Turkish Airlines Euroleague F Grubu’nda ilk ikişer maçını kendinden daha güçlü takımlara kaybeden Galatasaray Liv Hospital ile Lokomotiv Kuban kritik maçta İstanbul’da kaybettiler. Galatasaray’da Pops Mensah-Bonsu ve Furkan Aldemir sakatlıktan dönerken, Kuban da tam kadroyla geldi ve maç büyük çekişmeyle gitti, Lokomotiv Kuban 63-62 ile galip geldi.
Maç karşılıklı basketlerle başladıktan sonra Galatasaray ilk çeyreğin sonuna doğru bir ivme yakaladı ve Arroyo’nun önderliğinde ilk çeyreği 20-12 ile önde kapattı. Maçtaki en büyük fark da böylece yakalanmış oldu. İkinci çeyreğin başında gelen 10 sayılık seriyle Kuban öne geçti, Galatasaray devreyi 35-32 önde kapatmayı başardı. Üçüncü çeyreğin sonuna doğru Galatasaray 51-44 ile öne geçerken Kuban tekrar maça döndü ve son çeyreğe beraberlikle girildi. Son çeyreğe de iyi başlayan taraf Galatasaray oldu ve fark altı sayıya kadar çıktı. Son bir dakikaya 62-58 ile önde giren Galatasaray iki top kaybıyla geriye düştü. Mantas Kalnietis’in 4 saniye kala gelen üçlüğü Kuban’ı öne geçirdi. Son hücumda da Arroyo iyi sayılabilecek bir pozisyon bulmasına rağmen basketi bulamadı ve Galatasaray üçüncü yenilgisini de aldı.
Galatasaray cephesi
İstatistiklere bakalım; Galatasaray Liv Hospital’de iki oyuncunun aşırı uzun süre aldığını görüyoruz; Carlos Arroyo ve Malik Hairston. Arroyo yaklaşık 36 dakika, Hairston yaklaşık 37 dakika sahada kaldı. Arroyo 19 sayı-2 ribaund-6 asist-6 top kaybı yaparken, Hairston 9 sayı-5 ribaund-3 asist-5 top kaybı yapmış. Galatasaray’da normalden az süre alan oyunculara bakalım; Ender Arslan sadece 3 dakika süre alırken, Sinan Güler 8 dakika, Göksenin Köksal da 5 dakika sahada kaldı. Bu oyuncular daha fazla daha mı iyi olurdu polemiğine gerek yok çünkü daha kötü olamayacağını biliyoruz. Galatasaray’ın içerde iyi oynadığı Bayern Münih-Unicaja Malaga-Stelmet Gora-Maccabi maçlarının dördünde de Ender Arslan’ın katkısı yadsınamaz. Sinan Güler’in de çok kritik katkılar yaptığını biliyoruz.
Ergin Ataman’ın maç içi taktiğini ise daha iyi biliyoruz. Ataman bu tip kritik maçlarda her zaman iki-üç oyuncusunu 30 dakikanın üzerinde oyunda tutar ve bazı oyuncuları oynatmaz. Bu taktik yanlıştır demiyorum ama bu taktikle daimi başarı sağlanamaz. Galatasaray dün Lokomotiv Kuban’ı yenebilirdi ama Arroyo-Hairston’ı neredeyse maçın tamamında oynatarak gruptan çıkılmaz. Bu yenilgi en azından bunu göstermek açısından belki de hayırlı olmuştur. Arroyo-Hairston’ın toplam top kaybı sayısı 11. Arroyo maç sonuna diri kalamadığı için son beş dakikada yanlış kararlar verdi. Aynı senaryoyu sadece iki hafta önce Maccabi Tel-Aviv maçında da gördük. Arroyo o maçta da 33 dakika sahada kaldı ve maç sonunda kötü oynadı. Arroyo 34 yaşında bir oyuncu ve bu süreleri kaldıramayacağının anlaşılması lazım. Çok yetenekli olduğu aşikar ama uzun süre sahada kalması onu yıpratıyor, maç sonunda iyi olmuyor. Bu noktada şöyle bir durum da var; Arroyo uzun süre sahada kalmayınca oyuna küsüyor ve performansı düşüyor. 26 dakikanın altında süre aldığı maçlar; Unicaja Malaga-Montepaschi Siena-Stelmet Gora maçları ve bu üç maçta ortalama 3 sayı-4 asist-2 top kaybı-3 verimlilik puanıyla oynamış. Görüldüğü gibi, tek sorun koç Ataman değil. Diğer maçlara nazaran az süre aldığında Arroyo çok kötü oynuyor. Arroyo da artık fizik gücünün eskisi gibi olmadığını kabullenmeli ve az süre aldığında etkili olabilmeli. Galatasaray’ın buna ihtiyacı var.
Lokomotiv Kuban cephesi
Kuban maça alışık olduğumuz üzere Kalnietis-Williams-Jasaitis-Brown-Hendrix beşiyle başladı. Kuban’ın kenardan gelecek isimleri de belli; Bykov-Simon-Maric-Likhodey. Skor 20-12’ye geldiğinde koç Pashutin oyuna Bykov’u aldı ve oyunu dengeleyen önemli bir hamle oldu. Bykov hücum alanında 8 sayı-4 asistle oynarken savunmada da Arroyo’yu tuttu ve onu yıprattı. Maçın son bölümünde coşan Kalnietis 13 sayı-2 ribaund-2 asistle oynadı. Son üçlüğü atmadan önce kullandığı üç üçlüğü de kaçırmıştı. Özellikle ilk bölümde çok iyi oynayan Derrick Brown 16 sayı-4 ribaund-5 top çalmayla maçı tamamladı. Aleks Maric de 8 sayı-5 ribaund-3 asist-1 top çalma-1 blokla istatistik kağıdının tamamını doldurdu.
Kalan maçlarda ne olur?
Bu haftaki diğer maçlarda favoriler kazandı. Real Madrid, Bayern Münih’i, Maccabi de Zalgiris’i yendi. Tahminim, bugünkü maçta da CSKA Moskova Partizan’ı yenecek. Bu hafta sonunda dördüncülük mücadelesi şöyle olacak; Bayern Münih 2 galibiyet, Lokomotiv Kuban 1 galibiyet, Galatasaray-Partizan-Zalgiris galibiyetsiz. Partizan-Zalgiris’in tutunabileceklerini sanmıyorum. Galatasaray’ın önünde önemli bir fırsat var. Hemen gelecek hafta Münih’e gidiyorlar. Bayern Münih deplasmanında kazanmak hem bu yenilginin telafisi olur, hem de Münih’in hızını keser. Bu grupta dördüncü olacak olan takımın çok fazla galibiyet çıkaramayacağını düşünüyorum; şöyle bir hesap yaparsak; Zalgiris-Partizan-Bayern’i ikişer kez yenmek ve Kuban’a karşı ikili averajda önde olmak muhtemelen turu getirir. Galatasaray diğer maçları kazanmak kaydıyla 14 Mart’ta Lokomotiv Kuban deplasmanında kader maçına çıkar.
Ataman konusu
Spiker İsmail Şenol’a küfürler edildikten sonra Ergin Ataman da sert bir açıklama yapmış ve ‘’Böyle devam ederse sezon sonunda takımı bırakırım.’’ demiş. Bence mesele İsmail Şenol da değil. Bence mesele saha avantajını kullanamamak. Bu sezon Galatasaray’ın Olympiakos ve Maccabi maçlarını yerinde izledim. Böyle güçlü takımları yenmek için saha avantajını çok iyi kullanmak gerekiyor. Galatasaray taraftarı maça pozitif etki etmezken, maçın büyük bölümünde saha dışı işlerle uğraşıyor. Spikerlere, hakemlere, rakip takımın taraftarlarına, rakip takımın milliyetine hakaretler ediliyor. Ne sporcular, ne yöneticiler bu küfürleri, hakaretleri dinlemek zorunda değil. Galatasaray’ın yeterli bir kadrosu var ama Euroleague’de başarı sadece oyuncularla gelmiyor…