A GRUBU
Türkiye Kupası A Grubu’ndan sürpriz çıkmadı, son gün kendini sıkmayan Galatasaray LH iki günde turu garantilerken, arkasında bitiren takım da Royal Halı Gaziantep oldu…
Galatasaray Liv Hospital: Galatasaray ilk iki gün Arroyo-Nolan-Micov-Erceg-Furkan beşini kullandı, Aradori-Vougouikas tribüne çıktılar ve son gün Arroyo-Pocius da dinlendiler, yedekler şans buldular… İlk gün oynanan maçta GS, Torku Konya karşısında maçın büyük bölümünü önde götürdü, son bölümde fark kapanmasına karşın galibiyet elde edildi… İkinci gün, daha güçlü bir rakip vardı; Galatasaray Gaziantep karşısında son bir dakikaya beş sayı farkla geride girmesine rağmen kazanmayı başardı, son gün ise Uşak karşısında Nolan-Micov dışında yıldız oyuncular fazla süre almadı ve farklı mağlubiyet geldi… Elemelerde gördüğümüz, Ataman Arroyo-Nolan’lı çift gardlı sistemi ilk beşte kullanıyor ve bu sezon beklediğimizden daha fazla göreceğiz. Normalde Nathan Jawai’nin Türkiye’deki maçlarda oynamasını beklemiyordum ama Ian o kadar formsuz ki, Nathan kadroda yer bulabiliyor, şu anda Pocius formdayken Aradori de dışarıya atıldı. Genç Göktürk’ün dün uzun süre oyunda kalması ve çok atış kaçırmasına rağmen çok yönlü oyunu dikkat çekti, Nolan’ın da GS’ın geçen sezon en çok eksikliğini hissettiği ‘direkt potaya giden güçlü gard’ eksiğini kapatmaya hevesli olduğunu gördük…
Royal Halı Gaziantep: Royal Halı da beklediğim gibi… İlk gün Uşak’ı yenerek büyük ihtimalle turu geçtiler, Galatasaray’ı çok zorladılar ama yıkamadılar son gün de Konya’yı rahat bir oyunla geçtiler… Jure Zdovc beklediğimiz gibi sistemini Calloway-Higgins’e dayamış durumda. Calloway-Higgins ikilisinin direkt potaya gitme özellikleri ve çok yüksek asist ortalamalarıyla müthiş bir gard ikilisi olduğu görülüyor. Gaziantep çok dar bir rotasyon kullanıyor; Jawad’ın dış atış performansı etkileyici ama Stevic-Ruzic’in çok etkili olmadığını söyleyebiliriz. Anadolu’nun en iyi gard ikilisine sahipler, onların yanında iki-üç oyuncu daha etkili olabilirse müthiş bir sezon geçirebilirler…
Uşak Sportif: Uşak ilk iki gün beklenmedik yenilgiler aldı, son gün Galatasaray’ı formalite maçında farklı geçtiler. Courtney Fells’in hayal kırıklığı yaratan performansının bu kötü sonuçlardaki baş etken olduğunu söyleyebiliriz. Ligde geçen sezon arkada kalan takımlar kadrolarını çok fazla güçlendirirken, Uşak yerinde saydı, seviyeyi yükseltebilecek tek oyuncu Fells’ti ve o da devreye giremedi; Calloway-Higgins’li Gaziantep’le baş etmeleri oldukça zor oldu ve elendiler…
Torku Konya: Torku ilk gün Galatasaray’a yenildi, ikinci gün Uşak’ı yenerek sürpriz yaptılar ve umutlarını son güne taşıdılar ama Gaziantep ‘biraz ağır’ geldi… Torku Konya’da yeni transferler Mayo-Guinn’in takımın yapısını değiştirdiğini söyleyebiliriz. Mayo da Nolan gibi direkt potaya gidiyor ve gününde olduğunda ‘tek başına maç kazandırabilecek bir oyuncu’ diyebiliriz ama bu sezon kaç kez gününde olacak, soru işareti. Guinn de iyi bir transfer olarak nitelendirilebilir.
B GRUBU
Türkiye Kupası B Grubu’nun en zorlu grup olmasını bekliyordum, öyle de oldu, ama daha da ilginci, gruptaki altı maçın da çift haneli farklarla bitmesi oldu…
Anadolu Efes: Efes gruba kötü başladı, ilk gün Telekom karşısında beklenmedik bir yenilgi aldılar, sonraki iki gün Darüşşafaka Doğuş ve Beşiktaş Integral Forex’i tempolu basketbolla geçtiler. İlk gün Telekom karşısında çok az asist üzerinden basket bulabildiler, Krstic’in yokluğunda ikili oyunlara da gidemediler ve Telekom’un sert savunması karşısında zorlandılar… İkinci gün DD karşısında ilk yarıda yaklaşık 50 sayı buldular, Janning’in ilk yarıdaki mükemmel şut ritmi farkın açılmasını sağladı, son gün de Beşiktaş karşısında Krstic’in devreye girmesiyle zorlanmadılar, Efes ilk yarıda ritmini bulduğunda ve farkı açabildiğinde rahat bir şekilde galibiyete gidiyor…
Darüşşafaka Doğuş: DD ilk gün Beşiktaş karşısında etkileyici bir performansa imza attı, geniş kadrolarından iyi faydalandılar ve Beşiktaş’ın da vasat denilebilecek performansıyla rahat bir galibiyet geldi… İkinci gün Efes’in skor potansiyelini durduramadılar ve Oktay Mahmuti’nin ‘eski takımını yenememe sendromu’ devam etti, son gün ise Türk Telekom’u rahat geçtiler… Darüşşafaka Doğuş ilk beş olarak Lucas-Göksenin-Seibutis-Shurna-Vidmar beşini tercih ediyor; Greer-Ermal-Ersin-Brown en fazla katkı veren bench elemanları… İlk beşin dış savunucuları ile rakibi yıldırmayı hedefliyorlar ve ilk dakikalarda bu tutarsa, maçı kazanmaları da çok muhtemel oluyor…
Türk Telekom: Telekom gruptan çıkamasa da etkileyici bir performans sergilediklerini söyleyebiliriz… İlk gün Efes’i 65 sayıda tutan Telekom, ikinci gün Beşiktaş’ı ilk yarıda 20 sayıda tutarak kazanmaya ve tur atlamaya yaklaşmıştı ama ikinci yarıda Lofton’ın ‘delirmesiyle’ başa çıkamadılar, dış şutlar da girmeyince maçı kaybettiler, son gün zaten mücadele edemediler. Telekom’un ilk beşi genel olarak değişse de; Ermiş-Carter-McCauley’nin ilk beşteki yerleri garanti gibi… Carter gerçekten iyi bir transfer olduğunu gösterdi…
Beşiktaş Integral Forex: Beşiktaş tam anlamıyla hayal kırıklığı oldu. Telekom maçının ikinci yarısı haricinde berbat-vasat arasında gelip giden bir çizgileri vardı, Telekom maçının ikinci yarısındaki performansı ise Chris Lofton’a borçlular. Beşiktaş’ın muhtemel ilk beşi; Tunçeri-Lofton-Broekhoff-Stone-Johnson şeklinde olmalı ama Lofton’ın sakatlığından dolayı bu rotasyonu kullanamadılar. Pota altında Hilton-Johnson şeklinde oynadılar ki, böyle oynamak bana göre basketbol intiharıdır. Hilton’ın Avrupa basketboluyla tek ilgisi Fransız vatandaşı olması… Jajuan çabalıyor ama bu kadar tecrübesiz oyuncunun bir arada olduğu takım özellikle ilk aylarda başarısız olacak gibi, Patrick Miller da sakatlandı, Engin’in kronik sakatlığı, Tunçeri’nin yaşı derken gard rotasyonunda ciddi sıkıntı var…
sahinarif88@hotmail.com
twitter: @arifsahin1