NBA’de All-Star arasına girerken son duruma kısaca bakalım…
DOĞU KONFERANSI
Doğu’da beklenildiği üzere Miami Heat lider. Son on maçının sekizini kazanan ve temposunu iyice yükselten Miami Heat ikinciyle farkı 3.5 maça kadar çıkardı. Takımın lideri LeBron James 27.1 sayı-8.1 ribaund-6.9 asist-1.7 top çalma ortalamalarıyla son iki yıldan daha iyi bir performans sergiliyor. LeBron’un istatistikler kadar istatistiki olmayan verilerde de etkili olduğunu söylemek mümkün. Miami’de en çok kazanmak isteyen ismin LeBron olduğunu söyleyebiliriz. Savunmada çok etkili ve kritik anlarda daha fazla sorumluluk alıyor. Son yılların en dominant LeBron’u sahada diyebiliriz.
Doğu’da ikinci sırada New York Knicks var. Knicks’in önündeki takımla 3.5, arkasındaki takımla 1.5 galibiyet farkı var. Son iki maçlarını kaybettiler ama önümüzdeki dönemde toparlanmaları muhtemel ve sezonu bu sırada bitireceklerini düşünüyorum.
Üçüncü sırada Indiana Pacers var. Pacers gard ikilisini kaybettikten sonra sezon başında Danny Granger’ı da sakatlığa kaybetti. Bu ortamda sezona iyi bir giriş yapmalarını beklemek zaten hayal olurdu. Sezonun ortalarına doğru David West’in formunun yükselmesi ve Paul George’un takımın yıldızlığına terfi etmesiyle takım yükselişe geçti. Özellikle iç sahadaki müthiş formlarıyla (21-5) yukarıya tırmandılar.
Indiana’nın arkasında Brooklyn Nets var. Nets’in bol yıldızlı kadrosu beklentileri karşılamadı ama son bir-iki aydaki çıkışları da göz parlattı. Deron Williams’ın önderliğindeki Nets play-offlara ev sahibi avantajıyla girmeye yakın duruyor.
Doğu’nun beşinci sırasında Chicago Bulls var. Bulls’ta Rose ‘ha bugün ha yarın dönecek’ derken sezonun tamamını kaçırabileceği haberi geldi. Son iki maçını kaybeden Bulls’ta Rose da dönmezse işler oldukça zor olacak. Play-off yapmaları kesin gibi duruyor ama ne kadar ilerleyebilecekleri şüpheli.
Atlanta da irtifa kaybetmesine rağmen play-offa yakın. Josh Smith’in önderliğinde bir iyi-bir kötüler ama Doğu’da bu sezonun en başarılı takımlarından biri durumundalar. Bu kadroyla play-off yapacaklarını tahmin etmiyordum ama Josh-Horford ikilisiyle çok iyi bir sezon geçiriyorlar.
Yedinci sırada Boston Celtics var. Celtics Rondo’nun sakatlanmasından sonra bir diriliş gösterdi ve son on maçının sekizini kazandı. Takım bu kadar formdayken büyük bir takasa girişmekten vazgeçtiler gibi gözüküyor, bence play-offlarda çok iyi bir iş başarabilirler. Muhtemelen finalden önce Miami Heat’le karşılaşmayacaklar ve bu da şanslarını arttırıyor.
Play-off tablosunun son sırasında Milwaukee Bucks var. Bucks son on maçının altısını kaybetti ama yine de dokuzuncu Philadelphia’yla aralarında dört maçlık var. Öndeki takımlara bakacak olursak; Boston’la 1.5, Atlanta’yla 3 galibiyetlik fark var. Milwaukee’nin normal sezonu burada bitirmesi oldukça muhtemel gözüküyor. Bence, Milwaukee sezonun en büyük hayal kırıklıklarından biri. Bu kadroyla Doğu’da ilk dördü zorlamalarını beklerdim, hala şansları var ama geçmeleri gereken çok takım var.
Bucks’ın arkasında play-off için iddialı olabilecek üç takım var: ‘76ers, Raptors ve Pistons. ‘76ers da sağlıklı olarak dönecek bir Andrew Bynum çok şeyi değiştirebilir. Jrue Holiday bu kadar iyi bir sezon geçirirken Bynum da ona katılırsa son maçlarda play-off sırasını zorlayabilirler. Raptors, Rudy Gay takasından sonra bir çıkış yakaladı. Son dört maçlarını kazandılar ve Bucks’la fark altı galibiyet. Raptors bence bu takasla niyetini gösterdi, niyetleri draft için yer kapmak olsaydı böyle bir hamle yapmazlardı. Lowry-DeRozan-Gay-Valanciunas ile play-off yapamasalar da son haftalara renk katacakları aşikar. Pistons ise Calderon’u aldı ama gard bölgesinde bir bolluktan bahsedebiliriz. Stuckey-Knight-Calderon üçlüsünden en az birinin takas için iyi malzeme olabileceğini düşünüyorum. Greg Monroe da çok iyi bir çıkış gösterdi. Pistons kadro kalitesi kalitesi olarak yukarıdakileri yakalayamaz gibi duruyor, alttaki takımlarla ise arası çok açık ve draft lotaryasında da işleri zor.
Doğu’da gerideki takımlara sırayla bakalım: Charlotte Bobcats, Orlando Magic, Washington Wizards ve Cleveland Cavaliers. Charlotte binde 231’lik galibiyet oranıyla şu anda ligin en kötü takımı. Magic de onları zorluyor. Wizards ve Cavaliers ise sakatlıklar olmasa farklı tablolar gösterebilirlerdi. Wizards Wall oynadığı zaman %50’den fazla galibiyet oranına sahip ve tüm sezon böyle olsaydı play-off tablosuna girebilirlerdi. Cavs’te de önce Irving, sonra Varejao sakatlandılar. Cavs de sakatlıklar olmasaydı yukarılarda olabilirdi.
BATI KONFERANSI
Batı’yla ilgili en son yazdığımda Thunder, Clippers ve Spurs arasında çok ufak farklar vardı. San Antonio Spurs son on maçının dokuzunu kazanarak aradan sıyrıldı ve Oklahoma’ya 2, Clippers’a 4.5 galibiyet fark atarak zirveye yerleşti. Spurs’de Parker-Manu-Duncan üçlüsü sahada yokken bile diğer oyuncular çok etkili oluyorlar. Bir sakatlığın da onları yavaşlatacağını söylemek güç. Spurs tekli yıllarda şampiyon olma geleneğini kısa bir aradan sonra devam ettirebilir.
Thunder ligin en etkili ikilisine sahip (Westbrook-Durant) ve Heat’ten de iyi bir galibiyet yüzdesine sahip ama bunlar Spurs’ü yakalamaya yetmiyor. Thunder için iyi gelişme, Chris Paul’ün sakatlığında Clippers’la arayı açmaları oldu, Batı’nın ilk ikisinde bitirmeleri çok muhtemel duruyor.
Clippers zirveden 4.5 galibiyet geride, dördüncünün ise 3 galibiyet farkla önündeler. Uzun rotasyonları çok iyi ama Chris Paul yokken işleri zor. Son üç maçlarını kazanmayı başardılar, performanslarında çok dramatik bir değişme olmazsa Batı’yı üçüncü sırada bitirmeye adaylar.
Dördüncü sırada da yine rahat bir takım olan Memphis Grizzlies var. Sezon başında Mayo’yu gönderen Grizzlies sezon ortasında da Rudy Gay ve Speights’ı gönderdi, kağıt üzerinde zayıflamış duruyorlar ama bu hamleler belki de olumlu oldu. Son üç maçlarını kazandılar ve ilk üçlünün arkasından dördüncü olmaya yakın duruyorlar.
Batı’nın beşinci sırasında da önü ve arkası açık olan Denver Nuggets var. Arka arkaya dokuz maç kazanan Nuggets şimdi de arka arkaya üç maç kaybetti. Igoudala’nın sakatlığı ciddiyse onlara zarar verebilir ama arkadaki takımların da arka arkaya yenilgiler almasıyla Denver beşinci-altıncı sıralara yakın duruyor.
Altıncı sırada Golden State Warriors var. Sezonun ilk yarısında ligin flaş takımı olan Warriors son beş maçını kaybetti ve arkalara düştü. Bunda Stephen Curry’nin NBA’e kırgınlığı da etkili olabilir. (all-star’a seçilmemesi ve bu konudaki açıklamaları)
Yedinci sıradaki Utah Jazz ve onun 1.5 galibiyet arkasında olan Houston Rockets rahatlamış gözüküyorlar. Arkadaki Portland TB ve LA Lakers, Rockets’ın 3 galibiyet gerisinde. Portland son beş maçını kaybetti ve play-off iddiası biraz zayıfladı. Kadro gücüyle play-off yapması beklenen Dallas Mavs ise play-off sırasından 4.5 galibiyet geride.
Batı’da iddiası kalmayan takımlar ise Phoenix Suns, Sacramento Kings, New Orleans Hornets ve Minnesota Timberwolves. Bu takımlardan Suns ve Timberwolves’ın üst sıraları zorlamasını beklerdim ama özellikle Timberwolves sakatlıklar nedeniyle çok geride kaldı.
YILDIZLAR
Şu anda sayı krallığında 29 sayı ortalamasına sahip olan iki isim var. New York’tan Carmelo Anthony ve OKC’den Kevin Durant. Carmelo 29 sayı-6.4 ribaund-2.8 asist ortalamalarıyla kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. Kevin Durant ise 29 sayı-7.4 ribaund-4.4 asist-1.8 top çalma-1.2 blok ortalamalarıyla son iki yılın istatistiklerinin üstüne çıktı. Bunları yaparken bütün şut ortalamalarının da yükseldiğini hatırlatmamız gerekir.
TÜRKLER
Milli oyuncularımızdan bu sezon en formda olanı Houston Rockets’a giden Ömer Aşık. Chicago’daki ortalama süresinin iki katını alan Aşık istatistiklerini ise çok fazla geliştirdi. Maç başına ortalama 30.1 dakika sahada kalan Aşık 10.5 sayı-11.6 ribaund-1 asist-1.2 blok ortalamalarıyla oynuyor. Saha içi atışlarda %53, serbest atışlarda ise %55 başarı oranı var. Toplam ribaund sayısında lider olan Aşık, ribaund ortalamalasında ikinci sırada. 54 maçın 24’ünde double-double yapan Ömer NBA genelinde onuncu sırada.
Ondan sonra en başarılı oyuncumuz Ersan İlyasova. Geçen sezona göre daha kötü oynayan İlyasova ortalama 25.4 dakikada 11.3 sayı-6.3 ribaund-1.6 asist-0.9 top çalma ortalamalarına sahip. Ersan’ın şut yüzdeleri geçen yıla göre düşüşte, top kaybı ortalamasının ise 0.88 olması başarılı bir istatistik.
Utah Jazz’lı Enes Kanter geçen yıldan ortalama bir dakika fazla alıyor ve özellikle hücum alanında kendini geliştirdi. 14.3 dakikada 6.3 sayı-4.1 ribaund ortalamalarına sahip. Enes’in şut yüzdeleri daha iyi. Bir iyi, bir de kötü istatistiği var. Kötü olan istatistiği şöyle ki, süresi 48 dakikada olsaydı top kaybı oranında lig dördüncüsü oluyordu. (4.92) Başarılı olduğu alan ise hücum ribaundları. Yine süresi artsa, hücum ribaundlarında lig dördüncüsü oluyordu. (6.3)
Son olarak ise Hidayet Türkoğlu. Orlando Magic kadroyu boşaltmışken, tecrübeli kozları Hidayet’in adım atmasını bekliyorduk. Sezon öncesi de iyi olan Hidayet sakatlıklardan bir türlü kurtulamadı ve sadece 11 maça çıkabildi. Bu maçlarda da ortalama 17.2 dakika sahada kalan Türkoğlu 2.9 sayı-2.4 ribaund-2.1 asist ortalamalarıyla oynadı. Özellikle çok kötü şut atan Hidayet binde 42’lik üçlük ortalamasıyla ligin bu daldaki en ilginç istatistiğine imza attı. Dün gece de yasaklı madde nedeniyle 20 maç ceza aldı, ligin son maçlarında belki oynayabilir.