Beko Basketbol Ligi’nde ilk yedi hafta geride kalırken tablo daha da netleşiyor. Yukarıdaki malum altılı yerini alırken, onların altında işler daha da kızışacak gibi duruyor.
Lider Galatasaray
Yedi hafta sonunda %100 galibiyet oranına ulaşan tek takım Galatasaray Medical Park. Kupa ve Avrupa maçlarını da hesaba katarsak Galatasaray toplamda 13 maçta 12 galibiyet elde etti. Bu süreçte ciddi rakipler de azdı, onu da belirtelim. Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe Ülker’i yendiler ama hem iddiası olmayan bir maçtı, hem de Fenerbahçe Ülker ertesi akşam Boston Celtics’le oynayacağı için bazı oyuncularını dinlendirdi. Ligdeki tek ciddi maçta Anadolu Efes’i deplasmanda yenmeyi başardılar. Tek yenilgilerini ise geçen hafta zorlu Lokomotiv Kuban karşısında aldılar. Kuban çok güçlü bir takım, Galatasaray da yorgun gitti ama farklı yenilmeyi anlamak zor. Galatasaray’da koç Ataman’ın ‘’Herkesi belli bir süre vereyim, skor da eşit dağılsın.’’ diye bir kaygısı yok. Geçen sezonki Beşiktaş Milangaz gibi yabancılar üstünden işleyen bir takım oluşturdu. David Hawkins çok formda ama Kuban deplasmanında olduğu gibi kendisi etkisiz olunca takım da duruyor. Pota altında Macvan-Ndong ikilisi iyi bir uyum sağladılar, Galatasaray için en büyük sorun beşinci yabancı konusu. Hawkins-Gordon-Ndong-Macvan formdalar ama beşinci yabancı olarak transfer edilen Henry Domercant bir türlü sağlam bir şekilde sahaya çıkamadı, Lakovic ise hiç formda değil. Yerlilerden forma giyenler Ender Arslan-Engin Atsür-Cenk Akyol-Ersin Dağlı ve Furkan Aldemir. Göksenin Köksal’ın sakatlanması Galatasaray’da şu ana kadar hissedilmedi ama fikstür zorlaştıkça Göksenin’in durumu da önem kazanacak. Galatasaray’ın geniş rotasyonuyla sezonu ilk üç içinde bitirmesi oldukça yüksek bir ihtimal.
Altı galibiyet alanlar
Altı galibiyet alan üç takım var: Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker ve Banvitspor. Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker daha çok Euroleague’e konsantre olmuş durumdalar ve lig maçlarını adeta ‘öylesine’ oynuyorlar.
Efes zorlu maçlarında Banvit’i yenip Galatasaray’a kaybederken Euroleague’de de istenilen seviyede olduğunu söylemek zor. Efes’te bence en önemli sorun, koç-takım uyuşmazlığı. Eldeki kadro koç Oktay Mahmuti’nin arzusuna göre oluşturulmadı. Geçen sezon Ilias Zouros kendisi oluşturmasa da hayalindekine yakın bir kadroyla çalışmış ve istediği sistemi kurmuştu. Mahmuti’nin ise böyle bir durumu yok. Mahmuti’nin istediği kadro geçen sezonki Galatasaray kadrosuydu. Bu kadrodan Jamon Lucas Gordon’ı aldı, Josh Shipp’i aldı ama ligde oynatamıyor. Dört numarada sorun yok ama beş numaraki Semih-Barac ikilisi Mahmuti’nin istediği beş numaralar gibi hareketler yapmıyor. Jordan Farmar’ı da çok istediğini düşünmüyorum ama Farmar’ı kadro dışı bırakmak gibi bir seçeneği yok. Kerem-Tutku, Sinan-Göksenin benzerlikleri biraz işine yarıyor.
Fenerbahçe Ülker de zorlu maçlarda 1-1 yaptı, Beşiktaş’ı yenip, Pınar Karşıyaka deplasmanında yenildi. Fenerbahçe Ülker ligin ilk haftalarında Erdemir deplasmanında ve içerdeki Ted Ankara Kolejliler maçında da çok zorlandı. Takımın en büyük sorunu Bo McCalebb oldu. Pianigiani’nin sisteminde Bo hayati bir rol alıyor, ne yazık ki kendisi sağlık sorunlarıyla uğraşan bir insan. Hiç sektirmeden, her sezon ciddi sakatlıklar yaşıyor ve bu belki de, Siena’ya bir-birkaç Avrupa şampiyonluğuna mal oldu. Bu sezon da İstanbul’da aynı hikaye var. Bo McCalebb Olimpija deplasmanında sakatlandı ve çok kritik maçlar kaçırdı, ona yedek olarak alınan Bremer bekleneni veremedi ve Jerrels’ı aratmıyor, Barış Ermiş de bir türlü koçun gözüne giremedi. Pota altındaki yabancılar ise formdan uzaklar, özellikle Andersen sezona çok kötü başladı ve yeni yeni toparlanıyor. Fenerbahçe Ülker Aralık’tan sonra McCalebb’ın da düzelmesiyle beraber bir ivme yakalayabilir.
Banvit ise ilk haftada kaybettiği Efes maçından sonra toparlandı ve arka arkaya altı galibiyet alarak zirveye yaklaştı. Beşiktaş’ı iç sahada, Pınar Karşıyaka’yı deplasmanda yenerek güçlerini kanıtladılar. Avrupa’da deplasmanda Valencia’ya yenildiler ama iç sahada çok önemli iki maç kazandılar. Banvit tam bir sistem takımı ve ellerindeki kadronun da koçun arzuladığı kadro olduğu belli. Son birkaç sezondur istikrarlı olarak ilerleyen Banvit’te koç Orhun Ene takımla bütünleşti ve bu sezonki Sammy Mejia-Vladimir Stimac transferleriyle de arzuladığı kadroyu oluşturdu. Chuck Davis-Kalin Lucas-Keith Simmons-Bajramovic yanında Serkan-Erkan ikilisi ve genç İzzet’le Banvit herkese korku salıyor. Banvit’in en önemli handikapı bir ve beş numaralarda çok iyi yedeklere sahip olmaması. Bir numarada Şafak Edge’yi deniyorlar ama bekleneni veremiyor. Mejia’yı bu bölgeye kaydırmaları takıma ivme kazandırıyor, beş numarada Dusan beklentilerin tamamen altında. Stimac çok etkili ama neredeyse her maçta faul problemine giriyor, bu da ciddi bir sorun. Banvit’in ara transferde bir-iki transfer yapmasını bekliyorum, bu durumda finale yaklaşabilirler.
Zirveyi kovalayanlar
Buradaki iki takım beş galibiyetli Pınar Karşıyaka ile dört galibiyetli Beşiktaş. Pınar Karşıyaka iç sahada Fenerbahçe Ülker ile Beşiktaş’ı yenmeyi başardı ama son maçında Banvit’e yenildi. Kadrosunu baştan aşağı yenileyen Pınar Karşıyaka sezona muazzam bir giriş yaptı. Dixon-Diebler-Caner-Ümit-Aminu beşi haricinde Soner-Evren-Thomas’la da oldukça zengin bir bench’i olan Karşıyaka Avrupa’da da üçte üç yaptı ve final-four’a göz kırpıyor. Sarıca’nın koçluğunda Pınar Karşıyaka’nın ligde-kupada-Avrupa’da ilk dört yapması sürpriz olmaz.
Beşiktaş da kadrosunu baştan aşağı yeniledi. Ligin ilk bölümünde tamamen Euroleague’e konsantre oldular ve istediklerini aldılar. Ligdeki önemli üç maçı da kaybettiler ama diğer maçları kazanarak altıncı sıraya tırmandılar. Beşiktaş’ın nispeten zayıf bir kadrosu var, bu nedenle aynı anda hem Euroleague’de hem de ligde başarılı olmasını beklemek iyimserlik olur. Çok iyi bir koçları var ama. Kaybedilen maçlarda yaptığı hamlelerle sonuç olarak olmasa da gidişat olarak başarılıydı. Yalnız ben, Jerrels’ın gardı olduğu bir takımdan pek başarı beklenemeyeceğini düşünüyorum. Şu anda görünen şu ki, Beşiktaş’ın Pınar Karşıyaka ve Banvit’i geçmesi zor gözüküyor, çeyrek finalde elenmeleri doğal sonuç olur.
Play-off Tablosundakiler
İlk altılıyı takip eden takımlar üçer galibiyetteki TED Ankara Kolejliler, Erdemir, Tofaş ve Aliağa Petkim. Lige yeni çıkan TED Ankara daha çok yabancıların yüksek formuyla ilerliyor. Woodside-Penney-Jovo üçlüsü dışında Nedim Yücel takıma önemli katkı veriyor… Geçen sezon play-offu kaçıran Erdemir bu sezon da sadece üç yabancıyla oynuyor ve özellikle Sean Marshall takımı sürükleyen isim. Erdemir’de yerli isimler daha çok öne çıkıyor. Melih Mahmutoğlu-Nusret Yıldırım ikilisinin önümüzdeki yıllarda da basketbolumuzda isimlerinin çok anılacağını düşünüyorum… Tofaş yeni koçuyla yeni bir sistem oluşturma peşinde. İlk hedef Avrupa’da başarılı olmak gibi duruyor. Avrupa’da iki galibiyet alarak avantajlı konumdalar, ligde ise şu anda arzulanan konumda değiller ve özellikle ligin zirvesine oynayan takımlara karşı etkili olamıyorlar. Geçen sezon iddialı takımlara karşı çok etkili olan Tofaş bu sezon o çizgide değil… Aliağa Petkim de lige iyi başlayamadı. Shumpert’ın sakatlığı, Ratkovica ve Taquan Dean’in sorunları ve Lionel Chalmers’ın katılımı ile bocaladılar. Avrupa’dan elenen Aliağa Petkim ligde arzuladığı konumda değil ve bu sezon işi zor gibi gözüküyor…
Tablonun altındakiler
Burada iki galibiyetteki takımlar Olin Edirne, Türk Telekom, Antalya BŞB ve Hacettepe Üniversitesi. Olin Edirne’de sezona takımda başlayan Mehmet Yağmur-Jelinek-Parakhouski çok iyi bir uyum yakalarken, takıma sonradan katılan Taboutas-Ratkovica önemli katkılar yapabilirler. Edirne’nin geçen sezonki görüntüsünden çok, iki sezon önceki görüntüsüne yaklaştığını düşünüyorum… Türk Telekom sadece yabancılarıyla etkili, iyi bir dış şutör de transfer etseler orta sıralarda yer alabilirler… Antalya şu anda hazır değil, onları bu sıralar tatmin ediyor sanırım… Hacettepe Üniversitesi ise kupada çeyrek finale kaldı ama ligde şu anda kötü bir durumda. Bennerman beklenen performansı sergilemiyor…
Ligin en altındaki iki takım Royal Halı Gaziantep ve Mersin BŞB. Gaziantep temsilcisi ligin en flaş transferlerinden birine imza attı ve Olympiakos’tan Joey Dorsey’i getirdi, Mersin de daha önce Efes-Fenerbahçe’de forma giyen Willie Solomon’u getirdi.
Ligin alt sıralarında da büyük bir çekişme yaşanacak gibi duruyor…