Euroleague’i ilk turunu değerlendirmeye ilk iki gruptan başlayalım. Bu gruplarda yer alan A Lisansı sahibi temsilcilerimiz kendi gruplarında ilk iki sırada yer aldılar.
A GRUBU
Geçen yıl finalfour oynayan Fenerbahçe, neredeyse tamamen değiştirdiği kadrosuyla sezona beklenenden de iyi bir giriş yaptı. Kuralar çekildiğinde grupta Khimki ve Real Madrid’le birlikte ilk iki için mücadele edeceğini düşündüğüm Fenerbahçe, takım kimyasını çabuk yakaladı ve iç sahadaki tüm maçları kazanırken, deplasmanda da sadece iki maç kaybederek grupta liderliği rahat elde etti. Fenerbahçe’de Kalinic-Bogdanovic-Vesely 8’er maça ilk beş başladılar; Dixon-Datome-Udoh üçlüsü de Vesely’den sonra en verimli oyuncular oldular. Son iki maçta Ricky Hickman da süre almaya başladı…Fenerbahçe'de Vesely 13s- 6r- 2a- 1.5tç /1tk ortalamaları yakaladı. Udoh'un 11s- 3.5r- 1.8b ortalamaları var, Datome 11.8s- 6r- 2a /1.8tk yaptı.
Geçtiğimiz yılın Eurocup şampiyonu olan Khimki, ilk altı maçta iki Real Madrid galibiyeti de dahil olmak üzere dört maç kazandı ve grup liderliği için iddialı konuma geçti. İç sahadaki Bayern Münih yenilgisiyle başlayan süreçte son dört haftada üç yenilgi aldılar ve diğer takımların geride kalmalarıyla ikinciliği aldılar. Khimki’nin sistemini geçen seneden de biliyoruz. Tyrese Rice tüm maçlara ilk beşte başlayan tek oyuncu, pota altı silahları James Augustine-Paul Davis takımın en verimli oyuncuları arasındalar. Shved-Dragic-Koponen-Monia-Honeycutt diğer önemli isimler.
Kızılyıldız ilk maçta Strasbourg’u ezdikten sonra Mitrovic’in sakatlığı ve yeni transferlerin uyum sağlayamaması nedenleriyle düşüşe geçti. Üstüste üç mağlubiyet alan Kızılyıldız, Quincy Miller transferi, gençler Jovic-Guduric’in uyum sağlamaları ve Zirbes’in istikrarlı performanslarıyla toparlandı. İç sahadaki yüksek tempolu maçlarda üç galibiyet alan Kızılyıldız, kendini ikinci tur grubuna atmayı başardı.
İlk turun en büyük hayal kırıklığı olan takım Real Madrid oldu. İspanya Süper Kupası’nda da kötü başlayan Real Madrid, Euroleague’de ilk dört deplasman maçını kaybetti ve arada da Madrid’deki Khimki yenilgisi gelince elenme noktasına geldiler. Madrid’deki Fenerbahçe maçındaki geri dönüşleri, kırılma maçı oldu diyebiliriz. Sergio Rodriguez-Ayon’un etkili oyunları ve Jeff Taylor’ın daha uyumlu oynaması onlara turu getirdi. '99lu Doncic'in etkili performansına da değinmek lazım, ilk turun son maçlarında aldığı sürelerde çok etkili oldu.
Bayern Münih üstüste ikinci yılda da grubunda beşinci sıraya alarak elendi. Tecrübeli koç Pesic’in elinde görece iyi bir kadro olmasına rağmen iki Madrid maçındaki yenilgiler onların sonunu getirdi. Real Madrid deplasmanında son iki buçuk dakikaya sekiz sayı farkla önde girmelerine rağmen farkı koruyamamışlardı, son iki haftada final maçlarında önce Madrid’e evlerinde, sonra da Kızılyıldız’a deplasmanda yenildiler. Djedovic-Renfroe-Bryant-Savanovic-Rivers en etkili isimler.
İki yıldır Fransa Ligi’ni finalde kaybeden Strasbourg yine Euroleague’e ilk turda veda etti. Collet’in takımı ilk üç iç saha maçını kazanarak ümitlendi ama üstüste son dört maçta yenildiler ve ortalama 18 sayı fark yediler. Beaubois ve Weems tüm maçlarda ilk beş oynayan oyuncular oldular. Tecrübeliler Golubovic-Campbell ile beraber Leloup iyi performanslar sergilediler. Mardy Collins’in beklentilerin altında kaldığını söylemek mümkün.
B GRUBU
Olympiakos, liderlik için zorlanabileceği grupta Efes’in de kötü performansıyla ilk haftalardan itibaren liderliği ele aldı ve grubu domine etti. Toplamda sekiz maç kazanan Olympiakos, içerdeki ilk dört maçta çok iyi savunma yaparak rahat galibiyetler elde etti; sekiz galibiyetin altısını çok rahat elde ettiler diyebiliriz. Mantzaris tüm maçlara ilk beşte başlayan tek oyuncu olduğu; olağan şüpheliler Lojeski-Printezis oldukça etkili oldular, Spanoulis ilk bölümde kötüydü ve sakatlığından dolayı son maçlarda oynayamadı. Yeni katılanlar Hackett-Strawberry son maçlarda daha etkililer, Patric Young sakatlanınca Shawn James transfer edildi.
Anadolu Efes, zayıf rakipleri karşısındaki iki galibiyetle başladı; sonrasında Cedevita-Laboral-Olympiakos’a kaybetti ki özellikle Laboral-Olympiakos maçlarında Efes çok rahat kazanabilecek durumdayken maçları kaybetti. Milano’da da kaybettikten sonra ilk yarının tersi yaşandı ve güçlü rakipler karşısındaki üstüste üç galibiyetle Efes grubu ikinci olarak tamamladı. Efes bu sezon çok yüksek bütçeli bir kadro oluşturdu ve sezonun ilk yarısında –çok da şaşırtıcı olmayan bir şekilde- görev tanımları sorunu yaşandı ama son üç maçta Efes bunu aşmış gözüküyor. Heurtel-Granger-Diebler-Brown-Saric-Dunston çift haneli index puanlarına sahipler, Cedi Osman sezon başındaki sakatlığı ve formsuzluğunu üstünden atmış gibi gözüküyor, keza Tyus da ilk bölümdeki kötü performansından sonra yükselişe geçti. Efes’in ilk turda %46 ile üçlük attığını da not edelim.
Laboral Kutxa da altı galibiyet aldı ama ikili averajda geride kalarak grubu üçüncü sırada bitirdi. Laboral +88 averajla Euroleague ilk turunda CSKA’dan sonra en iyi averaja sahip olan takım konumunda. İç sahadaki tüm maçları kazandılar –Oly ve Efes maçları uzatmada- Adams-Hanga-Planinic tüm maçlara ilk beşte başladılar, Causeur sakatlığı nedeniyle bir maç kaçırdı, kalan maçlarda ilk beş çıktı, Euroleague’in en fazla index puanına sahip olan oyuncusu Bourousis tüm maçlarda kenardan oyuna dahil oldu. Blazic ve Mike James de tüm maçlarda kenardan oyuna girip etkili olan isimler; Perasovic’in takımında ilk turda takım uyumu tam olarak sağlandı diyebiliriz.
İlk turda turu geçmesi sürpriz sayılabilecek olan takım ise Cedevita Zagreb oldu. EA7 Milano karmaşık bir takım olduğu için onları geçmeleri çok da sürpriz olmadı diyebiliriz. Cedevita kötü başladı-kötü bitirdi ama aradaki beş maçın dördünü kazandılar ve turu geçtiler, dört galibiyetin üçünü deplasmanlarda aldıklarını da not edelim. Cedevita’da Luka Babic-Miro Bilan takımın en iyi oyuncuları oldular. Amerikalılardan White tüm maçlara ilk beş başladı, Pullen sadece tek maçta ilk beşte oynadı, Pullen’ın özellikle kazanılan maçlarda çok etkili olduğunu yazabiliriz. Genç Arapovic’e de ayrı bir parantez açmak lazım, iyi bir ilk tur geçirdi ve genel olarak yaş ortalaması düşük sayılabilecek takımın en genç oyuncusu olan Arapovic zaten U-19’da da çok iyiydi, çıkışı hiç şaşırtıcı değil.
Son iki yılın Fransa Ligi şampiyonu Limoges, çok düşük bütçesine rağmen iyi mücadele etti; Euroleague’de en kötü averaja sahip olan ikinci takım olmalarına rağmen üç galibiyet aldılar ve grubu Milano’nun önünde bitirmeyi başardılar. Hatta, Fransa'daki maçta Cedevita yenselerdi dördüncü olarak tur atlayabilirlerdi. Önemli eşleşme problemi yaratan Boungou-Colo takımın en etkili ismi. Gardlar Schaffartzik-Westermann iyi oynadılar, pivot Ali Traore idare etti diyebiliriz ama takımın diğer oyuncularından fazla katkı gelmedi.
A Lisanslı takımlardan EA7 Milano, yeni koçu Repesa ve baştan aşağı yenilenen kadrosuyla istediği sonuçları alamadı. Forvet Jamal McClean dokuz maça ilk beş başladı, takımda kalan skorer Gentile sadece altı maçta forma giyebildi. Macvan ve Simon da oynadıkları maçlarda etkili oldular, takımdaki diğer oyunculardan istedikleri verimi alamadıklarını yazabiliriz.
Not: İlk tur C ve D Grupları değerlendirmeleri, Top16 gruplarına ön bakış önümüzdeki günlerde bu köşede olacak…
sahinarif88@hotmail.com