Euroleague Top 16’de ilk yedi hafta geride kaldı ve mücadelenin iyice kızışacağı son yedi haftaya giriliyor. Kalan bölümde geçen yıldan farklı olarak maçlara hiç ara verilmeyecek ve yedi hafta arka arkaya oynanacak olan maçlarla tamamlanacak. İlk devre sonunda gruplara bakalım…
E Grubu
E Grubu’nda yer alan takımlardan Barcelona ilk 7 haftada kazanarak son iki yılda Top16 performansını 21-0’a taşıdı. Bu yedi galibiyetin içinde Olympiakos, Panathinaikos ve Fenerbahçe Ülker deplasman galibiyetleri de var. İspanyol temsilcisi ilk tur maçlarında soru işareti yarattı ve grubunu ancak üçüncü sırada bitirebildi. Top16’in başlamasıyla ise başta Huertas olmak üzere bütün oyuncular oyun seviyesini birkaç tık yukarı taşıdılar ve üstüste galibiyetler geldi. Barcelona’nın geniş kadrosu en büyük avantaj. Sözgelimi Navarro-Lorbek’in etkisiz olduğu günlerde Oleson-Nachbar da hiç yabana atılacak isimler değil. Barcelona ilk turdaki kötü performansının yanında İspanya’da da Real Madrid’e üç kez yenildi ama işler ciddileştiğinde ne kadar başarılı olabildiklerini ispatladılar. Final-four’a çıkmamaları çok büyük sürpriz olur.
E Grubu’nda kalan üç çeyrek final bileti için beş aday var: 4’er galibiyetteki Olympiakos, Panathinaikos ve EA7 Milano ile 3’er galibiyetteki Fenerbahçe Ülker ve Unicaja Malaga.
Olympiakos kendisinden altta olan takımlara karşı galibiyetler alırken, içerde Barcelona’ya, dışarda da Panathinaikos ve EA7 Milano’ya kaybettiler. Özellikle Milano’da aldıkları 30 sayı farklı yenilgi bu sezon Euroleague’in en büyük şokuna neden oldu. Olympiakos’un beklenenden düşük performans sergilemesindeki en büyük nedenin Hines-Papanikolaou-Antic üçlüsünün takımdan ayrılması ve yerlerine transfer edilen isimlerden Dunston dışındakilerin takıma uyum sağlayamaması olduğunu düşünüyorum. Euroleague’in en değerli oyuncularından olan Vassilis Spanoulis geçtiğimiz sezona göre oldukça vasat bir performans gösteriyor. Acie Law’ın sakatlığı, Galatasaray maçındaki kavga sonrası Begic-Printezis’in form tutaması vs. birçok sebep daha Olympiakos’u aşağı çekti. Stratos Perperoglou-Bryant Dunston haricinde bu sezon beklenenin üstünde katkı veren bir oyuncu yok.
Emporio Armani Milano Top16’in en büyük sürprizi oldu. Top16 öncesi Daniel Hackett’ı transfer eden EA7 Milano’da Hackett’ın transferi Jerrells-Langford’ın da formlarını olumlu olarak etkiledi. EA7 Milano evindeki dört maçını da kazanırken, deplasmanlardaki üç maçı da kaybetti. Anadolu Efes deplasmanında galibiyete çok yaklaştılar ama Zoran Planinic’in mucizevi şutuyla maçı kaybettiler. Efes maçından galip ayrılsalar şu anda ikincilik için bir adım önde olacaklardı.
Panathinaikos ise geçtiğimiz sezon kaldığı yerden devam ediyor. Kadro olarak çok üstün değiller ama Euroleague tecrübesinin etkisiyle ‘hedef maçlar’ı çok iyi seçiyorlar ve o maçlarda çok üst düzey performans sergiliyorlar. Dışarda Diamantidis-içerde Lasme geçtiğimiz sezon olduğu gibi ilk opsiyonlar. Onların yanında Ukic-Bramos-Gist’ten biri veya ikisi devreye girince galibiyete rahat ulaşıyorlar.
Üçer galibiyetli takımlardan Fenerbahçe Ülker ilk beş maçının dördünü kaybederek tura berbat bir giriş yaptı. Rotasyon zaten darken Kenan Sipahi-Gasper Vidmar’ın da sakatlanması takımı oldukça zor durumda bıraktı. İşin tuhaf tarafı, sakatlıklardan sonra iki galibiyet geldi ve yeni transferlerin devreye girmesinden önce tur umutlarını ayakta tuttular.
Son olarak Unicaja Malaga’ya bakalım. Malaga ikinci tura iyi başladı ama son dört maçının üçünü kaybederek geriye düştü. Fenerbahçe Ülker karşısında aldıkları 15 sayı farklı galibiyet ve Panathinaikos karşısında aldıkları 16 sayı farklı galibiyet ikili averaja kalırsa onlara avantaj sağlayabilir. Yine de ekstra galibiyetler almaları gerekiyor.
Laboral Kutxa arka arkaya altı yenilgi alarak Euroleague’in en büyük hayalkırıklığı oldu. Anadolu Efes de arka arkaya iki maç kaybederek geriye düştü.
F Grubu
Bu grupta CSKA Moskova ve Real Madrid 6’şar galibiyetle ilk iki sırada yer alıyorlar. CSKA evinde Real’i ve Maccabi’yi çok rahat geçti. Özellikle Madrid’i Hines-Weems olmadan farklı yenerek güçlerini gösterdiler. Khryapa her maçta triple-double’a yakın performanslar sergiliyor ve koç Messina bu sezon bence Euroleague’in en iyi koçu.
Real Madrid Moskova’ya gidene kadar bütün maçlarını kazanmıştı ama o maçtan sonra dengeleri bozuldu. Madrid yine maçlarını kazandı ama hem Barcelona’yla oynadıkları kupa finalinde hem de Maccabi’yi yendikleri maçta öyle rahat rahat kazanamadılar. Normal olarak her maçı rahat rahat kazanacak değiller ama öyle abartıldıkları kadar iyi bir takım olmadıklarını düşünüyorum. Sergio Rodriguez haricinde bekleneni verebilen bir bench oyuncusu yok.
Maccabi alt sıralardaki takımları yenerken, üst sıradaki takımları yenemedi ve üçüncü sırada rahat bir şekilde duruyorlar. Ligin ikinci devresinde Real Madrid ve CSKA Moskova’yı İsrail’de konuk edecekler ve iç sahada ne kadar ‘misafirperver’ olduklarını biliyoruz. Maccabi’nin ilk ikiye yerleşmesi hiç sürpriz olmaz.
Grupta yarış dördüncü sırada bitirmek için. Bu sıra için yarışacak olan üç takım var ve üçü de 3’er galibiyette. Lokomotiv Kuban, Galatasaray Liv Hospital ve Bayern Münih. Bu üç takımdan Bayern Münih diğer iki takımla deplasmanda oynayacağı için bir veya iki ekstra galibiyet alması gerekiyor. İşleri zor. Lokomotiv Kuban, Galatasaray’ı İstanbul’da yenerek önemli bir avantaj elde etti ve muhtemelen Kuban-Galatasaray maçının galibi grubu dördüncü sırada bitirecek.
Zalgiris ve Partizan sadece birer galibiyet alarak işlerini çok zora soktular. İşin daha da garip olan tarafı, Partizan’ın tek galibiyetini grubun en iyi takımı olan CSKA Moskova’ya karşı alması oldu.
Bireysel İstatistikler
Top16’de en iyi verimlilik puanına sahip olan oyuncu sadece beş maç oynayabilen ve 21.6 verimlilik puanı tutturan Tarence Kinsey. Onu takip eden isimler ise Nenad Krstic ve Keith Langford.
Sayı krallığında Partizan’dan iki isim Bogdan Bogdanovic ve Tarence Kinsey zirvede. Bu sıralamada Carlos Arroyo 18 sayı ortalamasıyla dördüncü sırada.
Ribaundlarda en iyi isim yine Partizan’dan. Joffrey Lauvergne 8.4 ribaund ortalamasıyla zirvede.
Asistlerde Dimitris Diamantidis maç başına ortalama 8 asistle açık ara önde. Carlos Arroyo maç başına ortalama 6 asistle ikinci sırada.
Bu yazıyla ilgili olumlu ve olumsuz eleştirilerinizi adresine bekliyorum…