Turkish Airlines Euroleague’de ikinci yarı maçları bu hafta başlanıyor. İlk yarı sonundaki puan tablolarına göre tahminlerimi de vereyim; Galatasaray’ın %35, Fenerbahçe Ülker’in %20 ve Anadolu Efes’in %5 ihtimalle çeyrek finalist olabileceklerini düşünüyorum. Bu haftaki maçlardan özellikle Fenerbahçe Ülker’in maçı çeyrek finale çıkma ihtimalini arttırmak için çok önemli.
Sırasıyla inceleyelim…
Anadolu Efes – Barcelona (Perşembe 20:00)
İlk maçı kısaca hatırlayalım… Angelou ilk Euroleague maçında grubun en güçlü takımıyla karşılaştı. Angelou tam olarak istediklerini uygulayamasa da Planinic’in takıma dönüşü ve Doğuş Balbay’ın formunun yükselmeye başlaması bu maça denk geldi.
İlk maçtan bu yana Barcelona hiç kaybetmedi ve formlarının zirvesine çıktıklarını söyleyebiliriz. Euroleague play-offlarına bir buçuk-iki ay varken bu kadar formda olmak iyi midir, tartışılır. Geçtiğimiz yıl da Barcelona yılın bu döneminde bu kadar iyiydi ve Euroleague’de finale çıkamazken, İspanya Ligi’ni de finalde kaybetmişti.
Anadolu Efes ise aradaki maçı iki kazanarak kazanarak yükselişe geçmişti ama son iki maçını kaybederek gruptaki iddiasını büyük ölçüde kaybetti. Buna karşılık, Efes’in ilk turdaki o ‘silik’ halinden kurtulduğunu ve İstanbul’daki maçlarda –kaybetse dahi- izleyene keyif veren bir basketbol sunduğunu görüyoruz. İstanbul’da oynadığı üç maçta EA7 Milano’yu son saniyedeki basketle geçen Efes, Unicaja Malaga ve Fenerbahçe Ülker maçlarını son çeyrekteki oyunuyla kaybetmişti.
Efes, Euroleague’de –normal olarak- İspanyol takımlarıyla çoğu kez eşleşse de, en az eşleştiği rakip Barcelona. En son birinci Mahmuti döneminde 14 Mart 2007’de iki takım Abdi İpekçi’de karşılaşmıştı ve 82-78 ile kazanan taraf Efes Pilsen olmuştu.
Maccabi Tel-Aviv – Galatasaray Liv Hospital (Perşembe 21:45)
İlk maçı kısaca hatırlayalım… Euroleague F Grubu ilk maçında Galatasaray farkı çift hanelere taşımasına rağmen Maccabi’ye diş geçirememişti ve sahadan 84-90 ile mağlup ayrılmıştı. O maçta Maccabi’de Devin Smith-Alex Tyus-Ricky Hickman maçın yıldızları olmuştu.
Sekizinci hafta öncesi Maccabi gruptaki zayıf takımlara yenilmedi, Real Madrid ve CSKA Moskova deplasmanlarında yenilgiler aldı. Madrid deplasmanında iyi direnirken, Moskova’da 35 sayı farkla ağır bir yenilgi aldılar.
Galatasaray da tersine; güçlü takımlara ‘kılpayı’ yenilirken, zayıf takımları yenmeyi başardı. Kendisiyle denk sayılabilecek olan Lokomotiv Kuban’a da içerde kaybetti. Galatasaray son maç öncesi Arroyo-Erceg’e bağımlı bir takım görüntüsü çiziyordu. Partizan deplasmanında Erceg oynamadı ve başta Domercant-Furkan olmak üzere diğer oyuncuların da katkısıyla galibiyet geldi, Arroyo az sürede fazla katkı verdi ve takım Arroyo’ya bağımlı olmaktan kurtuldu.
Arroyo demişken; kendisinin 2008-09 sezonunda Maccabi forması giymiş olduğunu ve Maccabi taraftarı tarafından sevilen bir kişi olduğunu da hatırlatalım.
Fenerbahçe Ülker – Olympiakos (Cuma 20:00)
Euroleague E Grubu’nda ‘dananın kuyruğunun kopacağı’ maçlardan biri bu hafta İstanbul’da oynanacak. İlk devre sonunda Fenerbahçe Ülker 3, Olympiakos 4 galibiyette. İlk maçta 95-82’lik Olympiakos galibiyeti vardı ve 95 sayı Fenerbahçe Ülker’in bu sezon bir Euroleague maçında en yediği en yüksek sayı oldu.
Fenerbahçe Ülker Euroleague’de oynadığı son dört maçın üçünü kazandı, Olympiakos ise geçen hafta ezeli rakibi Panathinaikos’a yenildi. Son iki yılın şampiyonu Olympiakos bu sezona kadrosunu büyük ölçüde değiştirerek girdi ve ilk turu yenilmeden geçerek turnuvanın büyük favorilerinden biri konumuna geldi. Top16’e gelindiğinde ise işler değişti. Önce EA7 Milano deplasmanında alınan ağır yenilgi, ondan hemen sonra Barcelona karşısındaki yenilgi ve son olarak da Atina’daki mağlubiyet. Bu düşüşün nedenleri bence şunlardır:
1- Spanoulis’in yaşının ilerlemesi ve performansının düşmesi
2- Hines-Papanikolau’nun takımdan ayrılmasından sonra takıma gelenlerin aynı etkiyi gösterememesi.
3- Acie Law’ın sakatlığı
4- Printezis-Begic’in ceza dönüşü aynı ritmi yakalayamaması
Fenerbahçe Ülker bu hafta Blagota Sekulic ve en yeni transfer Pierre Jackson’dan yararlanabilecek. İki oyuncu için de önemli şüphelerim var. ’82 doğumlu Blagota Sekulic daha önce Real Madrid ve Alba Berlin formalarıyla Euroleague’de oynamıştı ama pek de etkili olamamıştı. 2010’dan beri ise Avrupa kupalarında mücadele etmedi. Sık sık ‘’İspanya Ligi sayı kralı’’ olduğu üstüne basa basa söylenen Sekulic’in Avrupa kupalarındaki performansı da bu. Kalan maçlarda Fenerbahçe Ülker’in pota altında Oğuz Savaş’ın sakatlıktan dönüşü ve Sekulic’in takıma katılmasıyla önemli bir derinlik olduğu doğru ama asıl soru bunun takıma ne kadar katkı vereceği… Bir diğer yeni transfer ise oyun kurucu bölgesinde oldu. ’91 doğumlu Pierre Jackson, NBDL’in ‘’en iyi gardı’’ olarak lanse ediliyor. 1.78 boyundaki Jackson 2013 NBA Draft’ında 42. sıradan seçildi ama hakları New Orleans Pelicans’ta olmasına rağmen NBA’de hiç forma giymedi. NBDL’de 31 maçta 29 sayı-3.5 ribaund-6 asist-2 top çalma ortalamaları tutturdu ama bu istatistikler Euroleague’e nasıl yansır bilinmez. Tamamen kapalı kutu olan Jackson’ın daha önce Asvel’e transfer olup hiç oynamadan takımdan ayrıldığını da hatırlatalım. Basketbola yetenekli olduğu ortada ama takıma uyum sağlayıp sağlayamayacağı ve kısa vadede Euroleague’de ne yapacağı tamamen soru işareti. Sipahi sakatlandı ama Barış Ermiş’i gönderip yerine kapalı kutu Pierre Jackson’ı getirmenin mantığını anlayamadım. Bu transfer sezon başında yapılmış olsa kabul ama sezonun bu kritik döneminde ne bekleniyor, bilemiyorum.
Olympiakos’ta da yeni transfer Jamario Moon artık forma giyebilecek.
Arif ŞAHİN
sahinarif88@hotmail.com