Turkish Airlines Euroleague’de ilk beş hafta geride kaldı ve şöyle ilginç bir tablo ortaya çıktı; farklı gruplarda yer alan üç temsilcimiz de ilk yarıyı 3’er galibiyetle geçti.
A Grubu’nda Fenerbahçe Ülker direkt rakipleri olabilecek Panathinaikos ile Khimki’yi İstanbul’da yenerken, Real Madrid’e iç sahada ve deplasmanda Cantu’ya yenilerek kendini zor bir duruma soktu. Bu tablodan anlaşılacağı üzere, Fenerbahçe Ülkerli oyuncuların ‘maç seçtiğini’ söyleyebiliriz. Takımın bir diğer sorunu da Bo McCalebb’ın Olimpija deplasmanında sakatlanması ve kalan maçlarda istenen verimin alınamaması oldu. Fenerbahçe Ülker’in son maçta aldığı Cantu yenilgisinin hiçbir açıklaması olamaz. Maçın ilk sekiz dakikası dışında kağıt üstünde rakibinden kat ve kat üstün olan Fenerbahçe Ülker sahada yoktu ve farklı mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Fenerbahçe Ülker kendi sahasında Real Madrid’e yenilerek grup liderliğini çok zora soktu. Grup lideri Real Madrid şu anda tüm Avrupa’nın en formda takımlarından biri konumunda. Rudy Fernandez’in takıma dönüşü ve uzunların muhteşem formuyla Real Madrid zor durdurulabilir bir takım olarak karşımıza çıkıyor.
Fenerbahçe Ülker’in gruptan çıkmak için rakipleri Khimki, Panathinaikos ve Mapooro Cantu olarak duruyor. İçerde Real Madrid’i, dışarıda Panathinaikos’u yenen Khimki’nin gruptan çıkmakta pek zorlanmayacağını düşünüyorum. Panathinakos-Cantu-Fenerbahçe Ülker üçlüsünün arasındaki maçlar gruptan çıkmak için çok önemli. Temsilcimiz bu iki takımın bir galibiyet önünde, son maçlara kadar böyle götürmesi umuduyla.
C Grubu’nda Anadolu Efes, Popovic’i durduramadı ve grup liderliğini Zalgiris Kaunas’a bıraktı. Grupta oldukça karışık bir tablo var. İlk devre sonunda kuralara ikinci torbadan giren Caja Laboral bir galibiyetle son sırada, geçen sezonun şampiyonu Olympiakos sadece üç galibiyet alabildi ve üçüncü sırada. Kuraya geriden gelen Zalgiris ise beş galibiyetle zirvede.
Efes’in gruptan çıkması da kesin değil. Öyle ki, geriden gelen Olympiakos, EA7 Milano ve Caja Laboral her an her şeyi yapabilecek takımlar. Bu haftaki Efes-EA7 maçı çok kritik, Efes bu maçı kazanırsa ve ikili averajda da rakibine üstünlük sağlarsa gruptan çıkmaya çok yaklaşacaktır.
Efes’in kaybettiği iki maça bakalım; EA7 Milano deplasmanında ilk yarıyı berbat oynayan temsilcimiz, ikinci yarıda toparlandı ama maçı lehine çeviremedi. Geçen haftaki Zalgiris maçında ilk yarıda denge sağlandı ama maçın son bölümünde Zalgiris çok iyi oynadı ve kazandı. Aradaki maçlarda, Anadolu Efes geçen sezonun şampiyonunu evire çevire yendi, deplasmanda Caja Laboral maçında yine EA7 senaryosu tekrarlandı ama bu sefer temsilcimiz galip geldi.
D Grubu’nda Beşiktaş ilk beş maç sonunda oldukça arzuladığı bir konumda. İstanbul’da Partizan’ı, deplasmanda Brose Basket ve Lietuvos Rytas’ı yenen temsilcimizin tur şansı bana göre %100’e oldukça yaklaştı. Beşiktaş’la ilgili hayal kırıklığım, iç sahadaki CSKA maçında özellikle ikinci yarıdaki çözülme ve oyuna tutunamama oldu. Beşiktaş büyük takımlara karşı böyle oynarsa, bir sonraki turda çok ağır skorlarla karşılaşabilir.
Beşiktaş’ta ilk maçta Patrick Christopher çok etkiliydi, deplasman galibiyetlerinde Jerrels beklenenden büyük katkı yaptı, Markota maçlar ilerledikçe takıma uyum sağlarken, yerlilerden Tutku Açık ve Muratcan Güler en çok göze batan isimler.
Hiçbir temsilcimizin yer almadığı B Grubu’nda ise Maccabi beklendiği gibi yenilgisiz olarak zirvede. Unicaja Malaga rahat bir şekilde ikinci sırada yer alıyor, iyi başlayıp-kötü devam eden Alba Berlin ile kötü başlayıp-toparlanan Montepaschi Siena üçüncü sıradalar.
Bireysel index puanında zirvedeki isim Anadolu Efes’li Jordan Farmar. Maç başına istatistikleri 17.8 sayı-5.4 ribaund-5.4 asist-2 top çalma. Onu takip eden isim Siena’dan Bobby Brown. Sayı krallığında ise maç başına ortalama 18.6 sayı üreten Curtis Jerrels ikinci sırada yer alıyor.