26.08.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
"Bakirelik yalnız bayanda mı olur? Mesela hakemin bakiresi olmaz mı? Yani bozulmamış bir hakem...", "Rakibin kuyruk sokumundan girerek, anüsteki basuruna ameliyat yapan Emre'yi oyundan atamıyorsun, bir de olmayan bir penaltı, bir takım galip geliyor", "Öyle şey tutar gibi tutarsan penaltı olur... Ne olduğunu söylemeyeyim", "Ey Beşiktaş taraftarı... Şenol'a o kadar anneni bilmem neresinden bilmem ne yapayım diyorsunuz. Yapacaksanız da bunu düz yerinden yapın. Ters tarafını bırakın", "Ya sen kimsin ya, sadrazamın sol şeyinin çocuğu musun? Allah Allah." "Şimdi arkadaş bu Van Hooijdonk'un görüntüleri Nouma'yla bir tutulmaz. Nouma elini içeri soktu 1. çinko, 2. çinko ve tombalayı çekti, Van Hooijdonk sadece üstten taşları yokladı, yerlerinde mi diye. Zaten bu zenciler o bölgeyi çok kurcalıyorlar nedense." Tribünlerdeki şiddetin ve küfürün sona ermesi için kampanyalar düzenlenirken, Toroğlu'nun milyonların önünde bunu yapması sporun geleceği açısından ne yaman bir çelişki. Bir tarafta küfürü ve şiddeti önlemeye çalışanlar, diğer tarafta ekranlardan küfür edenler... Reyting söz konusu olunca, Toroğlu gibiler de reytingi kadını aşağılayarak yakalamaya çalışıyorlar. Bu seviyesiz programlar sayesinde de futbol seyircisi olarak stadlarda aşağılanıp yer bulamayan kadınlar, televizyon karşısında da aynı muameleye maruz kalıyor.TRT Hava Durumu spikeri Ersin İmer "Donsuz geceler" temennisinden sonra ekranlara veda etmek zorunda kalmıştı. Evet, bu bir gaftı. Tarzı üslubu akıl almayacak seviyesizlikte olan Toroğlu'na ise kimse bir şey demiyor. Hani buna göre yazacak, buna göre konuşacaktık? Kuralıyla oynayacaktık? Yoksa herkes eşit; ama birileri daha mı eşit? Erman Toroğlu'nun Pazar gecesi Lig TV'de söylediklerini hepimiz biliyoruz. Hani şu Ümit Karan'a sorduğu iğrenç soru. Burada tekrar yazmaya gerek yok. Birçok köşe yazarımız konuyla ilgili bir şeyler karaladı, çoğu da olayı gaf olarak niteledi. Ancak sevgili yazarlarımızın unuttuğu bir şey var; Erman Bey(!), bunu ilk defa yapmıyor ki! Kendileri "ben kahvehane ağzıyla konuşuyorum" diye diye iyice gemi azıya aldı, programın seviyesi de iyice düştü. Örnek mi istersiniz? Formula - 1 Türkiye Kuralları 1- Ülkemize gelen hiçbir yabancı pilotun arkasına yaklaşıp, "Usta kaç yapıyo bu", "bizim Almanya'daki kayınçoda bunun aynısından vardı", "Bunların ikinci elleri kaça gidiyo hoca" gibi sorular sorulmayacak. 2- Start verildiği anda arkadan "Daaaat" diye kornayla uyarı yapılmayacak. 3- Yarış esnasında yabancı pilotlarla çarpışmak suretiyle kaza yapan pilotlarımızın, "Trafik gelmeden yerinden kıpırdatmam aracı" ya da "sana sanayiden tanıdık bi ustanın kartını vereyim, git ona yaptır aracı faturayı ben hallederim" gibi yaklaşımlar göstermelerine kat'i surette izin verilmeyecek. 4- Cam silici çocuklar pistten uzak tutulacak. Shumi'ye yanaşıp "Abi camın kirlenmiş dur şunu pırıl pırıl yapayım, ne verirsen ver" diyen çocuklara mani olunacak.5- Araçlar startta beklerken trafik tıkalı zanneden sucu-kağıt helvacı-simitçi gibi satıcıların araçların arasında pilotlara satış yapması engellenecek. 6- Piste kat'i surette hız tümseği yapılmayacak. 7- Pistin civarındaki büyük-küçük baş hayvanların pilotlar virajı aldığında karşıya geçmesi engellenecek. 8- Pistin üzerindeki üst geçitler yıkılacak. 9- Seyircilerin olası bir kaza anında piste fırlayıp, kazma-kürek-levyelerle pilotu, yaka paça aracından çıkarmaları engellenecek. Formula 1'i trafik sorunu dışında sorunsuz atlattık. Ancak sonradan öğrendik ki herhangi bir problem yaşanmaması için bir dizi tedbir alınmış. Formula 1'in Türkiye ayağında uygulanan ve sır gibi saklanan kuralları ele geçirdik: Hakemin para atışı sırasında hafiften eğilip birbirlerine başarılar dileyen muhacim hattı kaptanları yok artık. İşin içine para girince her zaman daha fazlasını isteyenler çıkar. 1915 yılında Manchester United'ın, Easter'da yapacağı maçta Liverpool'u 2-0 yeneceğine dair büyük bahisler oynanmıştı. Yapılan küçük bir araştırma sonucunda, sekiz futbolcunun (her takımdan 4 kişi) maçı satmak için çalıştıkları ortaya çıkmıştı ve bu futbolculara 30 yıl futbol oynama yasağı getirilmişti. Sadece bir kişi dışında diğer futbolcuların hepsi, 1918 yılında 1. Dünya Savaşı'nın bitiminde tekrar futbola geri döndüler.*** Haberiniz var mı? Barış Kuyucu: Anelka olayını çözebildindiniz mi, Sayın Bartu?Can Bartu: Ben çözemedim.Barış Kuyucu: Ben de açıkçası çok zorlanıyorum.(futbol@cnntürk) Zor soru, di mi? Övünmek gibi olmasın, Trabzonluyum. (Sinan Engin - Ve Gool, TV 8) Ne mutlu sana! Formula Bir Teşekkür Bin. (Ali Sami Alkış - Star) Özlü söz 12! Ben sezon başı tüm maçları izledim. Ve sonuçta ne olursa olsun kararımı verdim: Yine de 'En iyisi Fenerbahçe' kardeşler... (Hulki İlgün - Fanatik) Gönül gözüyle bakıyorsun... Galatasaray İliç'i çakıl taşıyla mı aldı?(Ahmet Çakır-Ve Gool, TV 8) Onu bile verememişler! Sayın seyirciler biliyorum söylememem gerek ama söylemek zorundayım. Eğer yakınınızda bir yerlerde Digitürk varsa, lütfen bu maçı kaçırmayın. Bizi izlemeyin, gidin maçı izleyin. (Erdoğan Arıkan Stadyum, TRT 1) Oldu, peki! Şimdi ben Hasan'a kızıyorum.! 2002 Dünya Kupası finallerinden sonra neredeydin, niçin kayboldun, niçin yedekte kaldın, niçin çok sakatlandın yazık değil mi kaybolan senelere? (Turgay Şeren - Akşam) Yanarım yanarım abi! Basın tribününe serbest giriş hakkım olmasa, bu sezon Beşiktaş maçlarına mutlaka bir kombine alırdım. (Sanlı Sarıalioğlu - Vatan) Sen al, tanıdığa verirsin! Ailton benden biraz zayıf. Zayıflarsa daha iyi oynar. (Serdar Çakman-Telelig, TV 1) Söyleriz! Sergen'i çocukluğundan beri bilirim. (Göktuğ Sevinçli - Ve Gool, TV 8) Senin yaş da bayağı varmış! Son sözüm de Anelka'ya. Allahaşkına yetkili tepeden tırnağa kim varsa bu Anelka sorununu çözüme kavuşturun. Sakat mı, değil mi, gidiyor mu, kalıyor mu belli değil. İş yine Başkan Aziz Yıldırım'a düştü. Camia, Yıldırım'dan yumruğunu masaya koyup bu işi noktalamasını istiyor. (Ziya Şengül - Star) Yumruk yolda, geliyor!