28.08.2008 - 00:55 | Son Güncellenme:
HALİL ÖZER
Acı olan şu. Galatasaray, Steaua Bükreş’den iyi takım. Görüntü olarak Şampiyonlar Ligi’ne daha yakışacak bir takım. Ama futbol buna bakmıyor. Mücadele eden, savaşan ve fırsatları değerlendiren taraf işi bitiriyor. Diğeri de öyle bakıyor. En kahreden yanı ise iki ayda transfere 30 milyon euro harcayıp, Şampiyonlar Ligi’ne gidememek oldu.
Oysa iyi başlayıp hepimizi umutlandırmıştı Galatasaray. 5. dakikada Lincoln’ün serbest atıştan gelen topunu Nonda indirdi. Kewell gelişine vurdu. Ancak top üst direkten geri döndü. Ve ne yazık ki, bu pozisyon bu maçta Galatasaray adına kazanılan tek pozisyondu. Maç boyunca sadece Arda’nın iteklemesi ile gelen cılız ataklar bu maç için yeterli olmadı. Orta sahanın kilit isimlerinden Lincoln’ün bırakın yaratıcılığı, son derece etkisiz ve yetersiz berbat oyunu pozisyon sıkıntısını yarattı. Zaten ilk dakikalarından sonra Bükreş tüm kontrolü eline geçirdi.
25. dakikada Toja soldan ortaladı. Bernhardt kontrol edip yerden vurdu. Top direği sıyırdı. Bu da Steaua’nun ilk yarıdaki tek etkili atağıydı. Ancak Galatasaray’ı sürekli bozup oyun kurmasını engelledi. Lincoln’ü ve Kewell’ı iyi kontrol etti. Arda gibi etkili bir silahın oyuna sağda başlaması da Galatasaray etkisizliğin nedenlerinden birisiydi. Skibbe bunun farkına geç vardı. Ayrıca Kewell’da maç boyunca kendini göstermedi. Sonuçta bütün yük yine Arda’ya kaldı.
İkinci yarı Steaua daha net posizyonlar buldu. Hatta oyunun son bölümlerinde neredeyse farka bile gideceklerdi. Morena tek başına o kadar çok gol kaçırdı ki, kendisi bile şaştı. Skibbe’de 71. dakikaya kadar Lincoln’ü oyundan almayı hiç düşünmedi. Belki diye hep bekledi. Ama olmadı.
47. dakikada Nicolita’nın pasında Moreno’nun şutu auta gitti. 54. dakikada Moreno soldan sarktı. Sıfıra kadar indi. Ortaladı. Nicolita’nın kafası üst direkten geri geldi.
57. dakikada yine Morena, Nicolita’yı kaçırdı. Ancak bu pozisyon ofsayttı. Nicolita yerden plase ile topu filelere gönderdi: 1-0
Aslında altından kalkılmayacak bir durum yoktu. Süre de yeterliydi. Ancak bu Galatasaray’ın bunu yapacak hiç hali yoktu. Tabi bir de ev sahibi takımın inanılmaz seyircisi de oyuna iyice ağırlığını koyup maçı götürdü. Baskı yaptı. Bu baskı nefes aldırmadı.
Ve Galatasaray bu golden sonra gariptir ama, maçı bitirdi. Teslim bayrağını çekti. Kısacası Galatasaray iki maça bakarsanız elenmeyi haketti. Hem de kendi hataları yüzünden.
MAÇIN RÖNTGENİ
Kırılma Noktası
Ofsayt gol
Galatasaray ikinci yarıya mutlak gol için çıkmıştı. Hatta bol forvetli oyunuyla rakibi sallamaya başlamıştı. Ancak 57. dakika, hem maçın hem de Galatasaray’ın kırılma noktası oldu. Çünkü ara pasta golü atan Nicolita mutlak ofsayttı. İtalyan hakem, yardımcısına uydu ve golü verdi. Sarı-kırmızılı ekip bu golle sarsıldı. Zira tek golle turu geçecekken, iki gole kalmıştı. Nitekim Ümit Karanlı takviye bile gol getirmedi. Hatta son 10 dakikada Rumenler inanılmaz goller kaçırdı.