünden ülkelerinde olup bitenlerden şikayetçiler. Metro inşaatı yüzünden daha da mahvolan trafikten, favela yani gecekondu mahallerinde bile kiraların ve genel olarak fiyatlarin yükselmesine (öyle ki pahalılık yüzünden domates birçok restoranın menüsünden çıkartıldı), yolsuzluk ve kayırma hikayelerinin ayyuka çıkmasına kadar birçok konuda şikayet ediyorlardı. Şu Dünya Kupası bitse de rahat etsek diyenler bile var sokaklarda. Bu hikayeleri dinleyince olimpiyatlar gelip çattığında bakalım Riolular ne yapacak diye düşünmeden edemiyor insan!
Bu haftalık da bu kadar. Adios Türkiye!